bir kadının tek işinin evi ve çocukları olması gerekliliği

taaa ezelden beri doğanın kanunu budur kadın evine ve çocuklarına bakar eşine hizmet eder. erkek çalışır çabalar karısına ve çocuklarına erzak getirir. dünya öyle bir bozuldu ki ezelden beri var olan bu düzeni bozmak isteyen ahlaksızlar kadını iş hayatına sokarak doğanın yani hayatın dengesiyle oynarak insanları geri dönüşü olmayan bir saçmalığın içerisine soktu.

hımm öylemiymiş.

içimden bol bol küfür ediyorum yazarken ve okurken.

bence de öyle olmalı ama bunun için çocuk ve kadın dışında bir eksik var.

"taaaa ezelden" beridir denen kavramdan kast edilen zaman avcı toplayıcı dönemi. erkekler avlanır yemek getirir, kadınlar pişirir mantığı özetle. tabi artık elimizdeki imkanları aynı beynimizin fonksiyonlarını kullandığımız gibi daha rahat kullanabildiğimiz için hayatta kalmak için iş bölümü yapılmasına gerek olmadığını, yeri geldiğinde kadının da erkeğin de yemek yapabilip, çalışabileceğini anlıyoruz. yani başlığı açan arkadaşımızın zihniyeti bir hayli asır geriden geliyor ne yazık ki.

ağzı olan konuşuyor denilesi başlık.

herkes ve her şey benim istediğim gibi olacak başlığına " bak güzel kardeşim bu hayatta hiçbir şey ve hiç kimse senin istediğin gibi olmaz olamaz." şeklinde yazan ve kendisiyle çelişen yazar beyanı.

bence trol bir başlıktır. aksini düşünmek istemem. yine de "taa ezelde" denilen zaman diliminde kadınlar da erkekler ile birlikte avcılığa gitmişlerdir. bilinmiyorsa öğrenilmelidir. devamı için her ne kadar içimden sert (!) şeyler yazmak geçse de olabildiğince törpüleyerek yazacağım.

bu şekilde düşünenler genelde hiçbir işi olmayanlardır. bakın hiçbir yere gelememiş, hiçbir işi olmayan ama ağzını yaya yaya gecesini gündüzüne katarak çalışan insanların banka hesaplarının peşindedirler. kazanamamalarının ve işsizliklerinin tek sebebi olarak da kadınları görürler. sanki dersiniz çalışmış da biz kadınlar engel olmuşuz. çalışıyorlarsa da mutlaka iş hayatında kafasına taktığı daha üst düzeyde olan ve kendine rakip gördüğü bir kadın vardır.

ben bu yazar gibileri çok iyi bilirim. sanki iş hayatında edindiğimiz başarımız bize erkekler gibi altın tepsilerde sunulmuş gibi davranırlar. ben şu an bulunduğum yerde isem sevgili erkek yazar sen otururken hatta yatarken benim canımı dişime takmış bir şekilde çalışmama bağlıdır. kimse biz kadınların başarısını kıskanmasın. altında ne alın terleri ne savaşlar ne gözyaşları var bizden başka kimse bilemez.

sevgili (!) yazar sen istesen de istemesen de kadınlar çalışma hayatlarında varlar ve hep var olacaklar. sana ve senin gibilere rağmen var olacaklar.

benim sana şahsi tavsiyem o güzel düşüncelerini yalnızca ve yalnızca kendine sakla. inan bu da senin için gerekli.

toplumun yarısını oluşturan bireylerin toplumu oluşturan işlerin hiçbirinde yer almamasının mantıklı bir tarafı yok. diş ipi kullanan, 9-6 çalışıp arada tatile giden, seksi bile çoğalmak için değil keyif için yapan, yaşam alanı beton yapılar olan, gıda denen enerji ihtiyacını karşılamak için olan yapıyı doğrudan almak yerine envai çeşit baharatla ve kızartarak alan 2023 sapiensinin doğanın kanunu bu demesi de ayrı bir saçmalık. neyin doğaya uygun ki kadının çalışması bu sistemde doğaya çok aykırı gözüküyor? kabileden, yerleşik hayattan krallardan demokrasiye geçtiğimiz yapılar kast ediliyorsa 12000 yıllık tarihi var 250000 yıllık insanlık tarihine göre de çok az bir süre. ki tarla işi olsun, tekstil olsun, hemşirelik vb o anki topluma göre kadınlar gene iş gücüne illa katıldı.

