bisiklet yolundan yürüyen insanlar

havaların ısınmasıyla sahilde çok sık karşılaşıp bir şey dediğinizde abuk subuk geri cevaplar verip insanı tam anlamıyla dinden imandan çıkartan kural tanımaz kişilerdir. bu olay aynı araç yolundan yürüyüp araba çarpınca sürücüyü suçlamaya benzer.

pendik-kadıköy arası sahilde bisiklet binerim sık sık. şöyle ki; pendik'ten maltepe'ye doğru gittiğimde bu konuda sıkıntı yaşarken maltepe ve kadıköy arasında sorun yaşamıyorum!

bisikleti üzerlerine sürerim yada bilerek hızlı yanlarından geçerim. eğer ters bir şey söylerlerse de kavga çıkartırım.

sırf bu insanlar yüzünden bisiklet süremem dışarıda. ben zaten acemiyim, önüme insan çıkınca düşüveririm. hiç sürmüyorum ben de. bisikleti durdurup şöyle yapasım geliyor.

çocukken trafikteki araba sayısı o kadar azdı ki; ankara'nın göbeğinde sokağın ortasına karşılıklı olarak taşlardan kale yapar futbol oynardık. bir de potamız vardı ağaçta, yine sokakta basket oynardık. araba geçince durur beklerdik, arkasından oyunu duraklattığı için kıl kıl bakardık. şimdi bütün o sokaklar arabaların.

yani acele etmeyin, bisiklete binen sayısı arttıkça o yollar sizin olacak.