babala tv sosyal medya yasası açık oturumu

tanıtım videosu yayınlanmış.
bakalım neler konuşuldu
çözüme yönelik fikirler mi sunuldu
ya da sadece eleştirip dağıldılar mı?
buradan

umarım adamların başına birşey gelmez. her konuda aynı fikri paylaşmasamda her sorun üzerinde insanları düşündürmeye çalışan insanların olması güzel.

sahnede oturanların başına hiçbir şey gelmez. koltuklarda oturan gençlerin zaten sürekli başı belada.

yine de program güzel, format güzel.

bütün konuşmaların dönüp dolaşıp aynı yere çıktığı program. oğuzhan da zaten programın yarısında fark ediyor ve dile getiriyor. bu ülkede kanunlar ne kadar doğru olursa olsun iş bugün uygulayıcılarda bitiyor. ülkemizde neredeyse her olayda keyfi kararlar alındığı için de insanların yargıya güveni kalmadı. oğuzhan'ın da dediği gibi bugün bizi koruyan bir yasa bile olsa o yasaya güvenip hareket edemiyoruz. yarı yolda kalma ihtimalimiz çok yüksek. aslında uzun uzun maddeleri konuşmaya, bunu dersem içeri girer miyim sorularına hiç gerek yok. bugün ne söylersek kimin aleyhine konuşursak içeri gireriz bu zaten herkesin bildiği bir şey.
bence bütün program aynı konuları konuşmak yerine "bunu değiştirmek, buna boyun eğmemek için ne yapmalıyız" konusu konuşulmalıydı. buna çok az değinildi. konuklardan hangisiydi hatırlamıyorum mesela maddi açıdan kayba uğrayanlar için kollektif bir şey yapılabilir dedi. geçenlerde zafer partisi bu kanundan dolayı başı belaya girenler için hukuki yardım sağlayacaklarını açıkladı. bence artık kabul edilmiş bir şeyi konuşmak yerine bundan sonra ne yapılabilir bu konuşulmalı. yine de bir tepki ortaya koymak açısından güzel program olmuş.

kendileri çalıp kendileri oynuyorlar. birtakım medyatik kişilerin kendilerince topluma karşı vicdani görevlerini yerine getirmesi sadece. bomboş işler. kendilerini eğliyorlar. hepsi birbirinden korkak.

son bölüm olan metin külünk bölümünde "karşılıklı güzellemeler" yapılmış. oğuzhan'ın babasının kahramanlıkları övülmüş, konuk kendini övmüş, sorulara tam cevaplar verilmediği gibi sevgili moderatör oğuzhan kardeş avukatlık rolü ile soruları göğsünde güzel yumuşatmış.

ne komutanı küstüreyim ne allah'ı kızdırayım diyen asker mantığında bölüm olmuş.

metin külünk o kadar uzun cümleler kuruyor ki, dinlerken hipnotize olma riski doğuyor.

sanırım henüz 18 dakika filan oldu.

finlandiya televizyonlarından bir tartışma programı gibi. muhteşem gerçekten. telefonlar filan veriliyor. herkes saygılı.

aslında muharrem ince'den başlayarak dinleme niyetim vardı ama gündemden uzak kalmayayım dedim.

hadi gittim ben. şimdi devam etsem anca gece biter.

çok sıkılırsam bırakırım artık ne yapayım. bıraksam mı ya.

açmayın. beleş pizzaya domalan muhalif türkiye(!) gençliği.
ha makarna ha pizza ne farkı varsa