#ödüllü filmler
türkçe adı: sonsuz ölüm
1969 yılı yapımı, 4 oscar kazanmış, bol ödüllü western filmi. filmde gerçekten yaşamış olan butch cassidy (soyguncu) ile partneri the sundance kid’in maceraları anlatılmıştır. gerçek hayat hikayesi değildir; sadece karakterler gerçekten yaşamış ama filmin konusu kurgudur. 1900'lerin başında ikilinin yaptığı bir soygunun ters gitmesiyle yaşananları anlatır.
1969 yılı yapımı, 4 oscar kazanmış, bol ödüllü western filmi. filmde gerçekten yaşamış olan butch cassidy (soyguncu) ile partneri the sundance kid’in maceraları anlatılmıştır. gerçek hayat hikayesi değildir; sadece karakterler gerçekten yaşamış ama filmin konusu kurgudur. 1900'lerin başında ikilinin yaptığı bir soygunun ters gitmesiyle yaşananları anlatır.
yönetmen:
george roy hill
oyuncular:
robert redford
paul newman
katharine ross
strother martin
ted cassidy
george roy hill
oyuncular:
robert redford
paul newman
katharine ross
strother martin
ted cassidy
*akademi ödülleri (1970) - en iyi özgün senaryo, en iyi sinematografi, en iyi orijinal müzik, en iyi ses
*bafta ödülleri (1971) - en iyi film müziği, en iyi sinematografi, en iyi yönetmen, en iyi film, en iyi kurgu, en iyi senaryo, en iyi soundtrack, en iyi kadın oyuncu
filmin toplam 22 ödülü bulunmaktadır.
*bafta ödülleri (1971) - en iyi film müziği, en iyi sinematografi, en iyi yönetmen, en iyi film, en iyi kurgu, en iyi senaryo, en iyi soundtrack, en iyi kadın oyuncu
filmin toplam 22 ödülü bulunmaktadır.
öne çıkanlar | diğer yorumlar
başlık "nicholas" tarafından 09.02.2021 01:56 tarihinde açılmıştır.
1.
kovboy/western filmlerinin sonuncusu olarak da görülebilecek bu '69 yapımı film, western türünde gerçekten ayrıksı bir örnektir. gerçek bir hikayeden uyarlama. yeni amerika'da artık haydutluk zordur, her şey değişmektedir, trenler korunmaktadır. baş karakterlerimiz yeni dünyaya adapte olamamış iki serkeş. ikisi de ötekinden orijinal. kimseye eyvallah etmezler. yeni düzende bu ikisi ne yapar ne eder, tüm konu bu aslında. ikisi de unutulmayacak karakterlerdir, tabi bunda robert redford ve paul newman'ın usta oyunculuklarının da etkisi yadsınamaz.
ayrıca artık herkesin bildiği raindrops keep fallin' on my head adlı tatlı şarkı da bu filmde kullanıldıktan sonra meşhur olmuştur. robert redford'un kurduğu enstitü tarafından düzenlenen, amerikan bağımsız sinemasının en önemli festivallerinden biri olan sundance film festivali'nin de isim babası filmdeki sundance kid'dir.
sıcacık bir filmdir. özgür ve mutlu hissetmek için ara sıra tekrar izlenmeyi hak eder.
ayrıca artık herkesin bildiği raindrops keep fallin' on my head adlı tatlı şarkı da bu filmde kullanıldıktan sonra meşhur olmuştur. robert redford'un kurduğu enstitü tarafından düzenlenen, amerikan bağımsız sinemasının en önemli festivallerinden biri olan sundance film festivali'nin de isim babası filmdeki sundance kid'dir.
sıcacık bir filmdir. özgür ve mutlu hissetmek için ara sıra tekrar izlenmeyi hak eder.
devamını gör...
2.
az önce izlediğim ve garip şekilde çok mutlu olduğum filmdir.
tren soymakla hayatlarını devam ettiren iki kişiyi izleriz o ikili arasındaki muhabbetler diyaloglar çok başarılıdır.
filmin türkçe adı sonsuz ölüm olarak çevrilmiş aslında güzel bir çeviri olmuş bunun sebebini filmin sonunda anlıyorsunuz.
ayrıca 69 yapımı bir film olmasına rağmen bana çok gerçek ve çok güzel geldi film patlama sahneleri çatışma mevzuları falan çok güzeldi.
tabi müzikten bahsetmesek olmaz gerçekten insanın içini ısıtan müzikler kullanılmış.
bu filmi izlememe vesile olan girdiği tanımla ve açtığı başlıkla merak ettiren değerli nicholas adlı yazarımıza teşekkür ederim.
onu soymamam için harcadığı parayı bana verse onu soymayı bırakırım.
tren soymakla hayatlarını devam ettiren iki kişiyi izleriz o ikili arasındaki muhabbetler diyaloglar çok başarılıdır.
filmin türkçe adı sonsuz ölüm olarak çevrilmiş aslında güzel bir çeviri olmuş bunun sebebini filmin sonunda anlıyorsunuz.
ayrıca 69 yapımı bir film olmasına rağmen bana çok gerçek ve çok güzel geldi film patlama sahneleri çatışma mevzuları falan çok güzeldi.
tabi müzikten bahsetmesek olmaz gerçekten insanın içini ısıtan müzikler kullanılmış.
bu filmi izlememe vesile olan girdiği tanımla ve açtığı başlıkla merak ettiren değerli nicholas adlı yazarımıza teşekkür ederim.
onu soymamam için harcadığı parayı bana verse onu soymayı bırakırım.
devamını gör...
