insan olun biraz yazar profili

insan olun biraz kapak fotoğrafı
insan olun biraz profil fotoğrafı
rozet
insan olun biraz (editör)
karma: 176113 tanım: 5038 başlık: 3170 apolet: 10 takipçi: 309
Eğer bir gün ölürsem ve eğer Tanrı varsa ve eğer Tanrı anlatıldığı gibi biriyse ve eğer ben de düşündüğüm, olduğumu sandığım gibi bir insansam ve eğer Tanrı sözünün eriyse ve eğer ben sözümün eriysem ve eğer cennet gerçekten sıkıcı bir yerse ve eğer Tanrı öldüğüm zaman da beni sevmemeye devam ederse ve eğer ben öldüğümde de bu kadar inatçı bir insan olmaya devam edersem herhangi bir sorgu suale gerek kalmadan kendi yerimi kendim bulurum.

son tanımları | başucu eserleri


civil war (film)

bir alex garland filmidir.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
filmin senaryosunu da alex garland yazmıştır. alex garland'ın hem yazarlığına, hem senaristliğine, hem de yönetmenliğine büyük hayranlık duyuyorum. bu filmi de beni hayal kırıklığına uğratmadı.

filmde kirsten dunst, wagner moura, cailee spaeny, nelson lee, even lai, stephen mckinley henderson, nick offerman ve jesse plemons rol almıştır.

film amerika birleşik devletlerinde çıkan bir iç savaşı konu almakta. ayrılıkçılar ile amerikan ordusu karşı karşıya ama kimin nerede savaştığı pek de belli değil.

tam bu sırada dört gazeteci aylardır sesi soluğu çıkmayan başkan ile röportaj yapmak için washington'a gitmeye karar verir.

biri mesleğinin hemen başında olan genç bir foto muhabir, biri artık mesleğinin sonuna gelmiş bir muhabir, biri umursamaz davranan ama haber elde etmek için yanıp tutuşan bir muhabir ve sonuncusu ise meslekte bir efsaneye dönüşmüş olan bir muhabirdir.

yol boyunca savaşın ne kadar acımasız olduğunu, insanların böyle bir kargaşa esnasında nasıl canavarlara dönüşebildiğini ve hakiki basın mensuplarının böyle bir durumda ne tür güçlüklerle savaştığını anlatan güzel bir filmdir.
devamını gör...

doksanlarda öğrenci olmak

bir paranoyak deli ukdesidir.

doksanlı yıllarda anadolu lisesi öğrencisi olan benim de yaşadığım şeydir.

doksanlı yıllarda öğrenci olmanın şu an öğrenci olmaktan daha güzel olduğunu söyleyemem ama kesinlikle daha kötü de değildi.

öncelikle doksanlı yıllarda eğitim sistemi ile bu kadar oynanmıyordu. doksanlı yılları başlarında girdiğim anadolu lisesinden 2000 yılında mezun oldum. çok büyük değişiklikler olmadı bu dönemde.

ama bazı saçmalıklar da yaşamadık değil. örneğin ben anadolu lisesinde fen ve matematik derslerini ingilizce olarak aldım. iyi bir ingilizce hazırlık sınıfı eğitimi aldığımız için ingilizcemiz az çok yeterliydi bunun için ama çok büyük başka bir sıkıntı vardı. bu derslere giren öğretmenlerimiz ingilizce bilmiyordu. ya da çok az ingilizce biliyordu.

dolayısıyla da ingilizce bilmeyen bir öğretmen tarafından zaten anlamakta zorlandığımız dersleri ana dilimiz olmayan bir dilde anlamaya çalıştık. sonuç olarak anlamadık.

aklıma gelen ikinci nokta ise. hazırlık sınıfında ve üst sınıflarda okutulan kitaplardır. bu kitaplar çok pahalı olduğu için her sene başında üst sınıflar kitaplarını satmak için alt sınıflarla pazarlığa girişirdi. ama amaç ticaret yapmak değildi. çünkü alt sınıflara kitaplarını satanlar üst sınıflardan kitap satın almaya giderdi. ilginç zamanlardı.

