bağımlısı olunan online oyunlar

benim için cs, half-life gibi oyunlardır.

çok oynadığım oyunların hepsi single player, hatta ben online oynadığım oyun yok düşününce. online kısmı olanlar var aka single giriyorum olanlarada. tam bir single player oyuncuyum ben. bana özgürlük vereceksin oyunda, ona bayılıyorum. mesela geçen dying light oynarken görev vardı köprüde. dying light ın en sevdiğim kısmı çoğu görevde süre yok, yarıda bırakıp başka göreve geçiş, ya da kafana göre takılmak mümkün, sonra ayni yerden devam edebiliyorsun hikayeye. bende gittim köprüde bir güzel zombi katliami yapıp, hayvan gibi loot yaptım, kasa açtım, araba açtım falan acayip keyif aldım. benim oyunlarda keyif almamı sağladığı şey özgürlük.

team fortress 2.
kurtulamıyorum bu lanet oyundan.
6000 saatim var. devam ediyorum.

yıllarca counter-strike: global offensive idi, counter-strike 2'ye evrildiğinde bıraktım. counter-strike tarihinin en kötü oyunu kesinlikle, hataları bir kenara bırakalım hileler o kadar yoğun hale geldi ki artık wallhack açıp nokta atışı prefire atan, wallbang yapan, %100 kv ile oynayan tipler alay eder gibi competitive, casual fark etmeksizin güle oynaya takılıyor. zamanla competitiveden emekli olup casual rehine haritalarına geçtik, onda da iki harita bıraktılar sadece. akşamları 1-2 saatlik keyfimiz vardı valve.

genshin ımpact