ben senin bütün simitlerini alayım sen bugün çalışma

iyilik adı altında reklamını yapan youtuber cümlesi. çok trend şimdi.
seyyar satıcının tezgahındaki her şeyi satın alıp bir de adamları ifşa edersin, dünyayı kurtarmış gibi yayınlarsın, 3-5 ergen gelip yorumlarda; "adamın gözlerindeki sevinç ömre bedel" gibi klişelerle duyar kasar. yeter la midem kaldırmıyor. zaten ne geliyorsa başımıza o sıçtımın ergenlerinden geliyor.

banada samimiyetsiz geliyor hatta böyle yayınlanması görece etik değil fakat o yutubır adam bu şekil bir gösteriş yapmasa hedefi izlenme kasmak ve şatafat olduğu için farklı şekil bir gösteriş yapacak (nusrete gidip altın kaplama et yiyebilir,kocaman slimelar yapabilir vs.) onun için benim naçizane düşüncem gösteriş yapacaksa böyle yapsın en azından birilerinin zor geçen hayatlarına dokunsun.

şimdi mevzunun ana noktası bu olmayabilir ama değinmeden geçemeyeceğim. simitçileri küçümsemek için demiyorum ama simitçilik bir çok işe göre hem daha az yorucu hem de yine görece iyi kazandıran bir iştir. bu adamlar çok zor durumdaymış, bu hareketi yaparak maddi manevi muazzam bir iyilik yapılmış gibi yansıtılması hep garibime gitmiştir.
para seyyarda gençler.

gerçekten hayır yapmak için bunu yapıyorsan zaten bunun üzerinden prim yapmaya çalışmazsın. gidersin sessiz sedasız simidi de alırsın fazladan para da verirsin. ama kanalında üç-beş like için yapıyorsan zaten anlamı yok.

belki o şekilde bağış falan alıp daha çok insana ulaşabiliyorlardır diye düşünüyorum. çünkü diğer türlü düşününce mizantropiye yaklaşıyorum. keşke insanların yüzü mozaiklense

işin kötüsü, o güne kadar sabırla tek tek müşteri bekleyen simitçi, o günden sonra gene biri gelse, ne var ne yok alsada eve gitsem diye düşünür.

duygu , milliyetçilik , din sömürüsü , fakir edebiyatı her zaman seyirci toplar. içerik üretecek kapasitesi olmayanların işidir.

sağ elin verdiğini sol el görmez bizim kültürümüzde.

serbest piyasa sistemine uygun bir davranıştır, hem youtuber hem simitçi için. simitçi fiş kesmiyorsa o zaman vergi kaçırıyordur. kanunen suçtur.

işin sosyolojik boyutu beni hiç ilgilendirmez; duygu sömürüsü olsun bana ne, fakir edebiyatı olsun bana ne. ben eşek gibi vergi veriyorsam simitçi de verecek. simitçiye çok acıyorsanız çalışma bakanlığı mevzuatında ilgili maddelerin düzenlenmesi için çaba harcarsınız. simitçiye para verip geçmek kolay. hepiniz vicdan mastürbasyonu yapıyorsunuz.

bu işin patolojik yanı ise bunun bir toplumsal bağımlılığa dönüşmesi.

iyilik adı altında yapılan gösteriştir. önce bir av seçilir, sonra gizli kamerayla çekim yapılır. sonrasında o kişinin simitlerinin veya artık ne satıyorsa alınacağı söylenerek, satıcıya duygusal anlar yaşatılır. sonra bu youtube kanallarında gösterilir ki , bu gösteriden nemalansınlar. eee iyiliği karşılıksız yapacak değiller ya…

bunun diğer versiyonu da , sokakta buldukları zavallı kedi/köpeğin ilk halini gösterip, sonra bakımlarını yapıp, ‘bakın ben iyilik yaptım’ diye duyurmaktır. çok güzel bir iş yapıyor, tebrik ederim ama neden bunu herkese onaylatma gereği duyuyorsun ki? sen zaten yaptığın iyilikle içini güzelleştirmiyor musun? niye herkesten tebrik bekliyorsun? onaylanmaya bu kadar mı ihtiyaç duyuyorsun?

bu tür klişeler o kadar çok ki sosyal medyada. hani sağ elin verdiğini sol el görmezdi? aynı şeyi malum parti de yapıyor ama o konuyu dile getirmeyeceğim; bilen biliyor zaten.

çocukken simit sattığımda bi marketteki abinin biri bana böyle bir güzellik yapmıştı. kendisi de çocukken kestane satmışmış da o günler aklına gelmiş. thanks dayı, allah bereket versin.

huzur veren iyilik hareketleri.
iyiliğin, örnek gösterilmesi gerektiği kanaatinde olanlardanım.
bir çok iyilik eylemi yapan bir dernekle çalışırken, hususiyetle paylaşırdık eylemlerimizi.
emirhan özhan isimli bir fenomen var, huzur veren iyilik hareketlerini tebessüm ederek izliyorum.
o da tam bu konsepte uygun eylemler yapıyor ve paylaşıyor.
iyilik paylaştıkça artar.

yapsınlar da göstersinler boşver. göstermeden yapamıyorlar demek ki öyle düşünmek lazım.

youtobe de ki içeriklerin çoğu zaten akıl dışı ama fayda zarar yönünden bakıp değerlendirince ihtiyacı olan fayda görmüşse sorun yok diyorum.

olasılıklardan biri:
: bugün erken döndün ?
: he yav adamın biri bütün simitlerimi satın aldı sen eve git dedi.
: iyi ne güzel otur çay yapayım.
: evde akşama kadar oturup napacam fırından 50- 100 simit daha alıp gidip satam çayı gelince içerim.

uberkuloz bunun geyiğini çoktan yapmış bile buradan

neden çalışmayacakmışım sen al simitleri ben bir parti daha getireyim günü iki katına çıkarayım.