doksanlarda öğrenci olmak zamanımızda öğrenci olmak kadar zor ve anlamsızdı bence.
devamını gör...

kopuk (film)

bir vedat türkali filmidir.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
filmin senaryosunu da yönetmen vedat türkali yazmıştır. ve vedat türkali bu kadar kötü bir film yazıp daha da kötü yönettiği için büyük bir hayal kırıklığı yaşadım açıkçası. filmde kadir inanır, müşerref tezcan, alpay günbay, suphi tekniker, mustafa alabora, muazzez kurdoğlu, nubar terziyan, * ve kazım kartal rol almıştır.

babası kendisini kabul etmediği için annesi ile evden atılan ali annesinden babasının kim olduğunu öğrenince babasına hesap sormaya gider ama başarılı olamaz. hapse düşer. yıllar sonra hapisten çıktığında annesi ölmüş, çocukluk aşkı ise bir gazinoda şarkıcı olmuştur.

ali artık iyi bir insan olmaktan vazgeçmiştir. o artık bir kopuktur. babasından, babasını meşru oğlu olan kardeşinden, bu kardeşinin dayısından ve önüne çıkan herkesten intikam almak istemektedir.

bu arada intikam almak istediği o ailenin içinde de bir miras kavgası sürmektedir. ayrıca erkek kardeşi olan adam da ali'nin gazinoda şarkıcı olan çocukluk aşkına aşıktır.

bu kadar kötü oyunculuklar ve bu kadar kötü yönetim ancak bilerek isteyerek yapılabilir.
devamını gör...

hınç (film)

bir natuk baytan filmidir.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
filmin senaryosunu yemeyip içmeyip senaryo yazmış olan erdoğan tünaş yazmıştır. filmde cüneyt arkın, aysun güven, tamer balcı, abdi algül, şükriye atav, cem erman, ünal gürel, ekrem dümer, fuat aykut ve cihan alp rol almıştır.

namuslu ve görevine bağlı bir polis olan kemal kız kardeşine söz geçiremez ve bir olay sonucunda kardeşinin ölümüne neden olur. hapse düşen kemal öyle bir koğuşa düşer ki içerideki herkes onun hapse attırdığı insanlardır.

kemal içeriden çıkınca karanlık bir adamın yanında ayak işlerine bakmaya başlar. bu esnada da oğlu ve eşiyle mutlu bir hayat süren bir adam ile arkadaş olur. bu arkadaşın oğlu ise emeğin gücüne inanan ve çok kitap okuyan bir çocuktur.

yanında çalıştığı karanlık adam arkadaşının ölümüne neden olunca ise kemal'de ipler kopar. ve intikam almaya karar verir. bu noktada ise film çekildikten yaklaşık elli sene sonra türk siyasetinde önemli bir söz olarak karşımıza çıkan cümleyi telefonla aradığı düşmanlarına defalarca söyler:

- ben kemal, geliyorum.
devamını gör...

mary sue

kurgusal bir karakter klişesidir.

mary sue ilk olarak a trekkie's tale isimli bir kısa öyküde ortaya çıkmış. bir fun fiction olan bu eserdeki karakterden hareketle benzer bütün karakterlere biraz da aşağılayıcı bir şekilde mary sue denmeye başlanmış. bunun erkek versiyonu için ise gary stu ya da marty stu isimleri kullanılmış.

mary sue karakterleri genellikle bir esere hayran olan ve kendini de o eser içinde görmek isteyen insanların yazdığı hayran kurgularında ya da günümüzde oldukça ünlü olan wattpad eserlerinde karşımıza çıkar. eser dediğim için benim bağışlayacağınızı düşünüp devam ediyorum.

bu karakteler kendilerini yaratan yazarlara çok benzeyen kişilerdir. ancak elbette arada bir fark vardır. hem de önemli bir fark.

