1.
+40 yaş üyesi bir yazar olarak 80lerin ortalarında bilgisayarla tanışmamı sağlayan, tüm zamanların en çok satan kişisel bilgisayarı. 1982'den 1994'e kadar 17 milyon adet satılmıştır.
emülatörler sayesinde günümüz bilgisayarlarında ve hatta akıllı telefonlarda commodore 64 uygulama ve oyunlarını çalıştırmak mümkün.
(bkz: press play on tape)
commodore 64 oyun listesi
oyun indirmek için
emülatörler
emülatörler sayesinde günümüz bilgisayarlarında ve hatta akıllı telefonlarda commodore 64 uygulama ve oyunlarını çalıştırmak mümkün.
(bkz: press play on tape)
commodore 64 oyun listesi
oyun indirmek için
emülatörler
devamını gör...
2.
commodore 64c modeliyle sahip olduğum ilk bilgisayar. televizyona bağlanırdı. 16 renk vardı [ commodore 'un dönemindeki en büyük rakibi olan sinclair zx spectrum ise 8 renge sahipti]
boulder dash, lode runner, maniac mansion, galaxian gibi kült oyunlara sahipti. kayıt ortamı olarak kasetin yanısıra floppy disk seçeneği de vardı. 5.25 inç disklerin çift yönlü 3 mb yakın kapasitesinden ötürü o zamana göre büyük ebatlı denilecek oyunlar piyasaya çıkmaya başladı ( pirates, silent hill vb )
boulder dash, lode runner, maniac mansion, galaxian gibi kült oyunlara sahipti. kayıt ortamı olarak kasetin yanısıra floppy disk seçeneği de vardı. 5.25 inç disklerin çift yönlü 3 mb yakın kapasitesinden ötürü o zamana göre büyük ebatlı denilecek oyunlar piyasaya çıkmaya başladı ( pirates, silent hill vb )
devamını gör...
3.
bir oyununun müziğini ne kadar çok bulmak istemiştim. tabi o zamanlar soundhound, shazam vb yok. yıllar yıllar sonra youtube sörfünde denk gelmiştim. (bkz: kraftwerk) - das model miş.
devamını gör...
4.
ilk ev bilgisayarımdı. blue max, beach head gibi efsane oyunları var.
müzik kasetlerine yüzlerce oyunu çok uygun fiyata yüklerlerdi.
müzik kasetlerine yüzlerce oyunu çok uygun fiyata yüklerlerdi.
devamını gör...
5.
80 li yıllarda almıstı peder bey
gece uyuyamamıştık
1541 disc drive ve kasetli 2 model vardır yükleme olarak kaset uzun sürüyordu
basic yazılımı ile caşısırdı
10 print "x x x"
20 goto 10
return
ayrıca yazıcısı da vardı ve ekran kalemide vardı
cizim yapmak için
ben kaset driverini bozup
teybi saran motorlara araba lastiği bağlayıp cihazı bozup söküp basic.kontrollü araba yapmıstım
oyunları cok güzeldi
river raid efsanedir
giana sisters
int soccer
karate
frog bug
war dungeon
sonra amiga cıktı500 2000
commodere 64 efsanedir
80 lerin ipadi desem ipad boş kalır yanında
gece uyuyamamıştık
1541 disc drive ve kasetli 2 model vardır yükleme olarak kaset uzun sürüyordu
basic yazılımı ile caşısırdı
10 print "x x x"
20 goto 10
return
ayrıca yazıcısı da vardı ve ekran kalemide vardı
cizim yapmak için
ben kaset driverini bozup
teybi saran motorlara araba lastiği bağlayıp cihazı bozup söküp basic.kontrollü araba yapmıstım
oyunları cok güzeldi
river raid efsanedir
giana sisters
int soccer
karate
frog bug
war dungeon
sonra amiga cıktı500 2000
commodere 64 efsanedir
80 lerin ipadi desem ipad boş kalır yanında
devamını gör...
6.
nasıl yapıldığına dair 20 dakikalık detaylı bir fabrika turu.
devamını gör...
7.
1991 yazında anadolu lisesi * * kazanma hediyesi olarak doğubanktan babamla aldığımız ilk bilgisayarım.
bendeki breadbox kasa olandı. slimcaselere özenirdim aslında.
o zamanlar istanbul'dan alınırdı böyle şeyler. biz de öyle yapıp geri döndük memlekete. oturduğumuz mahallede büyük sükse yapmıştı. o kadar ki c64'ü olan iki üç kişiden biri olmanın ötesinde, hediye verilen kartuş olay olmuştu asıl. klavyede shift lock+run stop+shift lock yapıp "press play on tape" yazdırmaya ve tabii ki dakikalarca bekleyip açılıp açılmayacağı garanti olmayan bir oyunun hayalini kurmaya gerek kalmamıştı. mucize gibi bişeydi bu kartuş. anında oyun, anında eğlence. sırf bunu görmeye eve komşu çocuklar gelirdi nasıl bişey diye.
