1.
akademik unvanların en alt basamağında yer alır. deyim yerindeyse askeriyede er neyse fakültede de öğretim elemanları içerisinde araştırma görevlisi o konumdadır. hocası cins birisiyse çantasını taşıttırabilir. çay servisi isteyebilir. yani akademik talepler dışındaki şeylerle de maalesef uğraşabilmektedir araştırma görevlileri. ayrıca sınav zamanlarında özellikle taşradaki üniversitelerde bu arkadaşlar 40-50 sınava girip gözetmenlik yapmaktadırlar. gözetmenlik deyip geçilmemelidir. öğrenciler özellikle son sınıfsa veya 3. sınıfsa bu sınavlar tam olarak bir sinir harbi şeklinde geçmektedir. bir de bu sınavlar 7 güne sıkıştırılmışsa bu arkadaşlar sınav aralarında tuvalete bile gidecek vakit bulamaz hale gelebilmektedirler.
devamını gör...
2.
üniversitede hocaların işlerini yapan akademik görevlilerdir. hocaların yerine sınavları okur, ders anlatır, takvim hazırlar aynı zamanda araştırma yaparlar. bir yandan da yüksek lisans ya da doktora yaparlar. kendilerine çok kolay gelsindir.
devamını gör...
3.
olabilmek için didindiğimdir. akademi deli işidir, benim de pek akıllı olduğum söylenemez.
devamını gör...
4.
akademide yazılı olmayan bir kural vardır. bir akademik personelin statüsü ne kadar düşükse egosu o kadar yüksek olur. araştırma görevlisi de bu en alt basamağın yılmaz bir ferdi olarak komik egosunu her yerde sergilemektedir. dekanlarla, doçent hocalarımızla rahat rahat konuşur, gülüşür, fikir alışverişinde bulunurken bu araştırma görevlisi arkadaşlar mini bir allah edasıyla koridorlarda gerim gerim gerilerek yürümekte, öğrencilere ters davranmaktadır. ergenlikten taze çıkmış çıtır çıtır simit kıvamında üniversite öğrencileri de bunları hoca zannederek saygıda kusur etmemeye gayret etmektedir.
devamını gör...
5.
modern görünümlü köle. hani bdsm evrenindeki köle mi daha çok aşağılanır ve acı çeker* yoksa yaşadığımız gerçeklikteki argör* mü deseniz, bence argör. o derece bir aşağılanma, o derece bir nefis mücadelesi.
devamını gör...
6.
genelde çok fazla iş verildiği ve çok ezildiğini anlatanlar lisans biter bitmez bir şekilde bu mesleğe başlayanlar oluyor ki bence kariyer için çok yanlış bir hareket. bence bir insan hocalık yapma yolunda ilerleyecekse öncelikle özelde veya kamuda mesleğini yaparak en az 1-2 sene pişmesi gerekiyor. yoksa bilgileri tamamen kitaplarla sınırlı kalıyor ve 2 tane tez yazınca iş dünyasında ne tür ayak oyunlarıyla, ne tür sinsiliklerle, ne tür rekabet durumlarıyla karşılaşıldığını bilmeden bu sektöre öğrenci yetiştiren bir hoca (!) oluveriyor.
tanım: meslektaşım insanlar.
tanım: meslektaşım insanlar.
devamını gör...
7.
bitirdiğim okulda hicbir uzmanlik,müfettislik vd sinavini kazanamayanlar aliniyordu bu mesleğe galiba.çoğunun cv'sine bakmistim is tecrübeleri yoktu.ilginc tabi. mevduatin ne olduğunu bilmeden iktisat politikasi anabilim dalinda arastirma görevlisi olarak calisan adamlar gördüm.birkaci haricinde üniversitelerin adlari sizi aldatmasin.
devamını gör...
8.
akademik amele/köle.
devamını gör...