mary sue karakterlerinin neredeyse hiçbir kusurları yoktur. onlar utanmasalar mükemmel olacaklardır. yani mükemmele yakın insanlardır.

mary sue çok akıllıdır, zekidir, karakter sahibidir. tongaya düşmez. kimseye haksızlık yapmaz. her durumda en doğru şekilde davranmayı başarır. ve bunu zorlanmadan yapar. ayrıca hem güzel hem de çekicidir. gören insanın başını döndürür. herkes tarafından sevilir ve kendisi de sevgi doludur.

gerçek hayatta mary sue'lara denk gelmek mümkün değildir ama fun fiction'larda ve watppad hikayelerinde mary sue'dan geçilmez.
devamını gör...

julia butterfly hill

amerikalı bir çevre aktivistidir.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
1974 yılında missouri'de doğan julia butterfly hill raymon silva ile evlidir.

julia butterfly hill ile ilgili bu tanımı yazmama neden olan şey ise muhteşem bir kararlılık ve irade ile gerçekleştirdiği ve sonunda da başarılı olduğu bir çevreci eylemdir.

pasifik kereste şirketinin yaklaşık 1500 yaşında olan bir sekoya ağacını kesmesini engellemek için tam 738 gün boyunca bu ağaçta yaşar julia butterfly hill. böyle yazınca çok kolay geliyor insana. ama iki yıl kadar bir süre, bir ağacı kurtarmak için 55 metre yükseklikte yaşamak öyle herkesin yapabileceği bir iş değildir.

üniversite zamanlarımda çok sevdiğim bir hocam vardı. cemal çakır. bize her ders bu dünyada insanların asıl görevinin sekoyalara bahçıvanlık yapmak olduğunu söylerdi. julia butterfly hill bunu tam anlamıyla gerçekleştirmiş bir insandır.

julia butterfly hill bu ağacı kurtardıktan sonra the legacy of luna ve one makes the difference isimli iki tane kitap da yazmıştır.

böyle insanların var olduğunu bilmek insana umut veriyor.
devamını gör...

april bowlby

amerikalı aktris ve modeldir.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
önce model olarak kariyerine başlayan april bowlby 1980 yılında kaliforniya doğumludur. aktris olarak kariyerine devam eden april bowlby bir sinema yıldızı olmaktan çok televizyon dizilerinde aldığı rollerle ünü yakalamıştır.

eğer aktris olmasaydı çiçekçi olacağını söyleyen april bowbly günlük hayatında sadelikten yana olduğunu söylese de televizyon dizilerinde daha gösterişli ama çok da zeki olmayan karakterlere hayat vermiştir.

april bowlby'nin benim için en bilinen rolü two and a half men dizisindeki kandi rolüdür. bu dizide zengin bir erkek bulmak için çabalayan ve önce charlie harper ile tek gecelik bir ilişki yaşayan sonra da alan harper ile evlenen genç bir kadını canlandırır.

arpil bowlby ayrıca the big bang theory isimli efsane dizide bir bölüm rol almıştır. bunun dışında ise how i met your mother dizisinde de dört bölüm barney stinson'ın takıntılı eski sevgilisi rolüyle karşımıza çıkmıştır.

yine çok sevilen bir dizi olan mom (dizi)sinde de kendisini bir bölüm de olsa izlemek mümkündür.

april bowlby yazar ve yönetmen olan matthew cooke ile evlidir.

