buzdolabındaki ışığın hiç sönmediğini sanmak

öylesine saf, temiz ve masum olmak. kaldı mı böylesine bebeksi halk kitleleri?

buzdolabı kapısını tam kapatmayarak aradan ışığını söndüğünü hiç kontrol etmemiş insandır ayrıca. hatta çocukken tam ışığın açılıp kapanma noktasında kapıyı tutmaya çalışıp ışıktan cızırtı sesi çıkınca yakacağından korkup buzdolabı kapısını kapatıp olay yerinden kaçmamış insandır.

(bkz: schrödinger'in kedisi)
dörtte uyandığım andan beri gidip gelip doğruluk payı var mı diye bakıp kontrol ettiğim sanı.

hiç yanmadığına şahit olmaktan iyi olan duygu durumu.

fırınınki hiç çalışmıyor bizde bak. ayar oluyorum o duruma.

felsefi ve kuantumsal bir durumdur hafife almayın. en fazla içeriye koyacağınız bir gözlem kamerası ile kanıtlamaya çalışırsınız. ya gözlemciyi "farkedip!" kapatıyor, gözlenmiyorken açık kalıyorsa..(kuantum çift yarık deneyi böyle olabildiğini de söylüyor.) keza felsefi olarakta, o ışığın kapalı olmasını, siz buzdolabının kapısının kapalı olması bilginizle eşlemişsiniz. sizinki bir kabul. olgular farklı, ama sizin bilginiz tek/aynı.. öyle olduğunu/olacağını siz 'kabul ediyorsunuz', gerçekte olmayabilir. asla emin olamazsınız..
yaa.. şimdi nurtopu gibi bir derdiniz daha oldu işte.. hayır merette sürekli gözünüzün önünde hep baktıkça hatırlayacaksınız. iyi mi..!!
(sonradan ek: arayanlardan sözlükte telefonlar kilitlenmiş, buzdolaplarının lambasını sökmeye çalışırken elektriğe kapılan yazarlar olmuş, son elektrik zamları da düşünülünce ülke çapında bir soruna dönüşme endişesi oluşmuş, diyanet ne alim ne hadislerde konuyla ilgili bir şeyde bulamamış panik büyüyormuş..
o kadar dert etmeyin arkadaşlar.. sadece ateistlerin buzdolapları böyle olabilir ötekileri ilgilendiren bişey yok..lütfen. !!)

(bkz: schrödinger'in kedisi)
(bkz: şükrünün buzdolabı ışığı)