cinsellik ahlaksızlık mıdır sorusu

insanın soyunu devam ettirmesi ya da insani ihtiyaçlarını karşılaması için yapılan bir şeyin ahlaksızlık olduğunu düşünmüyorum.
burada bir ahlaksızlık varsa o da dirty talking esnasında ana avrat yedi ceddimize sövülmesidir.

olmaz mı ahlaksızlığın dik alasıdır

aslında sorun , insanların cinsel hayatlarına burunlarını sokup , sırf ona farklı geliyor diye başkalarını ahlaksız olmakla ya da günah bir şeyi yaptığını düşünmesi. kapat kapını kardeşim git ve sağlıklı bir cinsel hayat için kendini tanı partnerini tanı. başkalarına kafa yorup sonra onu eleştirdim diyerek kendini baskılama.

devlet ya da din kadın ve erkeğin evlendiğini onaylarsa değil.
yukarıdaki harici cinsellik her türlü ahlaksızlıktır.
ne zaman bitecek bu işkence?
edit: yanlış anlamalara mahal vermemek için iş bu tanım eser miktarda ironi içermektedir.

(bkz: evlilik krala bağlılık yeminidir)

bu ne terbiyesizliktir dediğim olay. hem ahlaksızlık hem de utanmazlık. ne demek cinsellik ? leylekler neci pardon da ? ayıp ya !

hepimiz bir ahlaksızlığın ürünüyüz dolayısıyla hepimizde ahlaksızız. vay be.

teknik olarak hayır, pratikte evet.

ahlak, boş yere oluşan bir kültür değildir.
örneğin tek eşlilik, çocukların orta malı olmaması için oluşmuş bir ahlaki değerdir. bunun için evlilik sistemi oluşturulmuştur.
cinselliğin ahlaksız olması da, büyük olasılıkla  aşırı nüfusa karşı gelişmiştir.

günümüzde bu durum etkisini yitirmeye başladı çünkü doğum kontrol yöntemleri geliştirildi. haliyle insanlar cinselliğe sadece üreme düşüncesiyle bakmamaya başladılar.

şu entry için geldim #1668308 cinselliği ahlaka indirgemek talihsiz olmuş. ayrıca içinde sorusu geçen başlıklara müdahale etmeyen yönetimin bacağına tüküreyim. *

tek eşlilik tamamen erkek hegemonyasından çıkmış olup, kadınlarını zaptetmek isteyen denyo hemcinslerimin uydurmasıdır. ve evlilikten önce değil, çok sonra çıkmış bir kavramdır. nitekim hem avrupa'da hem osmanlı'da, -muhtemelen uzakdoğuda da- savaşa giden askerler kadın bulduklarında kadınla, bulamadıklarında birbiriyle ilişkiye girer(at üstünde birbirini dürtükleyen haçlı şovalyeleri veya yeniçeriler), lakin onları evde bekleyen kadınlarına bekaret kafesi türevi zımbırtılar ile engel olurdu.
entryde geçen "çocukların orta malı olmaması" tabiri de yine erkeği değil de kadını dizginleme metodudur. kadim toplumlarda kendi çocuğun değil, klanın/kabilenin çocuk fertleri, kabilenin liderlerince sahiplenirdi. hatta bunun primat atalarımızdan miras kaldığı da iddia edilir, konuyla alakalı şempanze deneyi vardır ama linkini bulamadım henüz.
cinselliğin ahlaksızlık sayılması sümer mitolojisinden dogma(bkz: rahibe/et voila) ve neredeyse tüm semavi dinlerde var olan bir olgudur.

öte yandan, guido ruggiero'nun kitabından anlaşılacağı üzere 18. yüzyıl venedik'inde olduğu gibi birçok toplumda her iki kadından biri tecavüze uğruyordu ve 20. yüzyıla kadar köleye tecavüz etmek serbestti. bu zorbalığın da tek eşililiğe yönelimde payı olmuştur çünkü premodern dönemlerde insan vücudu kıymetli değildi ve her türlü zorbalık yapılıyordu. bu zorbalığın önüne geçme maksatlı, dinlerin de katkısıyla uydurma bi şekilde tek eşlilik ve/veya evlilik dışı cinselliğin ahlaksız sayılması toplumlara empoze edilmiştir.


son olarak cinselliğin de sınıfsal olduğunu yazmazsam ölürüm.* tek eşliliğin empoze edilmesinde sanayi devriminin de payı olmuştur. zenginleşen sınıf, kendine oyuncak bulamadığı için cinselliği sadece kendilerine özgü olmasını istemiş, alt ve orta sınıfa tek eşliliği dayatmıştır.

kiminle ve ne zaman yaşadığına bağlı olarak değişebilecek bir durumdur. 2 evli insanın cinsellik yaşaması elbette ki ahlaksızlık değil ve en tabii olaydır. fakat ücreti mükabilinde gerçekleştirilen cinsellik eylemi, ya da aldatma adı altında gerçekleştirileni elbette ki ahlaksızlıktır. bunu normalleştirmeye çalışmak ise daha büyük bir ahlaksızlıktır.

ahlak konusunda gözlerini başkalarının yaşantılarına diken insanlar için pek çok şey ahlaksızlık olarak nitelendirilmeyi hak eder..

rızaya dayalı ve birilerinin aldatılmadığı bir beraberlik için ahlaksızlıktır diyemezsiniz.
insanlar dört duvar arasında özgürdür.
ahlaksızlık, insanların özel hayatlarıyla meşgul olmaktır.

kim ile, ne için yapıldığına göre değişir.

cinsellik ahlaksızlık değildir. ahlaksızlık bambaşka birşeydir.

her kim namus bekçiliği yapıyorsa en büyük ahlaksız odur demiş bir abimiz. (bkz: nietzsche)

yiyoruz, içiyoruz, nefes alıyoruz, sevişiyoruz.. daha neler neler. insanız ya hani ya da en başında canlıyız ya. temel güdüler, dürtüler neden ahlaksızlık olsun ki. her şeyin bi adabı var tabi. metronun kapısına oturup ben hamburgerimi burda yiyeceğim diyemezsiniz mesela. nerde nasıl davranacağımız, o ahlak kurallarımız biraz topluma biraz da hayata baktığımız pencereye göre farklılaşıyor hepsi o.

degildir tabii ama her dakika dile getirmek ahlaksızlıktır.

ahlakı bel altında aramak ahlaksızlıktır. bitti.

"sex is your life force." - osho

tabi tabi düpedüz ırz düşmanlığıdır, siz yapmayın*

bunu babana sor delikanlı.