çok önemli ve görkemli rollerde oynamasa da kendisini izlemek her zaman büyük keyiftir benim için.
devamını gör...

tekme tokatlı şehir rehberi

bir mevsim yenice kitabıdır.

mevsim yenice'nin daha önce fil gözü isimli öykü kitabını okumuştum. ve bu kitapla ilgili bir tanım da yazmıştım. bu okuduğum yazarın yayımladığı ilk kitap. yazar bu ilk kitabıyla kayda değer ödüller elde etmiştir.

on bir öyküden oluşan bu kitapta çok farklı ve eğlenceli insan hikayeleri var. kitabın ilk öyküsü olan açıkartırma isimli öyküye bayıldı. sigmund freud'un torunu tarafından yapılan tablonun aslına sahip olmak için çabalayan yaşlı bir adam ve onun torunun hikayesi.

alkolik babasının sayıklamaları ile uğraşan genç bir adamın yaşadığı zorlukları anlatan muz ve kovboylar da çok iyi bir öykü idi. üçüncü öykü olan tilkiler aç mı kalsın? da favori öykülerimden biri oldu. ansızın başlayan bir arkadaşlığın insanların hayatında neler değiştirdiğini anlatan öykü çok çarpıcı idi.

diğer bütün öyküler de gayet iyiydi bence. yukarıda saydıklarım dışında yalandan kim ölmüş ltd. şti ve yer yarıldı içine girdi öyküleri de favorilerimdendir.

mevsim yenice çok iyi bir yazar. çok daha iyi olacak bence.
devamını gör...

sabah mahmurluğu

hiç yaşamadığım durumdur. yani nadiren yaşadığım diyelim.

mesleğe başladığım ilk senelerde iki ev arkadaşım vardı. aynı okulda çalıştığımız için hep aynı saatlerde uyanırdık. yani aşağı yukarı aynı saatlerde oda kapılarını açardık.

o an şöyle bir görüntü oluşurdu. evin asıl kiracısı olduğu için en büyük odanın sahibi olan matematik öğretmeni arkadaşım sabaha kadar dayak yemiş gibi uyanırdı. uyurken yaz kış taktığı beresi kafasında orada ne işi olduğunu anlamaya çalışır gibi sağa sola kaymış halde dururdu. gözü kaşı ağzı burnu da bereyi taklit eder gibi olurdu.

eve en son geldiği için en küçük odada kalan matematik öğretmeni arkadaşsa daha beter uyanırdı. kapıyı açtığı anda sanki siyah bir sis onunla birlikte odadan çıkardı. suratı bırakın sirke satmayı bu işin toptancılığına başlamış gibi olurdu.

bense çoktan müziğimi açmış, bir yandan çalan şarkılara eşlik eder bir yandan da hazırlanmaya başlardım. kapıyı açtığımda da ise işe gitmek için evden çıkmak üzere olan sünger bob gibi olurdum.

onlar kendilerine gelene kadar ağızlarının içinde homur homur bana küfrederlerdi. hatta bu durum arabaya binip okula gideceğimiz yol boyu da devam ederdi.

ben mutlu uyanırım. yani uyanabilmiş olmak bence bir mutluluk sebebidir. uyandığınızda nasıl bir hayata sahip olduğunuzu hemen görmek ise sizde mahmurluk bırakmaz.
devamını gör...

orlando (film)

bir sally potter filmidir.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
filmin senaryosunu da yönetmen (gbıkz: sally potter) ve walter donohue birlikte yazmıştır. bu kitap çok büyük bir yazar olan ve bu roman dahil birçok romanında bilinç akışı tekniğini kullanan virginia woolf'un aynı adlı romanından sinemaya uyarlanmıştır.

sinemaya uyarlanmasının mümkün olmadığı iddia edilen bu kitabı yönetmen bence olabilecek en iyi şekilde çekmiştir. filmde tilda swinton, billy zane, quentin crisp, charlotte valandrey ve simon russell beale gibi isimler yer almıştır. film iki dalda oscar adaylığı elde etmiş.

filmde soylu bir aileden gelen lord orlando kraliçe elizabeth'in gözdesi olur. kraliçe ona bir ev bırakır ancak bunun için bir de şartı vardır. orlando asla yaşlanmazsa evin sahibi olacaktır. bundan sonra da yaklaşık dört yüzyıl süren macerası başlar lord orlando'nun.

aşkı, ölümü, siyaseti tanıyan lady orlando bir süre sonra elçi olarak doğuya gönderilir. burda geçirdiği uzun zamanın ardından memleketine dönen lady orlando bir kez daha aşık olur.

lord orlando'nun ve lady orlando'nun dünya üzerinde akıp giden hikayesi nefis bir film ile anlatılmış. tilda swinton ise her zamanki gibi.
devamını gör...

