benim karım çalışamaz

maruzat ifade eder. ünlemle farklı anlam ifade eder ve hoş değildir, boşanmayla sonuçlanır

bir başka erkeğin önermesi veya yöntemidir. ama bana sorarlarsa çalışmayan, maddi manevi bağımsızlık ve güç sahibi olmayan eş istemiyorumdur. ben gibi olmalıdır o da.

(bkz: cahil)

bunu diyen yobaz eşşeğin önde gidenidir.

eğer gerçekten eşinin iyiliğini düşündüğü için bunu söylüyorsa bir erkek, buna sesimi çıkartmam ama amaç burada bir kadın olarak, eşinin ayaklarının üzerinde durmasını ve gelişmesini engellemekse; dünyalar savaşı çıkarırım.

hep söyledim hala söylüyorum; feminist bir kadın olsamda, her iki tarafıda objektif değerlendirebiliyorum. dolayısıyla;

türkiye'de her insan için çalıma koşulları çok kötü. statünüz ne olursa olsun, her yerde mutlaka uğraşmak zorunda kaldığınız bir komplo ve takıntılı insan profili var çünkü türkiye potansiyel olarak sürekli suçlu yetiştiriyor. toplumdan çalınan imkanlar, toplumun beklentileri ile uyuşmadığı için; insanlar kendi ihtiyaçlarını giderecekleri yolları seçiyorlar ve bunlar genelde "hukuksuz" şeyler oluyor. bu yüzden her sektörün dibi kazındığında pislik değil, laham buluyorsunuz.

dolayısıyla bir kadın için bu çarkın içerisinde riskler çok daha fazla. bunu söylemekten zevk almasamda, iş hayatında kadınlara yapılan mobingin ve psikolojik baskının haddi hesabı yok. yıllardır çalışıyorum, üniversite okurken çalışmaya başladım ve şunu söyleyebilirim iş hayatı fazlasıyla pis. karşısınıza kimin çıkacağını ve kendi refahı için size neler yapabileceğini kestiremezsiniz. bir sürü manyakla uğraşıyorsunuz. her sektörün kendisine has psikopatları olabiliyor. para kaçıranı mı ararsınız, iş etiğini ihlal edip haksız kazanç sağlayanı mı.. üstüyle ilişki yaşayıp, kendisine extra imkanlar sağlatanı mı.. say say bitmez.

bunları bilen erkek, kadınını korumak için bu kararı alıyorsa; bunu sevgiye, kıyamamaya bağlarım ve koruma güdüsünü mantıklı bulurum ama aksini kabul etme durumum söz konusu dahi değil.

muazzam bir konfor ya..

sarayımın hanımı olsam, kapımda mızraklarını birleştirmiş iki tane muhafızım olsa, meyve tepsilerini kafalarının üzerinde taşıyıp getiren hizmetkarlar olsa ve ben temyiz dilekçesi yazmıyor olsam.

seni tanımak istiyorum yiğidim bul beni.

sen mükemmel bir koca olacaksan neden olmasın? dört dörtlük olacaksın. karına çalışmadığı için eziklik duygusu hissettirmeyeceksin. eve giren para asla “senin” paran olmayacak. “sizin” paranız olacak. karının sosyalleşmek için harcadığı, harcamak isteyeceği herhangi bir isteği yerine getirmek için “ben o paraları kolay mı kazanıyorum” demeyeceksin. her zaman karına vereceğin bir para olacak. evden, dışarı çıkmadan mesela para kazanabileceği iş imkanlarına karşı çıkmayacaksın. senin derdin dışardaki olumsuzluklar ya hani. karın istediğinde onun için güvenli bir ortam oluşturup para kazanabileceği bir iş imkanını sunacaksın. o zaman olur işte.

valla bu ekonomide herkes çalışacak yoksa bu gemi yürümez

ben sekreterimi "öpeyim", eşimi de inş sütçü tüpçü öpmezcilik...
laaan, yer miyiz biz bunları çakallar?*

ayrıca akşama kadar çalışmadan sıkılmış bir insanın kafa açma katsayısı, çalışan insandan 1000 kat fazladır.
işten çıktın, kafan yorgun.
eve gelip dinleneyim dersin.
dinlenemezsin.
çünkü evdeki kadın haklı, insan sosyalleşmek zorunda.
ne yapsın o da kocişkosuyla sosyalleşecek sonuçta.

mutsuz evlilik olur bu.
insanları rahat bırakın, çalışsınlar.
üretmeyen insan asalaktır, bu kadar basit.