orijinal adı: ham on rye
yazar: charles bukowski
yayım yılı: 1982
bukowski'nin yeraltı edebiyatı türündeki otobiyografik romanlarından biridir. bukowski'nin "nasıl bukowski olduğuna" dair ipuçları içerir.
yazar: charles bukowski
yayım yılı: 1982
bukowski'nin yeraltı edebiyatı türündeki otobiyografik romanlarından biridir. bukowski'nin "nasıl bukowski olduğuna" dair ipuçları içerir.
öne çıkanlar | diğer yorumlar
başlık "karga" tarafından 18.01.2021 21:44 tarihinde açılmıştır.
1.
bir charles bukowski kitabıdır.
charles bukowski okurum ara ara. belki bu zamana kadar on, hatta daha fazla kitabını okumuşumdur. hayranı olduğumu söyleyemem ama büyük bir yazar olduğunu gönül rahatlığıyla kabul edebilirim. bazı günlerde charles bukowski okuma isteği gelir içime, hemen alır bir solukta okurum kitaplarını. anlattıkları hoşuma gitmez ama anlatış tarzını severim.
bu charles bukowski kitabı bence charles bukowski'ye giriş niteliğinde okunabilir bir kitap. yazar, daha yazar olmadan önceki zamanları anlatıyor bize. ve tabii ki her zamanki üslubuyla. bir parantezle charles bukowski ile can yücel'i birbirine çok benzettiğimi belirtip devam edeyim anlatmaya.
yazar çocukluk ve gençlik yıllarında dünyaya nasıl baktığını ve belki de dünyanın ona nasıl baktığını düşündüğünü anlatıyor bize. ve hakim duygu hissedilen aşağılık duygusu. herkesin bildiği şeyleri bilmemek, herkesin gördüklerini görmemek ve herkesin anladıklarına bir anlam verememek. yazar bu aşağılık duygusu ile boğuşurken içinde bir yerlerde de dünya edebiyatına adını silinmez bir yazar büyütüyor içinde.
keyifle okunacak bir kitap ama çok hayran olunacak bir kitap değil bence.
charles bukowski okurum ara ara. belki bu zamana kadar on, hatta daha fazla kitabını okumuşumdur. hayranı olduğumu söyleyemem ama büyük bir yazar olduğunu gönül rahatlığıyla kabul edebilirim. bazı günlerde charles bukowski okuma isteği gelir içime, hemen alır bir solukta okurum kitaplarını. anlattıkları hoşuma gitmez ama anlatış tarzını severim.
bu charles bukowski kitabı bence charles bukowski'ye giriş niteliğinde okunabilir bir kitap. yazar, daha yazar olmadan önceki zamanları anlatıyor bize. ve tabii ki her zamanki üslubuyla. bir parantezle charles bukowski ile can yücel'i birbirine çok benzettiğimi belirtip devam edeyim anlatmaya.
yazar çocukluk ve gençlik yıllarında dünyaya nasıl baktığını ve belki de dünyanın ona nasıl baktığını düşündüğünü anlatıyor bize. ve hakim duygu hissedilen aşağılık duygusu. herkesin bildiği şeyleri bilmemek, herkesin gördüklerini görmemek ve herkesin anladıklarına bir anlam verememek. yazar bu aşağılık duygusu ile boğuşurken içinde bir yerlerde de dünya edebiyatına adını silinmez bir yazar büyütüyor içinde.
keyifle okunacak bir kitap ama çok hayran olunacak bir kitap değil bence.
devamını gör...