çirkin ve cesur

bir nazmi özer filmidir.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
filmin senaryosunu da yönetmen nazmi özer yazmıştır. filmde yılmaz güney, özdemir avcı, garip ayık, altan bozkurt, sevgi can, nizam ergüden, hayati hamzaoğlu, aliye rona, baki tamer ve ahmet danyal topatan rol almıştır.

tam olarak hangi topraklarda olduğu belli olmayan bir köyde bir ağa köylüye zulmetmektedir. köyün bütün güzel kadınlarını kendine eş olarak alan ağanın adamları da köylülere kötü davranmakta ve kadınlara tecavüz etmektedir.

köydeki erkekler ise bu kötü gidişata karşı koymaya korktukları için bir köşeye sinip bekler. arada bir tepki gösteren olursa da zalimce katledilir.

bir gün bu köye dağlarda yaşayan bir adam gelir. köyde araya kafa tutan tek insan olan yaşlı bir kadını kurtarır. ve bundan sonra da ısrar kıyamet köyde kalmaya ikna edilir.

kendine güneşin oğlu diyen ağanın haremindeki kadınlar kendi ailelerine ve köy erkeklerine ilenirken dağlardan gelen adam köylüleri ikna edip ağaya karşı bir isyan tertip eder. bu adam çok gözüpek ve cesur bir kovboydur.

izlediğim en kötü türk filmleri arasına rahatlıkla girebilecek bir filmdir.
devamını gör...

charlotte bronte cinayetleri

bir james tully kitabıdır.

bu kitap kriminoloji konusunda ciddi bir bilgi birikimi sahibi olan yazar james tully tarafından tam on sene süren titiz bir araştırma sonucunda yazılmış. yazarın tek kitabı bu kitap.

hayatımda beni bu kadar şaşırtan az kitap okumuşumdur. jane eyre kitabının yazarı charlotte bronte, uğultulu tepeler kitabının yazarı emily bronte ve diğerleri kadar ünlü olmasa da agnes grey kitabının yazarı anne bronte erkek kardeşleri ile birlikte yorkshite haworth'ta bir eve kapanmış bir şekilde yaşarlar.

zaten gizemli bir aile olan bronte'ler charlotte bronte arthur nicholls ile evlendiğinde daha büyük bir gizem halesi ile çevrilir. arthur nicholls charlotte bronte üzerinde tam bir baskı kurarken emily bronte ile de ilişkisi olduğu iddia edilir.

ama yazarın asıl üzerinde durduğu nokta bu üç kardeşin ölümleridir. tıpkı yaşamları gibi ölümleri de bir gizem perdesi ile örtülüdür. yazar james tully ise yaptığı araştırmalar sonucunda bu ölümlerin doğal olmadığı, birer cinayet olduğu ve bu cinayetlerin arthur nicholls ile bir ilgisi olduğunu iddia eder.

bence okunması gereken bir kitaptır.
devamını gör...

kendi yaptığım stand up

başlığı akışa düşüren sayın yazar arkadaşa teessüflerimi ileterek başlamak istiyorum bu tanıma. böyle bir şey olabilir mi ya? böyle bir şey var mı abi? böyle bir şey olabilir mi?

akışta başlığı görünce heyecanlandım. kesin, dedim kendi kendime, kesin yeni bölüm geldi. hemen kulaklığımı aldım. önce bir baksana tanıma. yok işte. ve tanımı açtım ama bir de ne görsem beğenirsiniz. evet, bir yazar arkadaşım bu muhteşem stand up gösterisi ile ilgili bir tanım yazmış.

peki sizin benim hevesimi kursağımda bırakmaya ne hakkınız var? madem olmayacaktı neden olacak gibi oldu? olacak mı o kadar?

kırgınım şu an. başlığı akışa düşüren yazar arkadaştan özür bekliyorum. bu tanımı okursa eğer özür dilemek için radyo yayınında benim için herem'den uzaktan kumandalı isimli şarkıyı çalarsa bu konuyu burada kapatırım.

