düşük not beklerken yüksek not almak

edebiyattan 20,30 bekliyodum 70 aldım. :d

7.sınıfın 2.döneminde, elimde olmayan nedenlerden dolayı sosyal bilgiler dersinin sınavına çalışamamıştım. düşük alacağım diye korkuyordum.

sınava girdim ve tüm soruları cevapladım, bilmediklerimi de salladım. sınav sonucum 100 idi. çok şaşırmıştım.

düşük not beklerken yüksek not almak yoktur. sınavı iyi geçtiği halde, sorulunca kötü geçti diyen öğrenci çakallığı vardır.

ortaokulda muhtemel, lisede düşük ihtimal, üniversitede piyango ihtimalinde olandır. şayet üniversitede sık gerçekleşebiliyorsa şahsın evhamlı bir inek olduğuna delalet eder.

yüz güldürür.

sınav testtir ve attıkların tutmuştur.
başka türlü olası değil tabii nazar değmesin diye iyi geçen sınav için kötü denmemişse.

çok amin allah'ım. enter.

n'olur siz de duama amin deyin.

bazen kişinin kendisine de sürpriz olan şey.

bir sınavda 5 sorudan 4'ünü cevaplamıştım sadece. kaç bekliyorsun diyene de 80 diyordum doğal olarak. sonuçlar açıklandı, 100 vermiş hoca. hiç anlayamadım o doğaüstü olayı. adamı bulamıyorduk ki soralım. muhtemelen çok meşgul bir hoca olup her yere koşturduğu için kâğıdımın doluluğuna ve önceki notlarıma bakıp "tamam, bu hepsini yapmıştır" diyerek vermiştir.

yani efendim her düşük not söyleyen çakallık yapmıyor*.

"kesin kalacağım." dediğim psikolojide seçme konular dersinden 81 aldığımdan beri hayat çok güzel, yaşamak çok güzel.. aynı performansı finalde de göstermeyi bekliyorum.. genel olarak o hocanın dersinde hep bu cümleyi kuruyorum, bu kadar uzun ve zor soru sormanın mânâsı yok hocam.. boş yere emeklerim ziyan oldu diye üzülüyorum sonra..

t: sürprize uğramak.

bunun bir de hiç not beklerken yüksek not almak versiyonu var ki tadından yenmez. üniversitede okurken sınavdan önce arkadaşlarla kafede oturduk* kahve söyledik, biraz geç geldi kahve o sırada da sınav saati geldi. sırf girmiş olmak için ve boş kağıt vermeye odaklanmış şekilde sınava gittim. giderken de fincanı altını fincanın ağzına kapatıp, ben gelene kadar dursun, imza atıp geliyorum demiştim. sınavlarda elektronik eşyalar toplanıyordu, ben zaten imza atıp çıkacağım diye telefonu bile vermemiştim, yoklama dağıtıldı, sınav kağıtları dağıtıldı, zaten sınavdan beklentim olmadığı için kürsünün hemen önündeki sıraya oturdum. 10 dklık sürenin geçmesini beklerken avel avel camdan dışarı bakıyordum. sonra ne göreyim?!?? bir müslüman evladı derse dair ne kadar not varsa asetatlı kalemle pencere kenarına yazmış. allah ondan razı olsun. tabii kahveyi içemedik soğudu ama sınavdan da gayet yüksek bir not almıştım.

üniversite 3'te olasılık ve "gelişigüzel sayılar" finali süper "kıllı"ydı. 10 soru, her soru en az üç şık. (a) şıkkını çözemezsen (b)'ye başlayamıyorsun. (b)'yi çözemezsen de (c) şıkkını. sınav süresi üç saat. 1o saat da olsa tıbbın o sorulara çaresi yok. sınavdan çıktım. suratımda bir sırıtma. herkeste aynı sırıtma. 15 bekliyorum.
sınav soruları açıklandı. 45 almışım ve bu not sınıfta en iyi üçüncü not. en iyi not 51 ya da 52 ben bu notla bb almıştım.
hemen itiraza gittim. hoca notuma baktı. kaç bekliyordun dedi. 15 hocam dedim.
la oğlum yörü git, döverim seni dedi. gittim.
sonra öğrendim ki notlar, dolayısıyla ortalama o kadar düşükmüş ki, herkesin notlarını 3'le çarpmışlar.

----
yıllar sonra dersin çok değer verdiğim hocasına bu soruları siz çözebiliyor muydunuz dedim. manyak mısın, kim uğraşır hazır sorular bunlar, sadec dersin hocalarına veriliyor, sonra toplanıyor demişti

çok güzeldir ve herkesin yaşaması istenir.

ufak tefek mutluluklar (aslında en önemlileri)