bipolar adamın eşini öldürüp kendini asması
başlık "doktor ejderha" tarafından 07.06.2024 09:27 tarihinde açılmıştır.
1.
izmir'de bipolar bozukluğu olduğu ileri sürülen ibrahim köçer, tartıştığı eşi nurtaç köçer'i boğarak öldürdükten sonra kendisini asarak intihar etti. olayın ardından eve gelen çiftin çocuklarından biri olan y.k., "ben bu manzarayı nasıl unutacağım" sözleriyle feryat etti.
haberin devamını okuduğunuzda adama doktorlar tarafından bipolar teşhisi konulduğu yazmaktadır.
www.haberler.com/guncel/izm...
devamını gör...
2.
"bipolar bozukluğu olduğu ileri sürülen" bu ne demek oluyor? tam tanısı yok. sadece varsayım. haberi yapana mı söveyim? böyle başlık açan arkadaşa mı? lan sizin derdiniz nedir bu bipolar insanlarla! bir olay olsa hemen bipolardır kesin diye hüküm veriyorsunuz. böyle toplumun anasını avradını s......
devamını gör...
3.
bunun sebebi aslında psikiyatrlardır. çok özür dileyerek söylüyorum ama sürekli olarak ağır problemleri olan insanları ilaç kontrolü ile düzenli terapiye çağırarak yönetmeye çalışıyorlar. bu tarz insanların topluma ve günlük hayatlarına geri bırakılmamaları gerekiyor çünkü beyinlerinin içerisinde var olan mekanizma nasıl çalışıyor bilemezsiniz. her psikolojik rahatsızlığın kendisine has bir evrim süreci vardır. dolayısıyla bir rahatsızlık 10 yılda ilerlemezken, diğer kişinin sahip olduğu farklı bir problem 3 ayda çığır açtıracak seviyeye gelebilir. dolayısıyla bunlar öngörülemeyeceği için depresyon/ melankoli/okb/ stress ve kaygı bozukluğu hastalıkları dışında kalan tüm karakteristik ve duygu- davranış bozukluklarının bir merkezde tedavi edilmesi gerekiyor. bana kalırsa, sıklıkla terapiye çağırıp, 50 dakika gözlemlemek yeterli değildir. dünyanın en ünlü psikopatları, en normal duranlarıdır. manipülasyon'a müthiş eğilimleri var ve inanılmaz "normalmiş" gibi taklit yapabiliyorlar. bunu 40 dakikalık seansta anlamak çok mümkün olmayabilir çünkü seansa gelmeden önce, söyleyecekleri şeyleri tasarlama/ planlama şansları var. dolayısıyla, adam terapi süresinde rahat durur, dışarı çıkar bir şey görür alır bıçağı saplar? peki? bu psikolojik tedavi mi şimdi? birisi, senin destek verdiğin x kişisi tarafından öldürüldükten/ yaralandıktan sonra sen başarılı bir psikiyatr mı oluyorsun? dahası neyi tedavi etmiş oluyorsun?
daha ağır vakalarında dışarıda gezdiğini biliyorum. dolayısıyla bu etkin bir tedavi yöntemi değil.
bu noktada, devleti de suçluyorum ben. yeterli " ruh ve sinir hastalıklarına" bakacak seviyede "hastane" yapılmadığı için ülkede, bu insanların yatışlarını sağlayacak ve bu insanları sürekli kontrol altında tutacak bir yer yok. üstelik ülke her sene tonlarca psikolog/ psikiyatr mezunu veriyorken bu haldeyiz ki bu içler acısıdır. bu insanların 7/24 kontrol altında tutulmaları gerekiyor. sosyal hayata adaptasyonları mümkün değil ve bu herkesi risk'e atıyor. diğer şehirlere olmasa dahi, istanbul'a acilen tam teknik donanıma sahip , sadece psikolojik rahatsızlıklara bakan; kocaman bir hastane yapılması gerekiyor. diğer şehirlerden de, nakil alabilecek seviyede büyük bir kompleksten bahsediyorum.
