avrupa'dan geride olmamızın nedeni

orta çağ avrupası günümüz tr ye benzetebiliriz. laik insanlar, düşünürler, yenilik yapmaya çalışan insanlar her zaman dışlanmışlar ''dinsiz'' olarak anılmışlardır. orta çağ'ın sonlarına doğru coğrafi keşifler ile beraber artık yeni dünya keşfedilmiş, avrupalı devletler bu keşfedilen yerlerdeki insanları, toprakları kullanarak yeni bir çağ'a girmişlerdir. peki avrupalılar nasıl bu kadar zeki insanlar oldular? çünkü orta çağ avrupa'sında üniversiteler bulunuyordu. bunun sonucunda okuyan, sorgulayan, deney yapan insanlar gün yüzüne çıktı.(kacak el yazılı kitaplar falan cıkıyor onlar da fakir zumredekilere bile ulasabiliyor) günümüz türkiye'sinde bu durum içler acısı. 100 insandan en fazla 10u kitap okuyordur. osmanlı'ya matbaa geliyor ama kullanılmıyor çunku alıcısı yok. avrupa git gide zenginleşirken osmanlı ve diğer doğulular gerilemeye başlıyor... zamanında osmanlı'ya bağlı olan avrupa devletleri artık osmanlı'ya dönüp bakmıyor bile. avrupa devletleri denize açılıyor ama kendi aralarında da mucadele ediyorlar. birisi çıkıp bir görüş veya icat çıkarıyor, diğer avrupa devletleri bu fikri çalıp daha kaliteli şeyler üretebiliyor. avrupa, orta çağ'daki hristiyan inancına rağmen bu kadar gelişebildi. bunun devamında da din ve devlet işleri birbirinden ayrıldı. en son zaten savaşa girmek zorunda kalan osmanlı imparatorluğu gibi diğer imparatorluklar da yıkıldı. birinci dunya savasında topraklarımızı teker teker kaybettik. çunku paramız yoktu satmak zorunda kaldık. mustafa kemal atatürk, sayesinde bazı şeylere ulaşabilecek durumdayken maalesef bu fırsatlarımız hala tepiyoruz milletçe. evet arkadaşlar, geri kalmamızın en buyuk nedeni okumamaktır. bilinçli bir nesil uretemiyoruz... okuyan insan sorgulamayı öğrenir ama biz bunu beceremiyoruz... sağlıcakla kalın. okuyun, ne okursanız okuyun. en azından bu ''orta çağ'' dan hep birlikte kurtulalım.

(bkz: kafa sözlük formatı ve kuralları)

evrimi tamamlayamamak.

avrupalılar modern insan, biz neandertaliz. hele şu çevredeki araplar, onların ben ta nikahlarına koyayım.

bu coğrafyadan bir bok olmaz.

eğitim eğitim eğitim eğitim eğitim eğitim eğitim eğitim eğitim eğitim eğitim eğitim eğitim eğitim eğitim eğitim eğitim eğitim eğitim eğitim eğitim eğitim eğitim eğitim eğitim eğitim eğitim eğitim eğitim eğitim eğitim eğitim eğitim eğitim eğitim eğitim eğitim eğitim eğitim eğitim eğitim eğitim eğitim eğitim eğitim eğitim eğitim eğitim eğitim eğitim eğitim eğitim eğitim eğitim eğitim eğitim eğitim eğitim eğitim eğitim...

t: cevabı 1 tane olmayan ama en önemli cevabı eğitim olan sorun.

güneyden kuzeye doğru yolculuk yapmaktır.
yolculuğa kuzeyden başlarsak türkiye avrupa'nın ilerisinde oluyor.

dogudayiz çünkü.

sadece bir nedeni yok. eğitim sisteminin kalitesiz olması, içinde olduğumuz toplumun genel olarak muhafazakar ve yeniliğe kapalı olması, herkesin başkasına karışması vb. bazı nedenler sıralanabilir.

