çok kitap okuyan insan

her ne kadar okumaya, egitime, tahsile , ogrenmeye son derece saygim olsada,
vakti bol insandir.
bende calismasam, etmesem,yada bir ton bos vaktim olsa, bende sabahtan aksama kadar okurum.

ama ise sabahin altisinda kalkiyorsan, aksam is cikisi hemen spora gidip, orada 2-3 saat harciyorsan ( en azindan 2-3 gunde bir), onun disinda ileriye yonelik kendini egitmen gereken farkli farkli konular varsa ve hepsinden sonra azda olsa bir sosyal hayat yasamak istiyorsan, kitap okumaya neredeyse hic firsat kalmiyor. sabah altida kalkip, yedide ciktigim eve gece 11-12 den once donemiyorum.
kucuk kucuk vakitler bulabilsen bile, en azindan benim icin kitap okumak konsantre olmayi gerektiren birsey oldugundan, konsatre olacak ortam ve imkan olmuyor.

o yuzden kitap okumakla ovunurken, bir yandanda dusunmek lazim bence, kitap okumak disinda ne uretiyorum, ne yapiyorum acaba diye.

olmak istediğim insandır.

ama boş kitaplar değil. görüyoruz bazılarını, okumuş etmiş ama hiçbir şey öğrenememiş, cahillik akıyor her yerinden. okudum demek için değil, gelişmek için okumak lazım. gelişim kitapları da çok linç yiyor mesela. o şekilde kendini geliştiren çok insan vardır. hiçbir şey yapmadan oturmaktansa, iyi geleceğini düşündüğü kitapları okuyor. çoğu gelişim kitabında uygulama yöntemleri var, neden işe yaramasın ki? inanmak, başarmanın yarısı değil miydi? hiç gelişim kitabı okumamış insanlar eleştiriyor genelde. kanka! önce oku, sonra yorum yap. neyse... normal kitap, e-kitap fark etmez, okuyalım.

eyleme geçirmiyorsa bir anlamı yoktur.