dinde tek kaynak olarak kuran'ı kabul etmek
başlık "gibicibicis" tarafından 22.03.2022 15:31 tarihinde açılmıştır.
1.
son dönemde yaygın bir söylem lakin oryantelistlerin eline düşmüş bir söylem.
tek kaynak olarak kuranı da alsak buradan size seküler/batıcı/modernist bir din çıkmaz. biz de okuyoruz bu meali. ama kendi batıl ideolojimize uydurma niyetiyle okumuyoruz. işittik ve itaat ettik diyerek okuyoruz. hüküm/hakimiyet ayetleri açık. islam davası ortada. evet.
tek kaynak olarak kuranı da alsak buradan size seküler/batıcı/modernist bir din çıkmaz. biz de okuyoruz bu meali. ama kendi batıl ideolojimize uydurma niyetiyle okumuyoruz. işittik ve itaat ettik diyerek okuyoruz. hüküm/hakimiyet ayetleri açık. islam davası ortada. evet.
devamını gör...
2.
devamını gör...
3.
benim de içinde olduğum olay.
hadislere karşı değilim; öncelikle bunu belirteyim. fakat hz.peygamber'in ölümünden yaklaşık 200 yıl sonra dünyaya gelen insanların iyi bir niyetle ve öğrenmek amacıyla bölgeyi araştırması gerçekten zor ve sabır isteyen bir iş. buna karşılık yanıltıcı bilgi edinme ihtimali de çok yüksek. çünkü zaman içerisinde olaylar ya abartılır ya da saptırılır. bu durum da yanlış bilgi edinilmesine neden olur.
hz.muhammed bana göre sadece bir peygamber değil, aynı zamanda bir devlet adamı, asker/komutan ve diplomattı. kabileleri islam çatısı altında birleştirmesi, savaşlar yönetip mekke'yi teslim alması ve özellikle -buraya dikkat- habeşistan, yemen, iran ve dönemin en büyük devleti doğu roma imparatorluğuna (bizans) elçi göndermesi o'nun sadece bir peygamber olmadığını gösterir.
öte yandan fatih sultan mehmet istanbul'u fethettikten sonra hz.muhammed'in doğu roma'ya gönderdiği elçiyle ilgili kayda alınan tutanakları okudu mu bilmiyorum. bu konuda bir bilgi varsa bile ben henüz erişemedim.
hz.peygamber bunları biliyorduysa kendi emir ve talimatlarını neden tutanak altına aldırmadı; ya da hz.peygamber'in bilgisi dışında bazı iyi niyetli sahabeler gizli tutanak tuttular mı? bunu da bilmiyoruz.
kutsal emanetler dairesinde hz.muhammed'in şahsi eşyalarına ilave olarak sancak-ı şerif de muhafaza altında tutuluyor. nerede olduğunu bilmediğim ve hz.muhammed'in taraf olarak imzaladığı hudeybiye antlaşma metni de internet kaynaklarına göre günümüze kadar gelebilmiş.
bu eşyalar günümüze kadar gelebildiyse hz.muhammed'in emir, talimat, söz ve davranışlarını içeren tutanaklar nerede?
muhtemel cevap; ya hiç tutanak tutulmadı ya da gizli olarak tutulan tutanakları hz.muhammed ve kendisinden sonra gelen vekilleri (halifeler) imha ettirdi. çünkü önemli olan kuran-ı kerim'di. hz.muhammed tahminimce kuran-ı kerim'in tek kaynak olarak kullanılmasını istiyordu. bu yüzden kuran-ı kerim hafızalarda tutulurken ayrıca bir tutanak da kayda alınmadı; -ki hz.peygamber döneminde de kuran-ı kerim zaten kayıt altına alınmamıştı.
ilginçtir; o dönem hattatlık çok popüler bir meslekti. hatta sahabeler okuma ve yazma yeteneğine ilave hattatlık mesleğine de özendirildi. ayrıca hz.muhammed'in bedir savaşında aldığı esirleri 10 müslümana okuma yazma öğretmesi şartıyla serbest bıraktığı rivayet edilir!
hal böyleyken hz.ebubekir bir talimat verir ve kuran-ı kerim çok popüler olan hattatlık mesleğiyle yüzlerce kopya yazılı kitap haline getirilir. böylece kuran-ı kerim'in değiştirilmesine de engel olunur. yüzlerce kuran-ı kerim kopyası var; hangi birini değiştireceksin!? kuran-ı kerim böylece değiştirilme, tahrif edilme riskine karşı da korunmuş olur. son derece akıllıca bir girişim. hayran olmamak mümkün değil; gerçekten.
