archetype

günün kelimesi ) ing. arketip

jung'a göre arketipler, bir bireyin çevresi içinde gerçekleşmeye çabalayan doğuştan gelen düşünce ve davranış kalıplarıdır . bu gerçekleşme süreci, bireyselleşme derecesini veya bireyin benzersiz kimliğinin gelişimini etkiler .

örneğin, çocuğun idealize edilmiş anne kavramına yakın bir anne figürünün varlığı, doğuştan gelen beklentileri uyandırabilir ve çocuğun zihninde anne arketipini harekete geçirebilir. bu arketip, kolektif bilinçdışındaki bir arketipe benzeyen kişisel bilinçdışının işlevsel bir birimi olan "anne kompleksi" olarak çocuğun kişisel bilinçdışına dahil edilir.

freud’a kıyasla jung, bilinçaltımızı işleme şeklimize de yorum getirmiştir. ona göre freud’un dediği gibi çözülememiş çocukluk kompleksleri değil de “collective unconsciousness” rol oynar.

örnek verecek olursak “yılan” arketipi. medusa hikayesi, gözlerini bakanı kör eden taş eden ama çekici güzeller güzeli şehvet dolduran bir kadın.

ilk günah “original sin” şeytan bilgelik meyvesini havva’ya yılan şekline bürünüp getirir. yine çekicilik, şehvet, baştan çıkarma.

şahmeran, bir delikte yaşayan ulu bir yılan zenginler zengini, dostunun oğlu servetin kaynağını elde etmek için yılan görünümlü bu yaratığa saldırır. baştan çıkarma yine.

bu yüzdendir ki dünyanın her yerinde çekici bir kadın, çekici bir macera hep yılan gibi kıvrımlı diye anlatılır.

tabi bizdeki yansıması yandım deyince buz gibi ayran edalı cilveli lahmacun.