şimdi galatasaray maçını izleyeceğim ama bir yandan da berber ile stand up kaydını atan kardeşimin konuşmasını düşüneceğim. hayat çok zor.
devamını gör...

10 mayıs 2025 trabzonspor galatasaray maçı

saat 19.00 trabzon'da papara park'ta oynanacak mücadeledir.

galatasaray mücadeleye yine her zamanki gibi ama korkarım ki artık sona yaklaşan bir rutinle kaptan fernando muslera ile başlayacak. defansta abdülkerim bardakçı ve davinson sanchez ikilisinin oluşturduğu double dragon olacak. beklerde ise roland sallai ve eren elmalı mücadele edecek ki ben bu maçta ikisine de çok güveniyorum.

orta sahada bu maçta bir gol beklediğim gabriel sara. son zamanların en muhteşem ikilisi mario lemina ve lucas torreira oynayacak. kanatlarda ise yunus akgün ve barış alper yılmaz olacak.

hücumda ise gerekirse galatasaray adasını kendisine hediye edin takımda tutmamız gereken victor osimhen oynayacak ve o da bugün mutlaka gol atacak bence.

trabzonspor fatih tekke'nin gelişi ile ufaktan bir hareketlendi ve kendi evlerinde kazanmak isteyecekler. bu yüzden maç zor geçecek. ancak galatasaray haftaya şampiyonluk turu atmak istiyor. ve takım bunu gerçekten istiyor.

büyük ihtimalle galatasaray kazanacaktır.
devamını gör...

erkeksiz kadınlar (kitap)

bir shahrnush parsipur kitabıdır.

nobel edebiyat ödülü alma ihtimali olan yazarlar arasında gösterilen shahrnush parsipur'un bu hacimsiz ama çok büyük kitabı shirin neshat ve shoja azari tarafından aynı isimle sinemaya da uyarlandı ve bu film venedik film festivalinde biri gümüş aslan olmak üzere iki ödülle döndü.

bu kitapta kadın kahramanlarla birlikte yolculuğa çıkıyoruz. zaten bu kadarı bile kitabın neden iran'da hala yasaklı olduğunu anlatmak için yeter de artar bile ama dahası var.

bu kadınlardan biri kendisini sürekli aşağılayan, küçük gören eşinden kaçan bir kadın. diğeri hayat kadını olarak yaşamını sürdüren bir kadın, bir diğeri erkek kardeşi tarafından öldürülen bir kadın, bir tanesi ise zihni geleneksel zırvalarla doldurulmuş bir kadın. sonuncusu ise ağaç olmak isteyen ve bunun için ciddi çaba harcayan bir kadın. bu beş kadın çeşitli badireler sonunda kendilerini bir çiftlik evinde bulurlar.

kitap gerçeküstü ile gerçeği o kadar yakınlaştırmış ki birbirine insan hayran olmaktan kendini alamıyor. ayrıca iran'daki kadınlar için erkek gözetimi olmadan bir hayatın da mümkün olduğunu anlatması açısından muhteşem bir eser.

muhteşem bir kitaptı.
devamını gör...

ebenezer scrooge

bir charles dickens karakteridir.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
dünya edebiyatının en üretken yazarlarından biri olan charles dickens'in bir noel şarkısı isimli kitabının kahramanıdır ebenezer scrooge. dünya edebiyatında birçok ölümsüz kahraman bırakan charles dickens tarafından yaratılan kurgu karakterler arasında bence en ünlülerinden biridir.