nasıl gerideyiz ya? haritayı açıp baktığınız zaman bütün ab ülkelerinden daha doğudayız. demek ki hepsinden daha ilerideyiz. ama sizin derdiniz başka tabii, sorosun maşaları sizi...

dünyanın yuvarlak olması. ve batıdan doğuya doğru dönmesi.

aslında bakarsanız bir avrupadan ilerdeyiz.

atatürk'ü anlayamamamız bunu söyleyince atatürkçü geçinen insanların mutlu olacağını biliyorum ama hiç öyle mutlu olmayın eğer sizler anlamış olsaydınız yine bu halde olmazdık. eğitim diyen arkadaşa katılıyorum atatürk savaşın içindeyken bile ilk yaptığı eğitimi düşünmek nasıl bir strateji ortaya koyacağını belirlemekti. bir de onun dışında rahat yaşamak isteyen üretmeden birilerinin üzerinden geçinen insanların olması (tabii bu doğal her toplumda vardır) ve bizim bunlara müthiş prim vermemiz. bu adamlar bizleri öyle güzel uyutuyorlar ki vatan millet edebiyatından tutunda kürt hakları filan diyerek ortaya bir tiyatro koyup bizi de bunu izleyip taraf tutmaya yönlendiriyorlar. bizler de bu numarayı yıllardır yiyoruz. kürtçü- türkçü, alevi- sünni, sağ- sol, komünist- kapitalist masallarını afiyetle yediğimiz yetmediği gibi bunu çocuklarımıza da aşılıyoruz. ama ülkedeki asıl sorunun üreten değer yaratan insanların beş kuruş kazanamayıp şarlatanların milyonları götürmesi olduğunu kabul etmiyoruz çünkü birisi bizim adamımız. ülkemizde kaç kişinin tarıma sanayi sektörüne merakı isteği var? çok az peki neden ? çünkü bu işleri yapan insanların hayatlarını emeklerini görüyoruz bir de kazandıklarına bakıyoruz şaka gibi. bir youtuber(burada orasını burasına biber sokanlar kastediliyor), sikko bir siyasetçi ya da bir trol ya da saçma sapan bir tiktoker'ın bir gecede eskorta verdiği paraya bu ülkenin üreticileri aylarca çalışıyor. bunu da her geçen gün insanlar fark ediyor ama her ne hikmetse buna ses çıkarıp itiraz etmek yerine nasıl onlar gibi oluruz diye uğraşıyorlar. bu da bizi gittikçe büyük bir lümpenleşmenin ortasına itiyor. bu şekilde ne biz avrupayı yakalayabiliriz ne de doğru düzgün kayda değer bir ülke olabiliriz dünyada. üretici tüm avrupa'da zengindir. çiftçi zengindir, sanayici zengindir. ne kadar üretici varsa hepsinin durumu iyidir. biz de ise asıl fakirleri bunlar oluşturuyor. kendimce gördüğüm en temel nedenler bunlar. eğitilmiş, eğitime önem veren atatürk'ü anlayan insanların ülkesinde bu soytarılıklar olmazdı ya da en azından bir tepki olurdu halk itiraz eder içine sindiremezdi ama bizde lümpenlik ve laubalilik soytarılık yarışı oluyor.

eğitimin sebep olduğunu düşünmüyorum. bu ezber kalıp bilgiden başka bir şey değildir. insanımızın temel problemi karbonhidrat bazlı beslenmek dolayısıyla ekmeği fazla yemektir. bir kase çorbayla bir bütün ekmeği götüren bir milletten fazla bir şey beklememek lazım.

sürekli böyle düşünerek, kendimizi gelştirmememizdir.

düşünce biçiminden dolayı gerideyiz. önce kalıplaşmış düşünceleri aşmamız gerekiyor. daha kaliteli fikirler oluşturmak yerine gün geçtikçe hiçliğe doğru sürüklenip geri kafalılıkta direniyoruz. düşünce biçimimizi değiştiremedikten sonra eğitimmiş, kültürmüş, medeniyetmiş çok uzak bize.