araştırma görevlisi tribi

hatırladınız değil mi gereksiz egoyu? kaçtı değil mi tadınız? bunun bir de şeyi var (bkz: öğrenci işleri)

hanım diyeceksin bana, sınavımda birebir tanım isterim! gibi saçma egoları gözetmenlik yapıyorsa ellerinden telefon düşmez. flört ya da manitalarıyla en çok sınav gözetmenliği yaptıkları zaman mesajlaşırlar farkettiniz mi ? bölümü ben kurdum edaları hiç bitmez.

sınavlarda pek bi asi olurlar...

arkadaşlar böyle demeyelim. onların da kendini öğretmen olarak kabul ettirmesi için... tarzı bahaneler bu karaktersizlerin damarlarından akan karaktersizliği gizleyemeyecek kadar yetersizdir. hepsini allah’a havale ediyorum.

araştırma görevlileri aslında araştırma için görevli olan insanlardır. ülkemizde bu kişiler derslere girer sınavlar yapar ve not verirler. bozuk düzenin kurbanlarıdır. bu dönemde yedikleri kazıklar, onları birer akademisyene çevirir.

kendilerinden üstü yoktur onlara göre..

araştırma görevlisi değilim ama haklıdırlar.
işi koparmışlar, kadroya girmişler, öğrenciden üstünler ama yine de öğrenciler.
maaşları var ama hocaların ameleleri pozisyonundalar. görev verilir, öğrenciyle ilgilenir ama hoca gibi koydum mu oturturum havalarında iş yapamazlar, o kadar kadroları yok.
e sonuç: trip.

1 belge istedim mail yoluyla 4 gündür e-dayak yiyorum. okulda ayrı çekiyorduk online eğitime de iyi adapte olmuşlar.

şu ayakkabıyı giymezsem öleceğim tribidir.

itibar gördüğü tek konu olunca herkese aynı tribi yapar . bende nazikçe hatırlatırım öğrencisi olmadığımı. herkes kendi kum havuzunda oynasın lütfen

asla haklı bulamadığım triptir. üniversitede belki de öğrenciyi en çok anlayabilecek kişiler onlarken işleri en zora sokan oluyorlar genelde.

her hafta kimse konuşmamasına rağmen bağırıp ağlayan, sınavda soracağım dediği yerleri itina ile sormayan ve insanları birebir çağırıp ağlatana kadar aşağılayan bir tanesi ile uğraşıyorum her hafta. gerçekten aman tanrım yani.

beni tanımayan üniversiteli çocuk beyanı. çocuklarımın hepsi beni çok seviyor, ben de bazısını.

acaba sadece bizim bölümdeki araştırma görevlisinde bulunan bir trip mi diye düşünüyordum ki geneli öylelermiş. asistanlığını yaptıkları hocaların hemen hemen her işini yetiştirmeye çalışmaktan ve henüz akademik hayatlarının başında olmaktan kaynaklanıyor sanırım. bizim bölümdekini ise hâlâ çözebilmiş değilim. arada şakalar komiklikler yapıyor ama özellikle sınav dönemlerinde aniden resmiyete, ciddiyete bağlıyor ve bizlerin yaptığı her ödevde, uygulamada ya da stajda sürekli sorun bulmaya çalışıyor. hoca bana taktı durumuna düşmekten korkuyorum, özellikle öğretim üyeleri dururken bir araştırma görevlisinin tribini çekmek istemiyorum.*

bizim fakülteye mi mahsus net fikrim yok ama tahmini konuşacak olursam tıp fakültelerinde kliniğe geçince karşılaşılmayan tripler diyebilirim keza muhattabın zaten uzmanlığını kovalayan taze hekimler olmasından dolayı bir iki yıl evvel senin yolundan geçmiş olduklarından sebep o kadar carlayamıyorlar.

bizde daha çok hoca tribi var diyebiliriz. bazısı var ki seni hastanede hasta önünde, personel önünde veya bilumum yakaladığı her ortamda sıvayabildiği için olsa gerek asistanın tribi "bu g.t neler gördü koç" kisvesiyle beraber hava cıva geliyor.

gereksuz resmiyet ve ego.

salak bunlar. derse girmeye bile yetileri ve yetkileri yok hoca tribindeler. gördükçe eziyorum valla.

araştırma görevlisinin ders verme yetkisi yoktur; çünkü böyle bir görevi yoktur. yetki ve sorumluluk birlikte olur çünkü.* ders verme görevi olanlar öğretim görevlisi oluyor, araştırma görevlisinin görevi araştırmak.* derse girme yetkileri var ama, orada sıkıntı yok. böyle basit konuları bilale anlatır gibi anlattıklarında antipatik olduklarıysa doğrudur.*