bir kadın için maymun olan erkek

aslında maymun olmamıştır, zaten maymun doğmuştur.

koltuk için maymun olmaktansa hayatımı adayacağım kadın için maymun olurum diyerek tepkileri mıknatıslayan erkek.

büyük konuşmak bana göre değil ama asla olmayacağım erkek.*

bir erkek-kadın için maymun olmaya değmez. çok aşık olabilirsin, çok sevebilirsin, onsuz yaşayamayabilrsin* ama tüm bunlara rağmen kişinin kendinden ödün vermesi doğru değil, hatta salaklıktır.

erkeklerin tümünün nefret ettiği aynı zaman da aşık olunca girdikleri durumdur.

(bkz: evrim teorisi)

kimse kimse için ne maymun ne de zürafa olmasın herkes kendisi olsun . illaki maymun olmana gerek kalmadan da seveni bulursun.

sorun bir kadın için maymun olan erkeğin durumu değil, o kadın bu maymunluğu hoş görecek mi, benimseyecek mi acaba? kabul ederse şayet, kadının, o maymunluğu yapan erkekten ne farkı kalır ki?

aşıktır.

erkeklerle olan ilişkilerinde ataerkil zihniyetin "evlenilecek namuslu / evlenilmeyecek aşifte" kadın kategorilerine göre çaresizce duruşunu belirleyen, tüm arzularını erkeğin sevgisini, erkeğin gözündeki "değerini" kazanma sonrasına erteleyen, bu ertelemeler esnasında da ya kafayı çizen ya da frijit kadınlar topluluğuna katılmış erkek için maymun olan kadın dan çok farkı olmayan erkektir. esasında kadını erkeğin karşısında sustalı maymuna döndürmek için icat ettikleri tüm gelenekler silah olmuş kendini vurmaktadır.

(bkz: kız peşinde gollum olmak)

dahil olmadığım grup. kadın erkek farketmez bir insan için kendimi düşüremem.

karaktersiz, gurursuz, onursuz, haysiyetsiz, görgüsüz pislik beee denilesi erkektir.

en yakın kankalarını bir bir satan erkektir de aynı zamanda, kankaların senin 50 kuruşa iddia kuponunu doldurduğun günlerini bilir halbuki, hey gidin hey.

kendine saygısı yoktur. kadını da bir süre sonra soğutur bu haller.

muhtemelen, kör kütük aşıktır o adam. ancak karşılık bulamamıştır.
insafsız kızımız da sevmediği için, adama gâvura vurur gibi davranır.
bu kızımız allahsızdır, sevmiyorsa süründürmeden yol velmelidir.
gariban erkeğimiz ise sevdiceğinin yüzünü güldürmek için uğraşır, didinir, ancak karşılık bulamaz. nihayetinde tekmeyi yer.

kimse kimse için kul köle olmamalıdır, oldurmamalıdır.

(bkz: her erkeğin ayıpladığı, ama ilişkisi olanca her erkeğin maymunlaştığı gerçeği...)

cinsel ilişkinin ulaşılabilirliğinin zor olduğu ülkelerde daha fazla görünürler.

ona bir kadın için maymun olan erkek demeyelim de bir aslanı kediye çeviren kadın diyelim.

evlilik", "ciddi ilişki", "iyi kız / kötü kız", "bekaret baskısı" vs. erkeğin hükümranlığındaki bu gibi icatlar olduğu sürece, maymunlukların, "acaba ne yapsam da erkeğinin biricik eşi, sevgilisi, değerlisi olan seçilmiş, kendini kurtarmış kadın olmayı becerebilsem?" şeklindeki akla zarar düşüncelerin, esasında kadınlar tarafından yapıldığını anlaması gereken erkektir.

erkek "maymunluğu" gücün parada ve statüde, biraz da fiziksel gösterişte olmasından dolayı kadınlar tarafından seçilmek için yapılan görece daha "doğaya uygun" bir davranıştır. ama kadının değerinin erkeğin ona karşı görüşleri ile belirlendiği toplumsal yapıda, kadın değil insanlıktan, maymunluktan bile çıkmıştır. iliğine, kemiğine, zihninin her hücresine öyle işlemiştir ki bu musibet ne "stockholm sendromu ile" ne de "kasabın bıçağını yalayan kurban" ile açıklanabilir.

tam olarak benimdir bu, soru varsa alayım sözlük*
kaç tane halı saha maçı satmışlığım var, bize koymaz böyle maymun falan