hadisler kayıt altına alınmadığı için hep rivayetle başlar. ben inancımı rivayetlere bağlayamam. yanlış hadis doğru hadis ayırt edilemez. şu var; mantıklı olanlar doğru olarak kabul edilir fakat doğru bile olsa hz.muhammed gerçekten bu hadisleri dile getirmiş midir; onu da bilmiyoruz.
fakat şöyle ilginç bir detay var; kuran-ı kerim'de hz.muhammed'e ilahi emirler verilmiştir. bu emirlerin bazıları "de ki" diyerek başlar. yani hz.muhammed'e o cümleyi sarf etmesi emredilmiştir. hz.muhammed'in bu ilahi emirlere uymaması söz konusu olamaz. öyleyse hz.muhammed'e yönelik olarak ayetlerdeki "de ki" ile başlayan cümleleri aynı zamanda hadis olarak kabul edebiliriz.
din hassas bir konu. bilinmezlik üzerine inşa edilemez. hele hele aklı kullanmayı emreden, aklını kullanmayanları sert bir şekilde eleştiren ve ilk ayeti "oku" ile başlayan kutsal bir kitap sahibi din; bilinmezlik üzerine inşa edilemez. teknik olarak mümkün değil.
hadislere karşı değilim; öncelikle bunu belirteyim. fakat hz.peygamber'in ölümünden yaklaşık 200 yıl sonra dünyaya gelen insanların iyi bir niyetle ve öğrenmek amacıyla bölgeyi araştırması gerçekten zor ve sabır isteyen bir iş. buna karşılık yanıltıcı bilgi edinme ihtimali de çok yüksek. çünkü zaman içerisinde olaylar ya abartılır ya da saptırılır. bu durum da yanlış bilgi edinilmesine neden olur.
hz.muhammed bana göre sadece bir peygamber değil, aynı zamanda bir devlet adamı, asker/komutan ve diplomattı. kabileleri islam çatısı altında birleştirmesi, savaşlar yönetip mekke'yi teslim alması ve özellikle -buraya dikkat- habeşistan, yemen, iran ve dönemin en büyük devleti doğu roma imparatorluğuna (bizans) elçi göndermesi o'nun sadece bir peygamber olmadığını gösterir.
öte yandan fatih sultan mehmet istanbul'u fethettikten sonra hz.muhammed'in doğu roma'ya gönderdiği elçiyle ilgili kayda alınan tutanakları okudu mu bilmiyorum. bu konuda bir bilgi varsa bile ben henüz erişemedim.
hz.peygamber bunları biliyorduysa kendi emir ve talimatlarını neden tutanak altına aldırmadı; ya da hz.peygamber'in bilgisi dışında bazı iyi niyetli sahabeler gizli tutanak tuttular mı? bunu da bilmiyoruz.
kutsal emanetler dairesinde hz.muhammed'in şahsi eşyalarına ilave olarak sancak-ı şerif de muhafaza altında tutuluyor. nerede olduğunu bilmediğim ve hz.muhammed'in taraf olarak imzaladığı hudeybiye antlaşma metni de internet kaynaklarına göre günümüze kadar gelebilmiş.
bu eşyalar günümüze kadar gelebildiyse hz.muhammed'in emir, talimat, söz ve davranışlarını içeren tutanaklar nerede?
muhtemel cevap; ya hiç tutanak tutulmadı ya da gizli olarak tutulan tutanakları hz.muhammed ve kendisinden sonra gelen vekilleri (halifeler) imha ettirdi. çünkü önemli olan kuran-ı kerim'di. hz.muhammed tahminimce kuran-ı kerim'in tek kaynak olarak kullanılmasını istiyordu. bu yüzden kuran-ı kerim hafızalarda tutulurken ayrıca bir tutanak da kayda alınmadı; -ki hz.peygamber döneminde de kuran-ı kerim zaten kayıt altına alınmamıştı.
ilginçtir; o dönem hattatlık çok popüler bir meslekti. hatta sahabeler okuma ve yazma yeteneğine ilave hattatlık mesleğine de özendirildi. ayrıca hz.muhammed'in bedir savaşında aldığı esirleri 10 müslümana okuma yazma öğretmesi şartıyla serbest bıraktığı rivayet edilir!
hal böyleyken hz.ebubekir bir talimat verir ve kuran-ı kerim çok popüler olan hattatlık mesleğiyle yüzlerce kopya yazılı kitap haline getirilir. böylece kuran-ı kerim'in değiştirilmesine de engel olunur. yüzlerce kuran-ı kerim kopyası var; hangi birini değiştireceksin!? kuran-ı kerim böylece değiştirilme, tahrif edilme riskine karşı da korunmuş olur. son derece akıllıca bir girişim. hayran olmamak mümkün değil; gerçekten.
