barış akarsu merhaba

barış akarsu merhaba filminden geriye bende ne mi kaldı:
1) ismail ege şaşmaz'da hem soyut hem de somut anlamda sahiden bir barış akarsu gizliymiş düşüncesi.
2) bütün gün evde "gel gör beni beni aşk neyledi..." diye dolaşan bir adet ben.

bu dünyadan bir barış akarsu geçti iyi ki de geçti...

"merhaba barış gökyüzünün sonsuzluğu misali binlerce milyonlarca kez merhaba sana..."

bir amasralı olarak barış akarsu'yu çok sevdiğimi en başından belli etmek isterim ama bu filmi beğenen bir tane amasralı da yoktur.

barış akarsu ülkenin değerlerinden biriydi; karakteri, sesi, hayalleri... gerçekten kaliteli bir sanatçıydı. keşke yaşadığı zaman bilinseydi bu değer. yani ölmüş insanların filmini yapıp millete ajitasyon yapıyorsunuz sonra da bu yoldan para kazanıyorsunuz. siz sanıyor musunuz ki bu sanatçıları sevdikleri için filmlerini çekiyorlar? işin amacı sadece para kazanmak. kimsenin umurunda değil barış akarsu. gerçi inanın barış akarsu'nun en yakınları bile onun sırtından para kazanıyor çünkü ajitasyon yapmayı çok iyi biliyorlar.

ismail ege şaşmaz çok güzel oynamış ama film eksikti. tabii ki tüm hayatını anlatamazlardı ama anlatılması gereken çok şey de vardı; barış'ın başarıya giden yolu tam olarak anlatılmamıştı sanki çok amatörceydi senaryo ve çekimler. madem hakkını vererek yapamayacaksınız o zaman hiç girmeyin. ucuz yoldan film çekelim, paraları cebe indirelim düşüncesiyle yapılan bu film çok kötüydü. tıpkı bergen, müslüm ve neslican filmleri gibi. hepsi çok kötüydü.

ilk sahnede, babası beşikte oğlunun başında duruyor ve fonda barış manço - sarı çizmeli mehmet ağa şarkısı çalışıyor. ekranda 1979 yılı olduğunu görüyoruz lakin fonda çalan şarkı 99 yılı mançoloji albümü yeni düzenleme. orijinal ilk kaydı çalsaydınız. bulmak çok zor değil.

dönem dizi veya filmlerinde dikkat edilmesi gereken şeyler ayrıntılardır. izleyici nasılsa yer kafasıyla film çekilmez.

barış akarsu erken yaşta trajik bir şekilde hayatını kaybetmiş bir şarkıcıdir o kadar. film çekilecek bir hayat öyküsü yoktur. bu ünlülerin filmini çekelim furyası baktı ki tutuyor herkes aynısını yapmaya başladı.

barışa kelimeler yetmez kariyeri sadece 3 yıldan ibaret olsa bile insanlığıyla karakterleriyle yıllar geçse de unutulmaz her zaman kalbimizde, filme gelecek olursak izledim ve bence çoğu şeyi geçiştirmişler.

biyografik film izlemeyi severiz sevmesine de mümkünse derli toplu bir senaryo yazılsın, film rüzgarda uçuşan yaprak gibi oradan oraya manasızca savrulmasın ve hikayenin sonu madem belli hiç değilse giriş ve gelişme bölümüne önem verilsin. barış akarsu merhaba filmi amatörce yazılmış bir senaryo ile çekilmiş ne yazık ki.

yazıp yazıp siliyorum. anısına saygısızlık etmek, sevenlerini üzmek istemediğim için nazik olmaya çalışıyorum ama bu film olmamış.

maalesef çok genç yaşta kaybettiğimiz barış akarsu nun hayatının anlatıldığı biyografi kategorisinde bir sinema filmidir. 2022 yapımıdır. bir netflix türkiye projesidir. yönetmeni mert dikmen'dir.

bu hikaye batı sinemasında olsa ilk oscar' lardan en az 3 adetle çıkar. bakın sadece hollywood demiyorum , fransız da ingiliz de bu hikayeden imdb ilk 250 film çıkarırdı.

film desen film değil. belgesel desen belgesel değil. karmakarışık yarım kalmış onlarca sahne var filmde.

