bir damla siyah kan kuralı

amerika birleşik devletlerinde ırk ayrımını çok açık bir şekilde kurumsallaştıran kurallardan biridir.

bu kural karşıma bir toni morrison kitabında çıkmıştı. daha sonra da büyük usta mark twain'in yazdığı ve benim de hakkında bir tanım yazmış olduğum ahmak wilson'ın trajedisi isimli kitapta bu kural ile ilgili bir hikaye geçti. dolayısıyla bir başlık açmak farz oldu.

bir damla siyah kan kuralına göre eğer bir insanın soy ağacından tek bir siyah varsa bile o insan siyah sayılır ve köle olarak kabul edilir, fiziksel olarak değilse bile manen bir köledir bu kişi.

yeni dünyada yepyeni bir hayat kurulacağına dair olan mesnetsiz inanç kızılderililerden sonra afro-amerikalılara yapılan ayrımcılıkla yerle yeksan olur.

ırkçılığın makrosu da mikrosu da lanet bir şeydir. ama sanırım afro-amerikalılara yapılan ayrımcılık kadar aşağılık olan bu dünya üzerinde nadir bulunur.

ben bu konuda kendimi oldukça yetişmiş bir insan olarak görüyorum. dini, dili, ırkı, cinsiyeti ne olursa olsun benim için insan insandır ve varolan en zalim, en çirkin, en nefret edilesi varlıktır.

insan ayırmam, herkes eşit.