hadisler kayıt altına alınmadığı için hep rivayetle başlar. ben inancımı rivayetlere bağlayamam. yanlış hadis doğru hadis ayırt edilemez. şu var; mantıklı olanlar doğru olarak kabul edilir fakat doğru bile olsa hz.muhammed gerçekten bu hadisleri dile getirmiş midir; onu da bilmiyoruz.
fakat şöyle ilginç bir detay var; kuran-ı kerim'de hz.muhammed'e ilahi emirler verilmiştir. bu emirlerin bazıları "de ki" diyerek başlar. yani hz.muhammed'e o cümleyi sarf etmesi emredilmiştir. hz.muhammed'in bu ilahi emirlere uymaması söz konusu olamaz. öyleyse hz.muhammed'e yönelik olarak ayetlerdeki "de ki" ile başlayan cümleleri aynı zamanda hadis olarak kabul edebiliriz.
din hassas bir konu. bilinmezlik üzerine inşa edilemez. hele hele aklı kullanmayı emreden, aklını kullanmayanları sert bir şekilde eleştiren ve ilk ayeti "oku" ile başlayan kutsal bir kitap sahibi din; bilinmezlik üzerine inşa edilemez. teknik olarak mümkün değil.
devamını gör...
4.
tevrat okursanız tek kaynağın kuranı kerim olmadığını anlarsınız. dini kitapların özünün tevrat olduğu noktasına gelip yahudileşeceksiniz.
bence tevrat okuyun. hala luya shalom.
bence tevrat okuyun. hala luya shalom.
devamını gör...
5.
tersi de hadisi tek kaynak kabul etmektir ki hadis ile din adeta dejenere olmuş ve tanınmaz hale gelmiştir.
devamını gör...
6.
din?
devamını gör...
7.
içinde bulunduğum topluluktur, kur’an’da olmayan rivayetler ve kurallar beni alakadar etmiyor. tek kaynak kur’an’dır
#2998618 no’lu tanıma ithafen
“ey iman sahipleri! namaza/duaya duracağınız zaman yüzlerinizi ve dirseklere kadar ellerinizi yıkayın; başlarınızı meshedin ve topuklara kadar ayaklarınızı meshedin/yahut yıkayın. eğer cünüp iseniz iyice temizlenin! hasta yahut yolculuk halinde iseniz yahut biriniz tuvaletten gelmişse yahut kadınlara dokunmuş da su bulamamışsanız temiz bir toprakla teyemmüm edin: yüzlerinizi ve ellerinizi ondan meshedin. allah size zorluk çıkarmak istemiyor. ancak sizi temizlemek ve üzerinizdeki nimetini tamamlamak istiyor ki, şükredebilesiniz.” (maide 6)
abdesti nasıl alacağımız gayet detaylı bir şekilde anlatılmış işte kardeşim buyur
#2998618 no’lu tanıma ithafen
“ey iman sahipleri! namaza/duaya duracağınız zaman yüzlerinizi ve dirseklere kadar ellerinizi yıkayın; başlarınızı meshedin ve topuklara kadar ayaklarınızı meshedin/yahut yıkayın. eğer cünüp iseniz iyice temizlenin! hasta yahut yolculuk halinde iseniz yahut biriniz tuvaletten gelmişse yahut kadınlara dokunmuş da su bulamamışsanız temiz bir toprakla teyemmüm edin: yüzlerinizi ve ellerinizi ondan meshedin. allah size zorluk çıkarmak istemiyor. ancak sizi temizlemek ve üzerinizdeki nimetini tamamlamak istiyor ki, şükredebilesiniz.” (maide 6)
abdesti nasıl alacağımız gayet detaylı bir şekilde anlatılmış işte kardeşim buyur
devamını gör...
8.
tek kaynak kurandır, gerisi şüphelidir.
mollaların ekmeğine kan doğradık yine
çook da fifi.