senin doğan ağaçla, toprakla hayvanla yaşaman kendini koruman beslenmen çoğalman ve en temelde hayatta kalmanı söylüyor. sen trendyoldan airfry indirimi kovalıyorsun dogana ters gelmiyor ama çalışan doktor, mühendis, yazar hayatina doğrudan dolaylı faydası olan kadınlar sana ters geliyor enteresan.
ayrıca bir kadının bebeğine bakması bir müddet iş hayatına mola verdirtmesini gerektirebilse de ömrü boyunca çalışmasına bir engel değil.

bu ekonomik şartlarda ağzı olan konuşuyor başlığı. ayrıca eğitimli kadın neden evde oturup beklesin. zengin kocan bile olsa sosyallik için işe giderim evet çoçuğumu belli ber yaşa kadar büyütürsen sorun yok. kaldı kı insanlar aç . oldu bari eve zincirleyin kadınları hüdapar kafası devrede başlıktan belli...

aynen kardeşim katılıyorum, sen yorumları aldırma

gel beraber balık avlayalım.

"taa ezelden beri" den sonrasını zorla okudum. yirmi birinci yüzyıldayız. hiç kimse bir insana gereklilik yükleme hakkına sahip değildir. bugün bunu isteyen, yarın başka bir gereklilik ister ve söz konusu insanı bir nesne haline getirir. zaten istenen gereklilik erkek için de geçerlidir.
tanım: şeriat isteyen yazarın cüretkar beyanı.

hayırlı geceler.

nedense bu gereklilikten dedelerimizin haberi yoktu. mesela; köyde hiçbir erkek, karısına "çalışamazsın." demiyor. inekleri de beraber sağıyorlar, tarlaya da beraber gidiyorlar, bu arada çocuklara da beraber bakıyorlar. kadın, ev dışındaki tüm bu işlerin yanı sıra bir de eve gelip temizlik, yemek vs. işleri de yapıyor. hiç mi köylü teyzelerin hayat hikayelerini dinlemediniz? "ben gençliğimde her işi koştura koştura yapardım, serde gençlik vardı tabi, doğum yapana kadar tarlaya giderdim, kızımı da tarlada doğurdum." vs. köydeyken kadınların çalışmasında bir sorun yok ama şehirdeyken kadınlar çalışınca, "tek işi evi ve çocukları olsun." öyle mi? benim babaannem, anneannem ve annem de hem evini çekip çeviren hem de tarlada, ahırda, bağda, bahçede çalışan insanlardı. ailemin kadınlarından gelen bu çalışma kodu, beni sadece ev ve çocuklarla ilgilenmekten çok daha fazlasını yapmaya itiyor. kaldı ki, güzel bir mesleğim var. köyde yaşayıp inek sağsaydım ya da tarla çapalasaydım çalışıyor olmam göze batmayacak iken, şehirdeyim diye "çalışan kadın" bla bla deniliyor olması ne tuhaf...

aynen maymun hahaha dimi lan çok gerici bu adam.
neden bu adamin haklı olduğunu açıklarım ama siz buna degmezsiniz. bok cikurunuzda en modern sizmissiniz gibi taklimaya devam edin.

umarım insanları trolleme amacıyla açılmış bir başlıktır. yoksa bir yandan öğretmenlik yapıp ailenin gelirine yüzde elli katkı yaparken diğer yandan biri üç doktoralı bir filolog, iki mühendis, iki doktor çocuk yetiştiren rahmetli anneme çok ağır küfür algılayacağım ve aynı ağırlıkta küfür edeceğim.
trol başlık değilse ben de senin valideni sayın yazar.

bütün nezaketim ile sormak istiyorum : buna sen mi karar veriyorsun sayın a..na k..ğum?

(bkz: yav he he)

işin kötü yanı ülkemizde bu düşüncede binlerce belki milyonlarca insan olması.

alakası yok. ahanda bu da ispatı:

"evli olmayan, çocuksuz kadınlar daha mutlu oluyor, daha uzun yaşıyorlar.”

"dilimize yer etmiş, 'bekârlık sultanlıktır' deyişini artık bilimsel veriler de doğruluyor, ama en çok kadınlar için. ingiliz davranış bilimci paul dolan, yalnız yaşayan ve çocuk sahibi olmayan kadınların toplumda en mutlu alt grubu oluşturduğunu ve evli ve çocuklu kadınlara göre daha uzun yaşadıklarını söylüyor."

kaynak: medyascope.tv/2019/05/26/ev...

tek soru sen bir şekilde erken ölürsen veya çalışmayacak hale gelirsen o insanlar nasıl yaşayacak..