alan yoksa, hazırda zaten var olan bir yapı kullanılabilinir mesela cumhurbaşkanlığı külliyesi. herhangi bir siyasetçinin ya da devlet adamının, 1150 odaya ihtiyacı olduğu kanısında değilim. topluma faydası olmayan siyaset, bireysel çıkar barındırır sadece. bu yapı, toplum lehine bir alana dönüştürülebilinir ama tabi nerede değil mi?
daha ağır vakalarında dışarıda gezdiğini biliyorum. dolayısıyla bu etkin bir tedavi yöntemi değil.
bu noktada, devleti de suçluyorum ben. yeterli " ruh ve sinir hastalıklarına" bakacak seviyede "hastane" yapılmadığı için ülkede, bu insanların yatışlarını sağlayacak ve bu insanları sürekli kontrol altında tutacak bir yer yok. üstelik ülke her sene tonlarca psikolog/ psikiyatr mezunu veriyorken bu haldeyiz ki bu içler acısıdır. bu insanların 7/24 kontrol altında tutulmaları gerekiyor. sosyal hayata adaptasyonları mümkün değil ve bu herkesi risk'e atıyor. diğer şehirlere olmasa dahi, istanbul'a acilen tam teknik donanıma sahip , sadece psikolojik rahatsızlıklara bakan; kocaman bir hastane yapılması gerekiyor. diğer şehirlerden de, nakil alabilecek seviyede büyük bir kompleksten bahsediyorum.
alan yoksa, hazırda zaten var olan bir yapı kullanılabilinir mesela cumhurbaşkanlığı külliyesi. herhangi bir siyasetçinin ya da devlet adamının, 1150 odaya ihtiyacı olduğu kanısında değilim. topluma faydası olmayan siyaset, bireysel çıkar barındırır sadece. bu yapı, toplum lehine bir alana dönüştürülebilinir ama tabi nerede değil mi?
devamını gör...
4.
haber linkinde hem 'bipolar olduğu ileri sürülen' cümlesi kullanılıyor hem de bipolar teşhisi konulduğu söyleniyor.
ama bir süredir ilaçlarını kullanmadığından da bahsedildiği için benim anladığım kadarıyla bu kişiye bipolar teşhisi konulmuş zaten.
e peki bu derece bipolar olan bir insan neden hala toplumun içerisinde yaşamaya devam edebiliyor, bu konuda da femmeamoureuse'ye katılıyorum.
konu bir şekilde yine hükümet konusuna geliyor, her yerde olduğu gibi.
çocuğun içerisinde bulunduğu psikolojiyi düşünmek bile istemiyorum. umarım ki diğer insanlara gösteremedikleri psikolojik yardımı o çocuğa gösterebilirler.
ama bir süredir ilaçlarını kullanmadığından da bahsedildiği için benim anladığım kadarıyla bu kişiye bipolar teşhisi konulmuş zaten.
e peki bu derece bipolar olan bir insan neden hala toplumun içerisinde yaşamaya devam edebiliyor, bu konuda da femmeamoureuse'ye katılıyorum.
konu bir şekilde yine hükümet konusuna geliyor, her yerde olduğu gibi.
çocuğun içerisinde bulunduğu psikolojiyi düşünmek bile istemiyorum. umarım ki diğer insanlara gösteremedikleri psikolojik yardımı o çocuğa gösterebilirler.
devamını gör...
5.
#3006721 bu hastalığın dediğin gibi tedavisi vardır ama kişi ilaçları kullanmayarak tedaviyi reddetmiş zaten, tedaviyi reddettiği için de bu kişinin toplum içerisine kazandırılma çabası sandığımız gibi olumlu bir şekilde işlemeyebilir.
her ne kadar insan da olsa düzgün bir tedavi görmediği sürece toplumdan uzak tutulması gerektiğini düşünüyorum, diğer şekilde topluma zararlı olma ihtimali vardır.
topluma zararlı olabilme ihtimali olan birini de topluma kazandırmaya çalışmak sadece daha fazla zarara yol açar bence.