''cenaze mezara, yüzü kıbleye bakacak şekilde yatırılır. bu kuran'da yazmaz. bu bir yönergedir''
çünkü dinde böyle bir şey yoktur, allah böyle bir şey emretmemiştir, sonra ki kendine alim diyen bir atkım tipler,
efenim böyle olması gerekir demişlerdir, arabistanda peygamberin kendisi hariç, ailesinden soyundan sülalesinden kimsenin bilinen mezarı yoktur, nerede yattığını bilen dahi yoktur, orada bir takım cinpirikler
zuhur edip, efenim şurası şunun makamıdır, bunun bilmemneyidir derler, gittiğinizde diyeceklerdir, o dahi yalandır, rivayettir (kapacağı bahşiş için uyduruyordur birşeyler, aynı bizim rizeliler gibi, biliyorsunuz palavrası boldur bunların) peygamber sağlığında onların teşhir ve teşhis edilemeyecek hale gelmesini sağlamıştır.
peygamberin sağlığında söylemediği ve yapmadığı her şey
sadece bir rivayettir
yapsan da olur, yapmasanda olur
uysanda olur, uymasanda olur.
dahasını söyleyeyim
bir bugün camilerden okunan ezanı
bir de bilal i habeşinin okuduğu ezanı dinleseniz
çok şeyi anlarsınız.
mollaların ekmeğine kan doğradık yine
çook da fifi.
''cenaze mezara, yüzü kıbleye bakacak şekilde yatırılır. bu kuran'da yazmaz. bu bir yönergedir''
çünkü dinde böyle bir şey yoktur, allah böyle bir şey emretmemiştir, sonra ki kendine alim diyen bir atkım tipler,
efenim böyle olması gerekir demişlerdir, arabistanda peygamberin kendisi hariç, ailesinden soyundan sülalesinden kimsenin bilinen mezarı yoktur, nerede yattığını bilen dahi yoktur, orada bir takım cinpirikler
zuhur edip, efenim şurası şunun makamıdır, bunun bilmemneyidir derler, gittiğinizde diyeceklerdir, o dahi yalandır, rivayettir (kapacağı bahşiş için uyduruyordur birşeyler, aynı bizim rizeliler gibi, biliyorsunuz palavrası boldur bunların) peygamber sağlığında onların teşhir ve teşhis edilemeyecek hale gelmesini sağlamıştır.
peygamberin sağlığında söylemediği ve yapmadığı her şey
sadece bir rivayettir
yapsan da olur, yapmasanda olur
uysanda olur, uymasanda olur.
dahasını söyleyeyim
bir bugün camilerden okunan ezanı
bir de bilal i habeşinin okuduğu ezanı dinleseniz
çok şeyi anlarsınız.
devamını gör...
9.
islam dininin anayasası kuran'dır. islam dini emevi devletinin dinidir. dolayısıyla kuran'da emevi devletinin anayasasıdır. ( emevi devleti islamın doğduğu tarihten önce de vardı.) bu anayasa ile emeviler, civardaki hıristiyan ve yahudilere biz sizden değiliz, bağımsız bir devletiz demişlerdir.
bir devleti sadece anayasa ile yönetmek mümkün değildir. türkiye'yi düşünün. anayasamız var ama hiçbir yasa yok. ne olur? ceza yasalarını filan boş verin, ticaret yasası olmasın. herkes birbirine kayar.
dolayısıyla yasalar, yönetmelikler, yönergeler gerekir devlet yönetiminde. işte hadis, fıkıh, içtihat vesaireler islamiyetin yasalar, yönetmelikleri, yönergeleridir. bunlar olmadan islamiyet olmaz.
basit bir örnek: cenaze mezara, yüzü kıbleye bakacak şekilde yatırılır. bu kuran'da yazmaz. bu bir yönergedir.
bunun gibi pek çok örnek sayılabilir. islamiyet gibi çok karmaşık ve komple biri dinin tüm kurallarının pek çok tekrar içeren 6200 küsur cümlede anlatılabileceğini düşünmek abestir.
bir devleti sadece anayasa ile yönetmek mümkün değildir. türkiye'yi düşünün. anayasamız var ama hiçbir yasa yok. ne olur? ceza yasalarını filan boş verin, ticaret yasası olmasın. herkes birbirine kayar.
dolayısıyla yasalar, yönetmelikler, yönergeler gerekir devlet yönetiminde. işte hadis, fıkıh, içtihat vesaireler islamiyetin yasalar, yönetmelikleri, yönergeleridir. bunlar olmadan islamiyet olmaz.
basit bir örnek: cenaze mezara, yüzü kıbleye bakacak şekilde yatırılır. bu kuran'da yazmaz. bu bir yönergedir.
bunun gibi pek çok örnek sayılabilir. islamiyet gibi çok karmaşık ve komple biri dinin tüm kurallarının pek çok tekrar içeren 6200 küsur cümlede anlatılabileceğini düşünmek abestir.
devamını gör...
10.
zaten bugün için tüm dünyada elimizde bulunan tek gerçek kutsal kitap kuran olduğundan, başka bir dini kaynak yoktur:
7eyikchgz6oh-u626.pressidiu...
7eyikchgz6oh-u626.pressidiu...
devamını gör...