diyanet’in dergisinde z kuşağına hakaret edilmesi

hacı bayram üniversitesi’nden prof. dr. adnan bülent baloğlu, diyanet aylık dergisi’ndeki “liberal piyasanın milenyum bebekleri” başlıklı makalesinde “z kuşağı” gençlerini kapitalizmin oyuncağı olmakla suçladı. yazıda gençler için, "gördükleri şeyleri tanıma özürlüsü" dendi.
link
z kuşağına burda hakaret edilmesinin sadece bir tek sebebi var. z kuşağı koyun bi nesil olmadığı için her şeyi sosyal medyadan takip edip televizyonda ahaber, beyaz tv, 360 tv,cnn türevi kanalları izlemediği için z kuşagının büyük bi kısmı (yüzde seksenden fazlası muhtemelen) akp'ye oy vermeyecek. hükümet kendisine karşı olan herkesi ötekelişterip sonradan terörist ilan ettiği gibi z kuşağınıda diyanet yoluyla aba altından sopa göstermeye başlamış. büyük ihtimal hükümetin bu hamlesi de elinde patlayacak. z kuşağını bu kadar karşılarına alarak kendi gidişlerini hızlandırlar sadece.

z kuşağına sormak lazım bir de bu zamanda yaşamayı kendilerimi seçmiş,ben kuşak muşak bilmem ama gençleri yerden yere vuran yaşlılara sinir oluyorum.

nedeni şu; (bkz: diyanet'in 100 milyon liraya saray yaptırması)

çünkü z kuşağı bu olaylara tepki gösteriyor. bu olayların din sömürüsü ile normalleşmesini yemiyorlar. tek dertleri bu.

kapitalizmin oyuncağı mı? sadece komik .dönün bir yaşadığınız dünyaya bulunduğunuz ülkeye bakın, dünya bu düzenle yönetiliyor. bu durum sadece z kuşağı için de geçerli değil ayrıca. kafanızdaki şeyler olmuyor ya da yapmıyorlar diye yaftalamayın. tamam z kuşağının problemleri var, bütün kuşakların belli problemleri vardı x ve y kuşaklarının da hâlâ çözülemeyen problemleri var. diğerlerinde olduğu gibi bu kuşak da çözülememiş kuşak problemleriyle yerini diğer kuşağa bırakacak gibi duruyor. z kuşağı da ya ez ya ezil psikoloji ile uğraşırken bir yandan da kendini beğendirmeye çalışarak kendi sırasını sonraki nesile bırakıp o nesli eleştirecek. tıpkı y kuşağının baskı altında olma hissi ve özgüvensizlik sorunlarıyla uğraşmaya devam etmesi gibi.

beni şaşırtmayan bir durumdur. bizim kuşağımıza hakaret etmeleri ne kadar çaresiz bir durumda olduklarını gösteriyor. onlar gibi düşünen insanların sayısının hızla azaldığının farkındalar. ben böyle olayları z kuşağı ilerlemesini sürdürürken yolda çiğnedikleri böceklerin çıtırtılarına benzetiyorum.

z kuşağından değilim ama olsam da takmazdım. okuyan eden var mı o dergileri?

gerçeklere kordurler demiş z kuşağı için.
ahahah. halbuki ahaber seyredip bu şarlatan proflari dinleseler gerçekleri öğrenecekler. yazık oluyor çocuklara.

söz konusu tespitler diyanet tarafından değil de açık toplum vakfı tarafından yayınlanan bir mecmuada yayınlansa z kuşağının tepkisi ne olurdu diye merak ettiğim olaydır.

evet mecmua çocuklar, sizden değilim ve kusura bakmayın adam haklı.

edit: hakaret olup olmadığını merak edenlere makalenin tamamı: buradan

en doğrusunu yapıyorlar.
böylesine aptal bir jenerasyon yok.