öncelikle biyografi sinemasında başroldekimoyuncunun orjinal kişiye benzerliği önemsenen bir detay. yine de önce oyunculuk gelmeli. nasıl audition-lar yapıldı elbette bilemeyiz ancak, sanki haa sen çok benziyorsun barış ' a hadi giy kovboy çizmelerini ayakkabı numaran kaçtı senin der gibi şişirme bir başrol seçimi olmuş.

filmi ele alışım beyaz tv de ki bir türlü futboldan bahsedilemeyen futbol programı gibi oluyor ama filmin tutulacak bir yani olmadığından mecburen saha dışını konuşuyorum.

24 yıllık bir kısacık yaşam da olsa biyografiler o kişinin belli bir yaşam periyoduna bakış atmalı ki karakter tam irdelenebilsin. bu tip filmler magazin boyutuyla değil tam tersi magazinde tam yer almamış bazı önemli köşe taşlarını da yansıtmalı seyirciye . yani bir harman olmalı. hem herkesçe bilinen bazı önemli olaylar hem de az bilinen gerçekler bir düzen ve akış içerisinde bizlere sunulmalı , aktarılmalı.

zaten filmleştirme sürecinde bazı kişilerden onaylar da alınmamış. hem bu yönüyle kınamamızı not düşerken, hem de barış akarsu gibi bir mith 'e , şöhretinden faydalanmak için ucuz ticari heveslerle yüze göze bulaştırılmış tam bir saygısızlık yapıtı olmuş diyerek sonlandırayım: bu film soundtrack-i haricinde maalesef zaman kaybı.

spoiler sayılabilir;

filmi izlemeye başladım ve daha intro kaza haberiyle olunca içim sıkıldı kapattım filmi. biz genç yaşta kaybettiğimize üzüldüğümüz çokta sevdiğimiz birini yâd etmek için filmini açıyoruz kötü haberle zaten modunuz düşüyor. kötü haberi finale falan koysaydınız olmaz mıydı?

başrollerinde ismail ege şaşmaz ve almila ada'nın olduğu 2022 yapımı mert dikmen'nin yönettiği genç yaşta hayatını kaybeden ünlü rock sanatçısı barış akarsu'nun hayatını anlatan bu film senaryosunu yönetmen mert dikmen ve can anar birlikte yazdı.



film sadece barış akarsu'nun hatrı için izlenir ama onun için gidip dizisini izleyin derim filmin kalitesini beğenmedim. hikaye var ama tat yok. yine de iyi seyirler.

sinemaya girdiği hafta gidip izlediğim biyografik filmdir.
başrolde almila ada ve ismail ege şaşmaz yer almaktadır.
yönetmeni ise mert dikmen

1979/2007 yılları arasında yaşamış türk rock sanatçısı barış akarsu'nun hayatından bir bölümü anlatıyor.
önce bebek, doğduğunda kelebek animasyonu yer alıyor, çünkü o da kelebek ömürlü bir insan olarak kaldığı için. sonra büyüyor ve dedesiyle arkadaş oluyor, yanında ise hep halikarnas balıkçısı'nın bir kitabı var, halikarnas balıkçısı'nın en sevdiği kelime merhaba imiş, filmin adında o yüzden merhaba var.

iki kardeş olan barış ailesiyle yaşamaktadır, sesi güzeldir, eli yüzü düzgündür, her genç gibi kendini kanıtlamak ister, sahilde şarkılar söyler, iyi biridir, annesini ve insanları çok sever. filmde de böyledir. karın tokluğuna şarkı söylemek bile ona ağır gelmez çünkü şarkı söylemek ruhunda vardır. zeynep ile tanışırlar, ona aşık olur, o da ona olur.
ama barış ünlendiği için zeynep ondan zamanla uzaklaşır, onun hayatında artık kendine yer olmayacağını sanır.
ve olaylar devam eder...

film hakkındaki yorumum ise beklentimi asla karşılamadığı, beklentimizi hiçbir şekilde karşılayamaz çünkü kimse barış akarsu'ya benzeyemiyor. evet başrol oyuncusu saçını uzatmış, onun gibi yürüyor, motor sevdalısı, gözlerine sürme sürmüş, ama yok. eksik. bu filmin sevilmeme nedeni de bu. hem hikayesi biraz eksik, hem de barış akarsu'nun yerini kimsenin dolduramayacağı gerçeği filmden uzaklaştırıyor.
bir şeyler çekelim de paramıza bakalım der gibi çekip gitmişler. ama onlara da hak veriyorum, nasıl çekilebilirdi ki?

barış rolündeki oyuncunun konser verdiği sahneler biraz insanı etkileyebilir ancak, hem dinamizm, hemde burukluk yaşatıyor.
sonunda ise mâlum... kelebek ölüyor...