kartuştaki oyunlar:
international soccer
saatlerce turnuvalar yapılırdı başında, eve giren çıkan belli olmazdı. bazen de harhangi bir komşunun oğlu ile cihazı, teybi, kasetleri, tabii ki kartuşu ve beşbin kiloluk adaptörünü alıp onlara giderdik.
fiendsih freddie
beş veya altı çeşit oyunluydu sanırım, bir sirk gösterisi. başından kalkmak istemezdik. jüriler birbirini döverdi falan asdfg.
flimbo's quest
gecenin bir körüne kadar canavar vurur iksir toplardık. rekor benden 5 yaş büyük kuzenimdeydi :( yazlıklarına gittiğimizde oynardık, oraya da taşıdım yani.
(gbkz: chess master)
satranç o yaşta pek de ilgimizi çekmedi ne yalan söyleyeyim :)
uzun süre köpük kutusunda sakladım aleti. hatta dış kartonu da durdu yine uzun zaman. sonra ne oldu, nereye gitti, annem kime verdi onu bile bilmiyorum. şimdi olsa hayatta izin vermezdim.
bendeki breadbox kasa olandı. slimcaselere özenirdim aslında.
o zamanlar istanbul'dan alınırdı böyle şeyler. biz de öyle yapıp geri döndük memlekete. oturduğumuz mahallede büyük sükse yapmıştı. o kadar ki c64'ü olan iki üç kişiden biri olmanın ötesinde, hediye verilen kartuş olay olmuştu asıl. klavyede shift lock+run stop+shift lock yapıp "press play on tape" yazdırmaya ve tabii ki dakikalarca bekleyip açılıp açılmayacağı garanti olmayan bir oyunun hayalini kurmaya gerek kalmamıştı. mucize gibi bişeydi bu kartuş. anında oyun, anında eğlence. sırf bunu görmeye eve komşu çocuklar gelirdi nasıl bişey diye.
kartuştaki oyunlar:
international soccer
saatlerce turnuvalar yapılırdı başında, eve giren çıkan belli olmazdı. bazen de harhangi bir komşunun oğlu ile cihazı, teybi, kasetleri, tabii ki kartuşu ve beşbin kiloluk adaptörünü alıp onlara giderdik.
fiendsih freddie
beş veya altı çeşit oyunluydu sanırım, bir sirk gösterisi. başından kalkmak istemezdik. jüriler birbirini döverdi falan asdfg.
flimbo's quest
gecenin bir körüne kadar canavar vurur iksir toplardık. rekor benden 5 yaş büyük kuzenimdeydi :( yazlıklarına gittiğimizde oynardık, oraya da taşıdım yani.
(gbkz: chess master)
satranç o yaşta pek de ilgimizi çekmedi ne yalan söyleyeyim :)
uzun süre köpük kutusunda sakladım aleti. hatta dış kartonu da durdu yine uzun zaman. sonra ne oldu, nereye gitti, annem kime verdi onu bile bilmiyorum. şimdi olsa hayatta izin vermezdim.
devamını gör...
8.
ayni donemde atari vardi.
daha kucuktum, babam hediye almisti.
2-3 gun oyun oynadiktan sonra kullanma kilavuzunda ornek proglar oldugunu gordum, oyun oynamak yerine onlari yazmaya basladim. meger basic diliymis. ben onun bir dil oldugunu bile bilmiyordum. kitaptaki uc bes programi yazdim, ekranda hareket eden cubuklar cikti. sonra degerleri degistirip denemeler falan yapmaya basladim. oyun oynamaktan daha eglenceli geldi. kendi basima ilerletebildigim kadar ilerlettim. daha sonra macka teknik- bilgisayar, daha sonrasindada yurt disinda bilgisayar bolumunu bitirip programci oldum. ama hersey o atarideki cizgilerle baslamisti.
daha kucuktum, babam hediye almisti.
2-3 gun oyun oynadiktan sonra kullanma kilavuzunda ornek proglar oldugunu gordum, oyun oynamak yerine onlari yazmaya basladim. meger basic diliymis. ben onun bir dil oldugunu bile bilmiyordum. kitaptaki uc bes programi yazdim, ekranda hareket eden cubuklar cikti. sonra degerleri degistirip denemeler falan yapmaya basladim. oyun oynamaktan daha eglenceli geldi. kendi basima ilerletebildigim kadar ilerlettim. daha sonra macka teknik- bilgisayar, daha sonrasindada yurt disinda bilgisayar bolumunu bitirip programci oldum. ama hersey o atarideki cizgilerle baslamisti.
devamını gör...