bir kadına sır vermek

dünyanın en ahmakça, en aptalca, en budalaca, en beyinsizce işidir...bu kadın anneniz bile olabilir, karınız olabilir, sevgiliniz olabilir, hatta kızınız bile olabilir, arkadaş, dost demiyorum bak...milattan sonra 5650 yılında bile o sırrı ifrazat olarak midesinden, işkembesinden ortalığa saçabilir, hatta yayılmasına vesile bile olabilir. neden erkeklerin en iyi dostu erkektir? lan her türlü kötülüğümüze rağmen sır saklarız...adam satmayız, yenge!
mahmut abi yanımda, içiyoruz deriz...
sizin ben genlerinizi, dna nızı silkeyim.....
dip: herhangi bir yakalanmışlığım, falsom yok, hiç bir şey yok....içimden geldi.

paralara elveda demektir.

genel olarak sır vermeye karşı olan benim pek tercih etmeyeceğim eylemdir. ancak herkes günün sonunda ne sırrı varsa gelip bana anlatır. rap alemi zenciyken ben tepede ve eminem'im sanırım.

avukatsa hiçbir sorun teşkil etmez.

söyleyecek doğru kişiyi de seçemiyorsanız ifşa olun zaten.

gidin megafonla bağırın daha az kişiye ulaşır.

genel olarak erkekler en az kadınlar kadar dedikodu sever ve yapar... dedikoduculuk sadece kimi kadınların değil kimi erkeklerin de en pespaye özelliğidir.

bir kadın olarak ben de bir kadına da bir erkeğe de sır vermem çünkü neden sırrınızı ikinci kişi bilirse maazallah bütün sözlük öğrenebilir. an gelir sırrınızı verdiğiniz insanın gözlerinden pıt pıt yaşlar süzülür, içi filan dökülür... dökülen ifrazat, tanım takibiyle ve istifiyle pekiştirilir ve akışkanlar dinamiğiyle ortalığa faş edilir.

(bkz: o konuda ona ben de çok kırgınım)

iki kişinin bildiği sır değildir.
dolayısıyla kimseye sırrınızı paylaşmayın. aksi takdirde ertesi gün bir başkasından duyarsınız.

sırrın cinsiyeti yok ki. karakteri var. bazı insanlara konuşacak malzemeyi veren sizken, onları bu kullanmakla suçlamak yaptığınız.

yani “ kadına sır vermek” tanımı anlamsız erkeğe de sır verirsen sonuçlar eş çıkar. ayrıca internet arama motoruna sorarsanız erkeklerin kadınlardan daha dedikoducu olduğu bilgisi çıkıyor. o da “motor” oldugundan o zaman.

bir de hayatın bir gerçekliği var ki; aslında sır kişinin bile kendine söyleyemediği iken, siz “paylaşmak” alt başlığı ile insanlara anlattığınızda asıl amacını zaten yitiriyor. bilginin yayılmasını arzu eden sizsiniz içten içe. “anlatırım ama kimseye söyleme” demek bile bilinç altına herkese söyle, bilsinler demek.

tutun içinizde tutabiliyorsanız sırrınızı. tutamayıp haykıracak gücünüz yoksa da başkalarına az az söyleyip ferahlamayı, karşı tarafın dedıkoduculuğu diye yaftalamayın.

mesela ben, kimsenin sırrını dinlemem. ben istemedikçe onlar anlatmak isterse engel olurum. biri bana kimseye söyleme derse, söyleyeceğim derim ki anlatmasın diye. ve ben böyle davranmama rağmen ısrarla anlatmaya devam etmeye çabaladıklarını gördüm insanların. engel olamazsam kısa kestiririm. başkasının duygusal yükü bana ağırlık olsun istemem çünkü. baş edemediklerinizin çözümü bununla baş etmelerini beklediğiniz insanlarda değildir. bu kadar basit.