yazar arkadaşım ne kadar ünlü bir eser ve dolayısıyla da ne kadar ünlü bir karakter olduğunu anlatmış. çok da güzel bir tanım olmuş.

ebenezer scrooge fiziksel olarak kötülere reva görülen bir görüntüye sahiptir. ebenezer scrooge uzun boylu zayıf bir adamdır. uzun bir suratı ve neredeyse yüzünden daha uzun bir burnu vardır. genelde asık suratlı olduğu için de olduğundan daha çirkin görünür.

kitabın başında ebenezer scrooge noel zamanından nefret eden, insanlara asla yardım etmeyen, maddi olarak çok zor durumda olan akrabalarına asla yardım etmeyen ebenezer scrooge bir gün eski iş ortağının ruhu ile karşılaşınca hayatı değişir.

daha sonra üç farklı hayalet ile bir geziye çıkan ebenezer scrooge hayata dair çok şey öğrenir. severiz ebenezer scrooge'u.
devamını gör...

hadi uç bakalım

bir sadullah celen dizisidir.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
dizinin senaryosunu yakın zamanda kaybettiğimiz şinasi yurtsever ve zülküf yücel birlikte yazmıştır. iyi şeyler uzun sürmez şiarı gereği de dizi sadece altı bölüm yayında kalmıştır.

dizinin oyuncu kadrosunda engin günaydın, binnur kaya, settar tabrıöğen, zihni göktay, nazlı tosunoğlu, ışık aras, mine teber, ayumi takano, bülent alkış, nurhan yılma, murat kılıç ve yalçın otağ yer almıştır.

dizide engin günaydın ve binnur kaya büyük melek tarafından cezalandırılan iki meleği canlandırır. cezaları dünyada insanlar arasında insan gibi yaşamaktır. suçları ise ekmek çalan bir çocuğa günah yazmak istememeleridir.

bu iki melek dünyaya gelip insanlar gibi yaşamaya çalışırken kendilerine de basit sayılacak işler bulurlar. ama melek olma duygusu ruhlarına işlemiştir ve kötülük karşısında asla sessiz kalmazlar.

diziyi televizyonda izleme şansı yakalayan insanlardan biriyim ben. şu anda altı bölümü de youtube üzerinden izlenebiliyor. diziden aklımdan en çok kalan şey ise sanırım "fasile" diyerek yaptıkları büyü ile bir şeyleri yoluna koymaları idi.

bu kadar iyi bir dizinin neden yayından kalktığı ise bambaşka bir tartışma konusudur.
devamını gör...

merdivendeki kadın

bir bernhard schlink kitabıdır.

bernhrad schlink aynı adla sinemaya da uyarlanan ve büyük başarı elde eden okuyucu isimli kitabın da yazarıdır. okuyucu (film)i izlesem de kitabını okumadığım için bernhard schlink'in nasıl bir yazar olduğunu bilmiyordum. bu konuda da bu kitabı ile bir fikir edinmiş oldum.

merdivendeki kadın bir tablonun adı ve bu tabloda model olan kadın ise kitabımızın asıl kahramanı. bu kadına aşık olan üç adam var. ama bu üç adamın da kadına bakışı ve ondan beklentileri farklı.

adamlardan ilki kadının eşi olan zengin adam. bu adama göre kadın güzelliği ile adama yakışan bir biblo görevinde.

ikinci adam merdivendeki kadın tablosunu yapan ressam. bu sanatçıya göre ise kadın ona harika tablolar yapması için ilham veren bir ilham perisi.

üçüncü adam ise zengin adam ile ressam arasındaki ihtilafı çözmek için olaya dahil olan bir avukat. bu avukat ise kendini beyaz atlı bir prens kadını ise kurtarılması gereken bir prenses olarak görüyor.

ve bir gün kadın tüm rollerden sıkılır ve tabloyu da alarak bu üç adamdan çok uzağa gider. ancak günün birinde bu dört insan bir yerlerde tekrar bir araya gelir.

