argo konuşan kadınlar

iki kelimeden biri ıq gibi kifüler olmadığı sürece argo konuşmasında rahatsız edici bir şey yoktur. ama kahve taburesinde büyümüş gibi küfürsüz cümle kuramayan erkek yada kadın hepsi çok itici, çöplük gibi insanlardır.

bayılıyorum yahu, bazı kadınlara öyle güzel yakışıyor ki, mükemmel oturuyor. ağzınıza sağlık sayın kadın bireyler.

ben de bir kadın olarak argo konuşan ya da küfürlü konuşan kadınları kınıyorum. kadınların bir inceliği olmasından yanayım. hatta argo ve küfürlü konuşan erkeklere de karşıyım. bence insanları itici yapan en büyük özelliklerden bir tanesi bu.

argo, dilin farklı kültürel biçemlerinden biridir. nasıl ki bir plaza dili, esnaf dili jargonu varsa; konuşulan her dilin, bir de argosu var. aslında çoğu kez kullanılan sözcükler, konuşulan dil aynı dildir. ancak normal dilde bulunmayan kimi sözcükler de argoda yaratılmış olabilir. argo, bir jargon olarak, daha çok dışlanmış, ötelenmiş alt toplumsal kesimlerince yaratılmış bir dilsel tepki ve intikam (alaya alma) biçimi olmakla birlikte, bilerek ya da bilmeyerek, isteyerek ya da istemeyerek argodan kaçılamaz.
aslında, yerinde ve dozunda argo, söyleminizde anlam güçlendiren, etki artıran, dikkat çekici hale getiren bir dil aracıdır da. doğru, yerinde ve dozunda kullanılan argo, anlatıma kattığı mizah ve zeka nedeniyle dil başarısını gösterir. yanlış olan, argonun kendisi ayrı bir dilmiş gibi, anadil yerine sadece argonun abartılı kullanılması ve argonun küfür diline ağırlık verilmesidir. (argo sadece küfür ve cinsellik içermez çünkü.) sadece kadın değil eğitimli, aydın erkeğe de yakışmaz bu. özetle, yerinde ve doğru zamanda dozunda ve doğru argo kullanabilmek başarıdır. erkek olsun kadın olsun. küfürle argoyu karıştırmamak gerekir, küfür ve cinsellik argosunu da argonun kendisi sanmamak gerekir. aslında espri yeteneğine biraz benzer argo, başarabilende zeka başaramayanda kusura dönüşür..

argo konuşmanın cinsiyeti yoktur, genel anlamda argoya başvuran kişiler kelime daracıkları tv kanalları sayısı olduğundan dolayı (bkz: küfür etkisi yaratacak cümle) kuramazlar.

nedenini bilmiyorum ama bna acayip itici geliorlar.bir gün dost meclisinde otururken , rakip yatirim bankasinin bursa sb müdüründen konu acildi.gercekten basarili bir adam.bazen haberleri gelior.o aksam masada elif die bi arkadasimiz vardi. bursadaki müdürden bahsederken 'ıki kilo t.şşağı var onun,sözü gecer ve caliskandir da.' dedi mesela.o an o hanim hanimcik kiz gitti gözümün önünden masadan bir bahane bulup kalkmak icin resmen firsat kolladim.çok itici biri oldu, abuk sabuk biri durumun ortasinda birakti kendini.gerek de yoktu aslinda.

bir kadın olarak en nefret ettiğim durumdur. keza bir kadının sokak diline hakim olup, bunu kullanabiliyor olması kendisini çok küçük düşürüyor. insanın saygınlığını direkt dibe çeken bir harekettir bu.

türk kültürünün temelini her zaman " adab-ı muaşeret" oluşturmuştur. eski zamanlarda, insanlar nasıl konuşulacağı- yemek yeneceği- dans edeceği hatta nasıl bacak bacak üstüne atılıp, yürüneceği" hakkında sayısız ders alıyordu çünkü bu toplumda çok önemliydi hele ki lügat kullanımı ve telaffuz sizin muhattap olduğunuz kişi ile aranızdaki en önemli olguydu. insanlar bu prensipler ışığında karşısındaki insanın eğitimine ve aile kökenine karar veriyordu. keza yeşilçam filmlerinde bu olguyu çok görürsünüz. bir tık adabı eksik kadınlar/ adamlar hep farklı kategorilerde ders alırlar. temelde ki neden; topluma girebilmektir.

dolayısıyla zaten kültürümüzün temeli belli. argo kullanan bir insanı savunmak, içine doğduğumuz toplumun geleneksel yapısına çok aykırı. keza bir kadının küfürlü konuşması canımı çok sıkar ve genelde iletişim kurmaya devam etmem. bu konuda katı yetiştirildim. kara kuvvetlerinden emekli sevgili dedeciğim ve büyük babaannem bu konuda fazlasıyla hassastı. erdemlerin duruş ve lügatta saklı olduğu öğretildi bana ve hala dahi ailemde hiç bir kadın argo konuşmaz, konuşan sert sekilde uyarılır- gerçe ben konuşulduğunu su ana kadar hiç görmedim.-

olay temelde ailenizde ve nasıl yetiştirildiğinizde bitiyor.

yatakta severim.