düşük faizle üretimi ve ihracatı destekleyeceğiz

cumhurbaşkanı erdoğan, "yeni ekonomi modeliyle, yüksek faiz verecek sıcak para çekme politikasını elimizin tersiyle itiyoruz. düşük faizle, üretimi ve ihracatı destekleyeceğiz." dedi.
www.milliyet.com.tr/siyaset...

yüksek faiz kur üzerinde etkili olsa da yatırımların azalması dolayısıyla da işsizliğin artması demektir.

daha anlaşılır açıklamak gerekirse:
x ülkesinde faiz oranı %20 bunun yanında a yatırımcısının bir girişimden elde edeceği muhtemel kar %17 olsun. bu adam manyak değilse gider parasını %20 faize bağlar. matematik ortada. paranın olduğu yerde din, iman, hayır falan pek olmuyor ne yazık ki. "%3 daha fazla kazanırım hem garanti kazanırım yatırımın dışsal faktörleriyle de riskleriyle de uğramam" der çekilir köşeye.

faizi düşük tutmak tek başına yeterli bir sebep mi? kocaman bir hayır. hammadde ve ara mal üretiminde iyi seviyelerde olmak dışa bağımlı olmamak ve hatta bu malları yurtdışına ihraç edebilmek lazım. bunun yanında çağa ayak uydurmak teknolojik ürünler üretmek lazım.

türkiye özelinde değerlendirdiğimizde bu noktada bazı sıkıntılar göze çarpıyor. sen üretiyorsun tonlarca buğday arpa tonlarca tırlarca ihraç ediyorsun ama adam üretiyor kar marjı yüksek, hayatı kolaylaştıran teknolojik bir ürün hoop bir kamyon gönderiyor ordan sana. bakmışssın senin ihraç ettiğin ürünlerden kazandığın paranın yerinde yeller esiyor. sonra soruyor ne veriyim abime ıphone mu samsung mu?
kısacası kendi kendimize başımıza icatlar çıkarmadan bize günyüzü yok dostlar. o da üst düzey bilim ve teknik bilgi ile oluyor.

biz bunları zamanında hep söyledik. şu an tüm nakitimi faizden çektim ve yeni istihdam alanları yaratmak için arsa bakıyorum. eğer devlet destekli fabrika arazisi önerisi olan varsa bilgi verebilir.

durumumu öğrenmek isteyenler için geçmişte yazdığım tanım:
#1493362

şunu bir anlayamadılar gitti ya. sokaktan ekonomi 101 öğrencisi çevirsen anlatır sana reis. bak şimdi, faizi düşürüyorsun ya, faiz düşünce döviz uçuyor hani. döviz uçunca ithalat maliyeti de artıyor. e türkiye ihracat yapabilmek için ithalat yapmak zorunda olan, ham madde ve ara madde bağımlısı bir ülke. capisci? yani kurlar uçunca ithalat yapamıyorsun, ithalat yapamayınca ihracat yapamıyorsun, ihracat yapamayınca işçi çıkarıyorsun. kısacası istihdam da azalıyor, üretim de. yani ekonomi küçülüyor. bu işin daha kötüsü faizler inince yatırıma dönüşeceğini sandığın krediler de dolarizasyon olarak ekonominin böğrüne bir başka hançer saplıyor. anlıyor musun reis. okuyorsan buraları dikkate al lütfen.

adamların açıkça söylediği şey şu :
sizi öyle bir fakirleştireceğizki değil ithal mal satın almak, 2 ekmek 200 gram peynir almak için bu ülkedeki her bir zerreyi yabancıların dövizine karşılık satacaksınız.
hemde onların birimi olarak öyle ucuza satacaksınızki adamlar kapımızda kuyruk olacak.

vakti zamanında bulgarlardan ucuz diye alışveriş yapmaya giden vatandaşlarımız gitmişken ikide bulgar hanımlara tıklatırlarmış. tabi bulgarlar içerlermiş duruma gelip mallarımızı, emeğimizi bedavadan alıyorsunuz ama kadınlarımıza dokunmayın zorumuza gidiyor diye.
şimdi bulgarlar kapımızda...

en çok destekledikleri müteahhitler ne gibi bir şey ihraç ediyor diye sordurandır. evi gemiye yükleyip satıyorlar mı acaba.

inşaat sektörü, kur farkı üzerinden cukkayı götüren sektör değil mi lan bu ülkede. bambaşka amaçlarla söylenene göre %35'i ithal malzeme bir inşaatın. buradan siz de tutup kamu bankaları üzerinden kredi dağıtarak ülkenin kaynağını bu oranda dışarı aktarıyorsunuz.

kamuya ait bankalardan verilen her 1 milyon lira konut kredisiyle en az 350 milyon dışarı gitmiş oluyorken neyin ihracata dayalısı bu acaba? aynı 1 milyon liranın ihracata yönelik sektörlere kredi olarak verilemeyişi de cabası. ihracat yapan sektörlerin yarattığı kaynaklarla müteahhit semirtiyor oluşunuzsa acı bir gerçek.