1.
eklem yüzeylerinin anlık olarak birbirinden ayrılmasıdır.
devamını gör...
2.
bide bunun ruhsal burkulması var. incinmişlik durumu,görünende bişey yoktur, ağrısı derince olabilir.
devamını gör...
3.
lanet gelsin bir durum. bu sıcakta, oturduğun yerden kalkmak bile çok zor. bu zorlukta buzluktan iki saate bir soğuk jeli almaya ve sonra geri koymaya kalkmak bile çok güç. bu güçlükte çocuklara mama vermek bile çok zor. güç, zor, güç, zor...
güç; eski türkçede "küç" imiş.
zor; farsçadan; "zūr, zōr" imiş.
burkmak; eski türkçedeki burkıt- “buruşturmak” fiili ile eş kökenden gelir imiş, *bur- “burmak, bükmek” biçiminden +ık- ekiyle türetilmişmiş.
kazma; bildiğin kazma.
güç; eski türkçede "küç" imiş.
zor; farsçadan; "zūr, zōr" imiş.
burkmak; eski türkçedeki burkıt- “buruşturmak” fiili ile eş kökenden gelir imiş, *bur- “burmak, bükmek” biçiminden +ık- ekiyle türetilmişmiş.
kazma; bildiğin kazma.
devamını gör...
4.
geçmiş olsun, anneannem zeytin ezer, püre haline getirip sarardı burkulan yere. akşam yapardı, sabaha kadar kalırdı. çok faydasını görürdü yaptığı kişiler, denemenizi öneririm.
devamını gör...