3.
daha dün izlediğimde daha önce izlemediğim için kendime kızdığım film.
biraz spoilerli.
western severim, zaten red dead redemption oynayıp gelmiştim filmi izlemeye. bol revolverli, lever-action tüfekli bir film beklemiştim çünkü konusu hakkında tek bildiğim kovboylu bir şey olduğuydu, spagetti western gibi bir şey sanmıştım. ama paul newman ve robert redford öyle bir kaptı ki beni, filmin ilk yarısında sadece sundance'in üç el ateş ettiğini ve sonra doğru düzgün silah görünmediğini bile fark etmemişim. burada iki aktöre haklarını teslim etmekle birlikte görüntü yönetmeni conrad l. hall'un mükemmel emeğini görmekten gelmemek gerek. adam muhteşem film çekmiş. bu sinematografi ile doğal ve akıcı oyunculuk birleştiğinde ortaya 1969 yapımı olduğuna inanması çok zor bir film ortaya çıkmış. bana o yılların oyunculukları hep kütük gibi gelir, teknolojik imkansızlıklar da işe karışınca şimdiden bakıldığında çok acayip gelen işler çıkar ortaya genelde. ayrı bir güzelliği vardır. ama bu film öyle değil. bu film kendine has bir güzelliğe sahip.
çoğu kişi için filmin en güzel sahnelerinden biri cassidy ve ögretmen hanımın bisiklet sahnesidir herhalde. daha önce yüzlerce kez duyduğum b. j. thomas'ın raindrops keep falling on my head'inin bu filmin müziklerinde olduğunu bilmeyen ben için hoş bir sürpriz oldu.
hole in the wall çetesini yakalamak için adam toplamaya çalışan kasaba şerifinin konuşmasının tek bir kişiyi etkilememesi, sonra sahneyi bisiklet satıcısının pazarlama yeteneklerini sergilemek için ele geçirmesi, bu esnada butch ve sundance'in karşıdaki balkonda kovadan bira* içerek olayı izlemesi de en beğendiğim sahnelerden oldu.
ama sanırım en sevdiğim sahne peşlerindeki izciler tarafından köşeye sıkıştırıldıklarında nehre atlayıp atlamama konusunda tartıştıkları sahne idi.
son olarak, who are those guys?
biraz spoilerli.
western severim, zaten red dead redemption oynayıp gelmiştim filmi izlemeye. bol revolverli, lever-action tüfekli bir film beklemiştim çünkü konusu hakkında tek bildiğim kovboylu bir şey olduğuydu, spagetti western gibi bir şey sanmıştım. ama paul newman ve robert redford öyle bir kaptı ki beni, filmin ilk yarısında sadece sundance'in üç el ateş ettiğini ve sonra doğru düzgün silah görünmediğini bile fark etmemişim. burada iki aktöre haklarını teslim etmekle birlikte görüntü yönetmeni conrad l. hall'un mükemmel emeğini görmekten gelmemek gerek. adam muhteşem film çekmiş. bu sinematografi ile doğal ve akıcı oyunculuk birleştiğinde ortaya 1969 yapımı olduğuna inanması çok zor bir film ortaya çıkmış. bana o yılların oyunculukları hep kütük gibi gelir, teknolojik imkansızlıklar da işe karışınca şimdiden bakıldığında çok acayip gelen işler çıkar ortaya genelde. ayrı bir güzelliği vardır. ama bu film öyle değil. bu film kendine has bir güzelliğe sahip.
çoğu kişi için filmin en güzel sahnelerinden biri cassidy ve ögretmen hanımın bisiklet sahnesidir herhalde. daha önce yüzlerce kez duyduğum b. j. thomas'ın raindrops keep falling on my head'inin bu filmin müziklerinde olduğunu bilmeyen ben için hoş bir sürpriz oldu.
hole in the wall çetesini yakalamak için adam toplamaya çalışan kasaba şerifinin konuşmasının tek bir kişiyi etkilememesi, sonra sahneyi bisiklet satıcısının pazarlama yeteneklerini sergilemek için ele geçirmesi, bu esnada butch ve sundance'in karşıdaki balkonda kovadan bira* içerek olayı izlemesi de en beğendiğim sahnelerden oldu.
ama sanırım en sevdiğim sahne peşlerindeki izciler tarafından köşeye sıkıştırıldıklarında nehre atlayıp atlamama konusunda tartıştıkları sahne idi.
son olarak, who are those guys?
devamını gör...