dış ticaret açığının 6,7 milyar dolar'a ulaşması

ülkenin üretmeden; ihtiyaçlarını yurtdışından temin ettiğinin kanıtıdır. buğday bile yurtdışından gelirken, rakamlara şaşırmak da abestir.

rakamlar detaylı incelendiğinde ortaya çıkan sonuç şudur;
italya amerika ve almanya'daki ticaretimizde ithalatın ihracatı karşılama oranları neredeyse başabaş.
ingiltere ihracarında artı veriyoruz ama
çin ve rusya ticaretimizde feci açık veriyoruz.
çin'den hâlâ alım yapmaya devam ediyoruz ve rusya'ya 1 ayda enerji için tam 3.9 milyar dolar, 1 yılda ise tam 22 milyar dolar para ödemişiz.
çin'den ise 32 milyar dolarlık alım yapmışız.
amerika ise google, youtube, tiktok gibi sosyal medyalara ödenen reklam bedelleri ile; iphone ve tesla araçlar için bu kadar ödeme yapmışız. amerika'ya bu kadar mal satmamıza rağmen adamlar bizi yakalamış ve dengeyi sağlamışlar.

açıkça görülüyor ki; türkiye'nin belini enerji kırmaktadır. enerjiye dışa bağımlı olduğumuz için kazancımızın çoğu iran, rusya, ırak, katar gibi ülkelere gidiyor. rusya ise avrupa ve türkiye'ye sadece enerji, silah ve nükleer santral satarak bizi eksiye düşürüyor. kırım, ukrayna ve diğer türk cumhuriyetlerindeki agresifliğinin nedeni de tam olarak bu. rusya'nın dünyaya pazarlayacak bir ürünü yok başka. ama bizim ihracatımızın % 94'ü imalat sanayisine dayalı ihracat.
eğer bizim de rusya gibi kendimize ait enerjimiz olsaydı, şu an 50 milyar dolar fazla veriyor olurduk.
yine de ihracatın ithalatı karşılama oranı % 77
bu kötü bir oran değil.