diyanete ne awm z kuşağından.
(bkz: lost çok bozdu)
(bkz: diyanet çok bozdu)

abicim sizinkiler okumuyor ki, niye dergi çıkartıyorsunuz ? okusalar, orada olamazdınız.

z kuşağına laf atan üst jenerasyonlar kusura bakmayın ama bu ülkenin ve dünyanın ağzına bu kuşak s*çmadı. ayrıca anlayamadığınız ve ayak uyduramadığınız her şeye çamur atmaktan bi vazgeçseniz ve empati yapsanız dünyanız değişecek haberiniz yok. ruhunuzu genç tutmayı öğrenin biraz. sizin cahilce, bağnazca, ilkelce ve aptalca fikirlerinize hizmet etmeyenler bu kuşakta çoğunlukta olduğu için diş geçirememenin acısını ve çoğu şeyin gerisinde kalmanızın hırsını saçma sapan dergilerde, bizlere pislik kusarak çıkarmayın. karanlık, köhnemiş ve kokuşmuş zihniyetlerinizi çağdaşlıkla, hoşgörüyle ve saygıyla temizleyip aydınlatın. o laf attığınız gençlerin her biri sizin bıraktığınız ve hâlâ utanmadan yıkmaya devam ettiğiniz enkazdan sağ çıkmaya çalışıyor. öhöm öhöm ayrıca biz z kuşağı değil "elif kuşağıyız" (son cümle yalnızca ironidir.)

biri üşenmemiş, lisede performans ödevi olarak versen kafana atılacak saçmalıktaki o kadar sayfayı okumuş ya ben o arkadaşa üzüldüm.

random zırva generator ürünü olduğu için kızmaya gerek yok.

bizim kuşak asi, dogmaya, gericiye hele faşiste boyun eğmez! dinciler toplumu baskılamaya çalıştıkça başta bu kuşak (ki toplumun en küçük yapı taşı olan bireye karşılık gelir) din'e değilse bile siyasal islamcılığa, şeriat'a ve şeriatçıların üstüne gidecek, ve gitmeye devam edecek. siz gideceksiniz, biz kalacağız!

ekmek tekneleri elden gidiyor o sebeple.

türkiye'nin 12 ilinden 1062 katılımcı sayısıyla yüzyüze gerçekleştirilen gezici araştırma anketinde ise 20 yaş altı z kuşağı mensubu bireylerin %28.5'inin inançsız olduğu sonucuna ulaşıldı.

diyanetle ortak bi yönüm çıktı şaka gibi..

diyanetin gençlerde görmek istediği : bedevi çöllerinden gelen arapperest gençlik.

onu bırak da bir (bkz: dindar nesil) projesi vardı ya ne oldu iş elinizde mi patladı.

(bkz: yediği kaba sıçmak)

daha ziyade liberal düzeni eleştiren bir yazının, tam da onun birincil aygıtı olan sosyal medya bakış açısına göre haberleştirilmesi sonucu yapılan sözde çıkarım.

önce ilgili haberi sonra makaleyi okuyup da tek bir cümleyi ön plana çıkartanlarca güdülmediğini iddia eden var mı gençler? nerede nasıl yapıldığı merak edilen bir anketi eleştirerek bu anketin sözde çıkarımlarının asıl amacından bahsediyor oysa yazı. kalabalıklara tereddütsüz katılma mecburiyetinin dayatılmasını eleştiriyor. o kalabalık bazen ankete cevap veren kitle olarak çıkar karşımıza; bazen sosyal medyadaki kampanyalar olarak. diyanet de bu yöntemin etkilerini din üzerinden ele almış.

geleneksel sürülerden kurtulduğunu sananların nasıl da başka bir sürünün koyunu olduğuna dikkat çekmiş. her biriniz ayrı ayrı kültürlerin bireyi iken size toptan "z kuşağı" denilmesi bile tuhaf değil midir?



ibretlik bir şekilde united colors of benetton giymeye mecbur musunuz bu kürenin her yerinde evlat, siz?