#ödüllü filmler
yönetmen koltuğunda guillermo del toro'nun yer aldığı 1992 yapımı korku, dram filmidir. konu, bir antikacı dükkanında çalışan jesus isimli karakterin etrafında dönmektedir. yıllar önce üretilmiş bir kapsülle karşılaşan jesus merakına yenik düşer. bu kapsül insana farklı özellikler kazandırırken kötü yanı ise bir gizemden ibarettir.
*ariel ödülleri (1993) - en iyi ilk film / en iyi film / en iyi yönetmen / en iyi sinema senaryosu / en iyi orijinal hikâye
film toplam 23 ödüle sahiptir.
film toplam 23 ödüle sahiptir.
öne çıkanlar | diğer yorumlar
başlık "dahlvier" tarafından 13.01.2023 22:35 tarihinde açılmıştır.
1.
1992'de gösterime girmiş olan meksika filmidir. efsane yönetmen guillermo del toro'nun ilk sinema yapıtıdır ve çok güzel bir bağımsız film örneğidir. böyle festivallerde izlenip de baymayacak ve hatta oldukça beğenilebilecek türde bir yapımdır kanımca cronos. elbette 1992 senesinde, çocuk/ergenken hele bir de söke'de otururken bu yapıtı böyle izleme şansım yoktu ama 17 sene falan önce izlemiştim bu harika eseri ilk defa ve gerçekten çok beğenmiştim. filmin 2 milyon dolar civarında bir bütçesi vardır ve imdb'ye göre bayağı zarar etmiştir gişede, haha. bunun toro'ya pek de koyduğunu zannetmiyorum zira böylesi yapımlarda pek de maddi kaygı gütmez sinemacılar kaldı ki guillermo amca sonrasında, 7 göbek sülalesine yetecek kadar para kazanmış olmalı bu sektörden.
cronos, drama yönü kuvvetli, eski usül bir korku filmidir. bu tür filmlerin iyi yapılmışları size adeta etkileyici bir gotik roman okumuşsunuz gibi bir haz verebilir ve bu da bunu layıkıyla sunuyor bana sorarsanız. ağırlıklı olarak kullanılan, karanlık ve dramatik müzikleri de filmin bu mahiyetini perçinliyor. konunun, çember sonlandığında bir trajediyle mi yoksa "iyi" bir sonla mı bitebileceğini kestirmek kolay değil ki hangisi olduğunu söylemeyeceğim burada, spoiler vermemek adına. ama şunu söyleyebilirim, jesus gris ismindeki baş karakter net olarak "halktan biri" ve onun etik değerleri ve bunları sınamasının gerektiği anlardaki tutumları son derece inandırıcı. dieter de la guardia karakteri ise onun "anti"si bir bakıma ve eğer jesus'un elde ettiği fırsatı o ele geçirebilse kendisinin sınır ahlak tanımayacağı gün gibi ortada.
yapım, 16. yüzyılda veracruz isimli bir alşimistin icat ettiği cronos isimli cihaz üzerine kuruyor hikayesini ve sonrasında 20. yüzyılın ilk yarısı ve aynı yüzyılın sonlarından devam ediyor konu. bahsettiğim ilk iki zaman dilimi kısaca işleniyor ve filmin geri kalanında 1996 senesindeyiz. hellraiser'daki "puzzle box" gibi gizemli bir şey bu cronos ve onu kullanan kişiye ne vadediyor acaba?.. sanatçıların çoğunun en büyük amacı olan şeyin kanlı canlı bir versiyonunu mu acaba?.. bir insan, bunun bahşettiği şeye sahip olabilmek için her şeyi gözel alabilir mi ve feda edebilir mi?.. bu bir lanet midir yoksa nimet mi? yoksa cronos'un özünü oluşturan "şey" mi karlı çıkıyor acaba bu pazarlıktan?.. jesus doğru mu yaptı acaba eserin sonlarında?.. filmin sonundaki sembolizm tarih boyunca sanatçılar tarafından kullanılmıştır ve bana göre bu doktrinsel tema her çağın okurunu/izleyicisini etkileyebilir. didaktiklik amacı güden işlere genelde mesafeliyimdir ama bu, bu husustaki istisnalardan biri.
cronos, harbiden de güzel bir sinema yapıtıdır. izlemenizi salık veririm eğer henüz bunu yapmadıysanız.
cronos, drama yönü kuvvetli, eski usül bir korku filmidir. bu tür filmlerin iyi yapılmışları size adeta etkileyici bir gotik roman okumuşsunuz gibi bir haz verebilir ve bu da bunu layıkıyla sunuyor bana sorarsanız. ağırlıklı olarak kullanılan, karanlık ve dramatik müzikleri de filmin bu mahiyetini perçinliyor. konunun, çember sonlandığında bir trajediyle mi yoksa "iyi" bir sonla mı bitebileceğini kestirmek kolay değil ki hangisi olduğunu söylemeyeceğim burada, spoiler vermemek adına. ama şunu söyleyebilirim, jesus gris ismindeki baş karakter net olarak "halktan biri" ve onun etik değerleri ve bunları sınamasının gerektiği anlardaki tutumları son derece inandırıcı. dieter de la guardia karakteri ise onun "anti"si bir bakıma ve eğer jesus'un elde ettiği fırsatı o ele geçirebilse kendisinin sınır ahlak tanımayacağı gün gibi ortada.
yapım, 16. yüzyılda veracruz isimli bir alşimistin icat ettiği cronos isimli cihaz üzerine kuruyor hikayesini ve sonrasında 20. yüzyılın ilk yarısı ve aynı yüzyılın sonlarından devam ediyor konu. bahsettiğim ilk iki zaman dilimi kısaca işleniyor ve filmin geri kalanında 1996 senesindeyiz. hellraiser'daki "puzzle box" gibi gizemli bir şey bu cronos ve onu kullanan kişiye ne vadediyor acaba?.. sanatçıların çoğunun en büyük amacı olan şeyin kanlı canlı bir versiyonunu mu acaba?.. bir insan, bunun bahşettiği şeye sahip olabilmek için her şeyi gözel alabilir mi ve feda edebilir mi?.. bu bir lanet midir yoksa nimet mi? yoksa cronos'un özünü oluşturan "şey" mi karlı çıkıyor acaba bu pazarlıktan?.. jesus doğru mu yaptı acaba eserin sonlarında?.. filmin sonundaki sembolizm tarih boyunca sanatçılar tarafından kullanılmıştır ve bana göre bu doktrinsel tema her çağın okurunu/izleyicisini etkileyebilir. didaktiklik amacı güden işlere genelde mesafeliyimdir ama bu, bu husustaki istisnalardan biri.
cronos, harbiden de güzel bir sinema yapıtıdır. izlemenizi salık veririm eğer henüz bunu yapmadıysanız.
devamını gör...