-kişi eğer ağır bir şekilde bipolar hastasıysa o kişiyi tedaviye ikna etmek, sağlıklı bir sosyal çevre oluşturmasına katkıda bulunmak vs sayılan her şey o kişide işe yaramayabilir, çünkü dediğim gibi bu hastalığı ağır bir şekilde geçiren bir insan.
*
bu hastalığı o kadar da ağır geçirmeyen insanlara dediğimiz bu yöntemler tabii ki uygulanabilir, onlar için de toplum için de böylesi daha uygun olur zaten. fakat durum sandığımız gibi değilse ve bu kişi topluma ayak uyduramayacak , topluma zarar verebilecek düzeydeki ağırlıkta bu hastalığa sahipse hastanede tedavi görmesi daha iyi olabilir benim fikrime göre.
çünkü her bipolar hastası bizim ona yönelttiğimiz rehabilite edici aktivitelerle falan iyileşemez *, bu konuda ise yapabileceğimiz en kısa zamanlı çözüm yolu hastanelerde tedavi görmesini sağlamak olabilir.
her ne kadar insan da olsa düzgün bir tedavi görmediği sürece toplumdan uzak tutulması gerektiğini düşünüyorum, diğer şekilde topluma zararlı olma ihtimali vardır.
topluma zararlı olabilme ihtimali olan birini de topluma kazandırmaya çalışmak sadece daha fazla zarara yol açar bence.
-kişi eğer ağır bir şekilde bipolar hastasıysa o kişiyi tedaviye ikna etmek, sağlıklı bir sosyal çevre oluşturmasına katkıda bulunmak vs sayılan her şey o kişide işe yaramayabilir, çünkü dediğim gibi bu hastalığı ağır bir şekilde geçiren bir insan.
*
bu hastalığı o kadar da ağır geçirmeyen insanlara dediğimiz bu yöntemler tabii ki uygulanabilir, onlar için de toplum için de böylesi daha uygun olur zaten. fakat durum sandığımız gibi değilse ve bu kişi topluma ayak uyduramayacak , topluma zarar verebilecek düzeydeki ağırlıkta bu hastalığa sahipse hastanede tedavi görmesi daha iyi olabilir benim fikrime göre.
çünkü her bipolar hastası bizim ona yönelttiğimiz rehabilite edici aktivitelerle falan iyileşemez *, bu konuda ise yapabileceğimiz en kısa zamanlı çözüm yolu hastanelerde tedavi görmesini sağlamak olabilir.
devamını gör...
6.
önceki yazılanları okumaya üşendiğimi itiraf ederek başlamak istiyorum. bu suçu işleyen kişiye doğru teşhis konulduğunu düşünmüyorum.
bipolar değilim ama bipolar arkadaşlarım oldu. adından da anlaşıldığı üzere bu iki kutuplu olmakla ilgili bir hastalık.
kendine ya da insanlara fiziksel şiddet uygulayan insanlar değiller. depresyon döneminde görülen intihar durumunu bunun dışında tutuyorum.
başlıktaki şahıs paranoid şizofreni falan olabilir. aldatıldığını düşünerek bu düşünceye saplanarak eşini öldürmüş sonra da ben ne yaptım diyerek kendini öldürmüş olması mümkün.
bipolar değilim ama bipolar arkadaşlarım oldu. adından da anlaşıldığı üzere bu iki kutuplu olmakla ilgili bir hastalık.
kendine ya da insanlara fiziksel şiddet uygulayan insanlar değiller. depresyon döneminde görülen intihar durumunu bunun dışında tutuyorum.
başlıktaki şahıs paranoid şizofreni falan olabilir. aldatıldığını düşünerek bu düşünceye saplanarak eşini öldürmüş sonra da ben ne yaptım diyerek kendini öldürmüş olması mümkün.
devamını gör...