türkçe adı: gözlerini kırp
zoe kravitz'in ilk yönetmenlik deneyimini sunduğu ve senaryosunu da e.t. feigenbaum ile birlikte yazdığı, oyuncu kadrosunda naomi ackie ile channing tatum gibi isimleri barındıran 2024 abd yapımı gizem ve psikolojik gerilim filmidir. konusunda; bir grup kişi, teknoloji alanında yaptığı işlerle milyarder olan ve çok nüfuzlu biri haline gelen slater king'in özel adasına davet edilirler ancak buraya gelen kadın davetlilerin başlarına tuhaf şeylerin geldiği çok geçmeden anlaşılır. yapımda king ile karşılaşan/tanışan ve bu daveti alıp kabul edenlerden biri olan kokteyl garsonu frida, buranın tüm harika görünümü, güzel insanları, durmadan akan şampanyaları ve gece partilerinin ardında çok sinsi şeylerin döndüğünü sezen kişi olacaktır. 20 milyon dolarlık bütçesine karşılık gişede kısa süre sonra bunu ikiye katlayan yapım, eleştirmenlerin de genelinden övgüler almıştır.
zoe kravitz'in ilk yönetmenlik deneyimini sunduğu ve senaryosunu da e.t. feigenbaum ile birlikte yazdığı, oyuncu kadrosunda naomi ackie ile channing tatum gibi isimleri barındıran 2024 abd yapımı gizem ve psikolojik gerilim filmidir. konusunda; bir grup kişi, teknoloji alanında yaptığı işlerle milyarder olan ve çok nüfuzlu biri haline gelen slater king'in özel adasına davet edilirler ancak buraya gelen kadın davetlilerin başlarına tuhaf şeylerin geldiği çok geçmeden anlaşılır. yapımda king ile karşılaşan/tanışan ve bu daveti alıp kabul edenlerden biri olan kokteyl garsonu frida, buranın tüm harika görünümü, güzel insanları, durmadan akan şampanyaları ve gece partilerinin ardında çok sinsi şeylerin döndüğünü sezen kişi olacaktır. 20 milyon dolarlık bütçesine karşılık gişede kısa süre sonra bunu ikiye katlayan yapım, eleştirmenlerin de genelinden övgüler almıştır.
öne çıkanlar | diğer yorumlar
başlık "pinkshinyultratambourine" tarafından 20.09.2024 22:18 tarihinde açılmıştır.
1.
yönetmen koltuğunda zoe kravitz bulunan, 2024 yılında vizyona girmiş, içerisinde gizem, gerilim ve yer yer korku barındıran bu filmden biraz bahsedelim bakalım.
öncelikle konusuyla başlayalım. milyoner slater king isimli bir adama adeta takıntılı biçimde aşık olan bir garson kızımız mevcut, ismi frida. bir kokteyl partisinde kendisini slater'a tanıtma fırsatı bulan frida'ya tuhaf bir teklif geliyor, o ve en yakın arkadaşına bizzat slater diyor ki, ''benimle bize kimsenin ulaşamayacağı bir adaya gelin, orada hep birlikte vakit geçirelim!''
işte filmin saçma kısmı burada başlıyor, bizim kızlar kimseyi tanımadıkları bu saçma tatile hemen atlayıp gidiyorlar. insan bir durur, düşünür değil mi? tam olarak netflix filmi saçmalığı içermesiyle başlarda çok itici gelebilir film... özellikle adada uyuşturucu ve alkol kullanımı sonrası ''off, efsane eğleniyoruz moruk...'' temalı dansları o kadar itici ve rahatsız edici ki, inanın izlerken birkaç kez utandım.
film böylesine kötü mü peki? hayır, bir yere kadar rahatsız edici olan bu film bir zamandan sonra açılıyor. bu adada bize tuhaf bir şeyler olduğunu hissettirmeye başlıyor ve pat diye yarış atı gibi konuya giriyor, frida'nın en yakın arkadaşı kayboluyor ve adada bunu sadece kendisi hatırlıyor... derken, aslında herkesin unuttuğu bir şeyler olduğu ortaya çıkıyor, bu insanlar neyi unutuyorlar?
konu tam olarak unutmak üzerine kurulu... bu adada insanlara gecelerini hatta gündüzlerini unutturan bir şeyler mevcut, bu nedir? neden böyle oluyor?
biz de onlarla birlikte düşünmeye başlıyoruz ve olay adeta kopuyor...
filmin senaryosu bir kitap gibi ilerliyor, bu kısmı hoşuma gitti. oyunculuklarda baş karakterimiz olan frida'yı pek beğenmedim, aşırı abartılı rol yapıyor... yani bana biraz fazla yapay geldi, tiyatro yapaylığında bir şey ama diğer herkes döktürmüş... filmin renkleri ve mekan tasarımları da güzel geldi pekala...
izlenir mi? olabilir, sonu beni çok tatmin etti.
öncelikle konusuyla başlayalım. milyoner slater king isimli bir adama adeta takıntılı biçimde aşık olan bir garson kızımız mevcut, ismi frida. bir kokteyl partisinde kendisini slater'a tanıtma fırsatı bulan frida'ya tuhaf bir teklif geliyor, o ve en yakın arkadaşına bizzat slater diyor ki, ''benimle bize kimsenin ulaşamayacağı bir adaya gelin, orada hep birlikte vakit geçirelim!''
işte filmin saçma kısmı burada başlıyor, bizim kızlar kimseyi tanımadıkları bu saçma tatile hemen atlayıp gidiyorlar. insan bir durur, düşünür değil mi? tam olarak netflix filmi saçmalığı içermesiyle başlarda çok itici gelebilir film... özellikle adada uyuşturucu ve alkol kullanımı sonrası ''off, efsane eğleniyoruz moruk...'' temalı dansları o kadar itici ve rahatsız edici ki, inanın izlerken birkaç kez utandım.
film böylesine kötü mü peki? hayır, bir yere kadar rahatsız edici olan bu film bir zamandan sonra açılıyor. bu adada bize tuhaf bir şeyler olduğunu hissettirmeye başlıyor ve pat diye yarış atı gibi konuya giriyor, frida'nın en yakın arkadaşı kayboluyor ve adada bunu sadece kendisi hatırlıyor... derken, aslında herkesin unuttuğu bir şeyler olduğu ortaya çıkıyor, bu insanlar neyi unutuyorlar?
konu tam olarak unutmak üzerine kurulu... bu adada insanlara gecelerini hatta gündüzlerini unutturan bir şeyler mevcut, bu nedir? neden böyle oluyor?
biz de onlarla birlikte düşünmeye başlıyoruz ve olay adeta kopuyor...
filmin senaryosu bir kitap gibi ilerliyor, bu kısmı hoşuma gitti. oyunculuklarda baş karakterimiz olan frida'yı pek beğenmedim, aşırı abartılı rol yapıyor... yani bana biraz fazla yapay geldi, tiyatro yapaylığında bir şey ama diğer herkes döktürmüş... filmin renkleri ve mekan tasarımları da güzel geldi pekala...
izlenir mi? olabilir, sonu beni çok tatmin etti.
devamını gör...