çok iyi bir kitaptı.
devamını gör...

ahfeş'in keçisi

vakti zamanında ahfeş isimli bir öğrenci derslerinde başarılı olabilmek ve derslerini aklında daha iyi tutabilmek için birine anlatmak ihtiyacı duyarmış. böyle insanlara herkes eğitim hayatlarından aşinadır. onların öğrenmek için tercihen sesli bir şekilde ve tercihen başka bir insana konuyu anlatmaları gerekir.

ahfeş her seferinde bir arkadaşını ikna edip ders anlatmak isteyince etrafında eşi dostu kalmamış. herkes illallah etmiş ahfeş'in bu huyundan. bir süre sonra ahfeş ders anlatacak insan bulamamış. ama tam bu sırada otlayan bir keçi ile göz göze gelmiş.

ahfeş keçiye anlatmaya başlamış derslerini. keçi de ara sıra anlar gibi baş sallamaya başlamış. bizimle aynı iletişim yolunu kullanmayan keçi için bir işkence olnuş mudur bu durum, bilemem ama ahfeş için çok önemli bir atılım olmuş ve ahfeş derslerinde başarı göstermiş.

daha sonra bu durum ahfeş'in keçisi gibi baş sallamak diye bir deyime dönüşmüştür. bir şeyi anlamadan dinleyen ve onaylayan insan anlamına gelen bu deyimi eğitim camiasında olan herkes çok iyi bilir. ayrıca yaşadığımız ülke gereğince de birçok ahfeş'in keçisine denk geliriz günlük hayatımızda.

bu deyimi duyunca aklıma hep en sevdiğim türk komedi filmlerinden biri olan tosun paşa'daki konuşma gelir:

lütfü bey: söylediklerimi anladın değil mi?
tosun paşa: çok iyi anladım.
lütfü bey: sen salaksın anlamazsın. bak bir kere daha tekrar ediyorum. daver beyin köşküne gider gitmez leyla hanımı bana isteyeceksin.
tosun paşa: tamam biliyom
lütfü bey: ya yeşil vadiyi kime isteyeceksin?
tosun paşa: onu da seferoğullarına isteyeceğim.
lütfü bey: salak! yeşil vadiyi de bize isteyeceksin.
tosun paşa: evet size isteyecem.
devamını gör...

fabien barthez

fransa milli takımın eski kalecisidir.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
1971 doğumlu olan fransız kaleci 2006 dünya kupasından sonra futbol kariyerini noktalamış ve bazı takımlarda kalecilikle ilgili görevler almış ancak sonunda motor sporlarında karar kılmıştır.

genelde insanlar fabian barthez konusunda ikiye ayrılmış durumdadır. kendisini dünyanın en iyi kalecilerinden biri olarak görenler de vardır yediği hatalı goller yüzünden çok kötü bir kaleci olduğu konusunda ısrar edenler de.

kendisini izlediğim kadarıyla fabian barthez tam bir turnuva kalecisidir. dünya kupası performansları göz kamaştırır. ancak kulüp kariyerinde de harikalar yarattığı maçlar olsa da çok efsane goller yiyerek ve bu gollerde ciddi hatalar yaparak zihinlerde bir ikilem yaratmıştır.

sırasıyla toulouse, marsilya, monaco, manchester united, tekrar marsilya ve nantes formaları giymiştir. 1994 2006 yılları arasında fransa milli takımını kalesini 87 kere korumuş ve bir fransız efsanesi olmayı başarmıştır.

bütün kariyerine rağmen akıllarda roberto carlos'un attığı ve dünyadaki tüm futbolseverlerin hayranlıkla andığı o muhteşem frikik golündeki çaresiz ve şaşkın bakışları ile kalmıştır. ayrıca saç stili ile de ikon olmayı başarmıştır:
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...
devamı...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim