1.
ıstrancalarda (yıldız dağlarında) bulunan ve ziyaretçiler için iki girişi olan mağara. girerken hırkaları montları hazırlayın.
kırklareli, demirköy ilçesi sarpdere köyü yakınlarında.
turizme açıktır. yarasaların uyku durumuna göre ziyaret dönemleri belirlenir. yazın geziye uygundur.
müthiş sarkıtlar ve dikitler vardır.
iki giriş arasında kot farkı bulunur. ana girişte köylülerden yöresel ürünler alabilirsiniz.
(bkz: hardaliye)
kırklareli, demirköy ilçesi sarpdere köyü yakınlarında.
turizme açıktır. yarasaların uyku durumuna göre ziyaret dönemleri belirlenir. yazın geziye uygundur.
müthiş sarkıtlar ve dikitler vardır.
iki giriş arasında kot farkı bulunur. ana girişte köylülerden yöresel ürünler alabilirsiniz.
(bkz: hardaliye)
devamını gör...
2.
#1106508 da longoz ormanlarını biraz anlatmaya çalışmıştım.kısa bir gezi planlıyorsanız dupnisa’ yı da aynı gün gezebilirsiniz. dupnisa bulgarca’da ‘delik’ anlamıma geliyormuş.
bu mağara, kırklareli bulgaristan sınırına on kilometre mesafede ( yol bulmak için google haritaları kullanıyorsanız internet çekmeyip sizi oradan oraya gönderiyor bu yüzden eyvah dedik bulgaristan’a iyice yaklaşınca ) .
yaklaşık beş yüz metresini merdivenler ve tahta köprüler aracılığıyla gezebiliyorsunuz.
dört milyon yıllık bir oluşum olduğu söylenen bu mağaranın zemini sürekli nemli ve zaman zaman damlalar şıp şıp üzerinize düşebiliyor.mağaralara has o koku ve soğuk hava karşılıyor sizi.sarkıtlar ve dikitler ışıklandırmayla birlikte görüntüyü zenginleştiriyor.( bir de şöyle klasik müzik olsa harika olur ortam )
içinde derinliği iki metreyi bulan göller ve sürekli çağlayan bir yeraltı nehri bulunmaktaymış.
mağara çıkışı da yine tahta köprülerle bir yürüyüş parkuru bulunuyor.harika bir doğa sizi bekliyor.ayaklarınız buz gibi suya değerken köfte ekmek yiyebileceğiniz yerler de mevcut.
kamp yapmayı sevenlerin tercih edeceği bol gölgelikli mis gibi orman havası da cabası.
bu mağara, kırklareli bulgaristan sınırına on kilometre mesafede ( yol bulmak için google haritaları kullanıyorsanız internet çekmeyip sizi oradan oraya gönderiyor bu yüzden eyvah dedik bulgaristan’a iyice yaklaşınca ) .
yaklaşık beş yüz metresini merdivenler ve tahta köprüler aracılığıyla gezebiliyorsunuz.
dört milyon yıllık bir oluşum olduğu söylenen bu mağaranın zemini sürekli nemli ve zaman zaman damlalar şıp şıp üzerinize düşebiliyor.mağaralara has o koku ve soğuk hava karşılıyor sizi.sarkıtlar ve dikitler ışıklandırmayla birlikte görüntüyü zenginleştiriyor.( bir de şöyle klasik müzik olsa harika olur ortam )
içinde derinliği iki metreyi bulan göller ve sürekli çağlayan bir yeraltı nehri bulunmaktaymış.
mağara çıkışı da yine tahta köprülerle bir yürüyüş parkuru bulunuyor.harika bir doğa sizi bekliyor.ayaklarınız buz gibi suya değerken köfte ekmek yiyebileceğiniz yerler de mevcut.
kamp yapmayı sevenlerin tercih edeceği bol gölgelikli mis gibi orman havası da cabası.
devamını gör...