elbette olağan şartlarda madenler zeytinliklerden kıymetlidir

kaynak
akp'li profesör atilla yayla'nın
zeytinlik-maden olaylarina ilişkin yaptığı açıklamadır.

açıklamaları şu şekilde;

paraya nasıl da tapıyorlar öyle

olağan şart ile bahsettiği; "şu an yiyoruz. yiyecek bol. maden daha değerli."

e, gelecekte ne olacak peki?
bu zeytin ağacı denen canlı, yüzlerce binlerce yıl yaşıyor...
ne şartlara göğüs germiş, kuruyup gitmemiş.
tek çekincesi, birinin gelip onu kesmesi, toprağından ayırması imiş...
sana meyve vermiş, gölge vermiş, oksijen vermiş...
daha ne istiyorsun?

bence biz, tüketmeden de büyüyebilmeyi öğrenmeliyiz artık.
en az tüketimle hayatta kalmanın ve mutlu olmanın yeni yollarını bulmalıyız.
o zaman işte ne zeytinliklerimize ne derelerimize dokunabilir kimse.

şu zeytin ağaçları neler gördü, geçirdi ve nelere dayandı ama gün geldi size çattı!

dogasina ve tarimina bu kadar dusman bir zihniyet yeryuzune inmemistir.

romalılar kesmedi, osmanlı kesmedi o ağaçları. yani o kadar eski ağaçlar var ve hala mahsul veriyorlar. bazı zihniyetlere inat canım anadolu hala bereketli. insana düşman, hayvana düşman, ağaçlara düşman zihniyetler sanki başka gelir mekanizması yokmuş gibi bu ağaçları söküp buradan maden çıkarıp ya yabancılara ya da malum kimselere peşkeş çekecekler. bir doymadınız be.

doğru söylüyor, ülkemizin kalkınması ve çıkarları için madenlerin çıkartılması gerekiyor. sorun yok, samandan tutun zaten her şeyi ithal ediyoruz. zeytini de ithal ederiz ama ülkemizin geleceğini ithal edemeyiz, yeraltı kaynaklarımızın yer üstüne çıkması gerekiyor ve çıkacak da.

pkk'yı başa geçir, bunlar kadar aleni ihanet edemez, "hacı bokunu çıkarmayalım artık yazık bu devlete" der.

"bu elbette tüm zeytin alanlarının madenlere kurban edilebileceği, edilmesi gerektiği anlamına gelmez." hazır olun, demek ki tersi yapılacak. bugüne dek hep öyle oldu çünkü.

t: yanlış beyan. bugün maden için zeytinliklerin bir kısmından, yarın turizm için ormanların bir kısmından, beriki gün x için y ağaçlıktan vazgeçe geçe bir bakarsınız ki dımdızlak kalmış ülke. sonra bakarsınız ki orman, dolayısıyla yağış ve buna bağlı olarak su kaynakları, madenlerden çok daha önemliymiş.

değildir. en azından bence değildir.

asıl mesele nedir biliyor musunuz?
bu habere çılgına dönercesine "hainler", "şunlar bunlar", "sattılar" diyenler yine ikiyüzlü.

ekrem imamoğlu'nun da içinde bulunduğu chp'lilerin edremit'te zeytinlikleri arsaya çevirip kestiklerine ses çıkardınız mı? var mıydı cesaretiniz? yetti mi yüreğiniz?

ya chp'li belediyenin koca bir zeytinliği avm için ihaleye açmasına?

sanmıyorum.

ikiyüzlüsünüz. size bunları söyleyince de biz akp'li oluyoruz nedense.

doğrusu ne bilmediğim durumlardan biri.
diğeri de mülteci muhabbeti.

evet, zeytin ağacı uzun süre yaşayan bir bitki.diger bütün ağaçlardan onu daha değerli yapan bu özelliği sanırım. başka sebebi varsa hakim değilim.

öte yandan zeytin ağacı şartları sağlayan her yerde yetisebilirken maden oradaysa oradadır başka yerde değildir.

bu durumda maden tercih etmek daha mantıklı geliyor.ama bunu derken suçlu hissediyorum kendimi.

20 yılda doğaya verilen 100 yıllık zarar. akıl alır gibi değil.
bir zeytin ağacının yetişmesi kaliteli ürün vermesi uzun yıllar ister. yazık ki ne yazık. kesen de kestirende suçludur.

tarım toplumu mensuplarını kızdıracak, sanayi toplumu mensuplarının üzerine alınmaması gereken ifade.

yeri gelir bor madenine katık ederiz, yeri gelir, altına banarız ekmeğimizi.
elbet çayın yanında kömür de iyi gider.
yağını da çıkarırız demirin...

hoca "inanmayanlar fiyat karşılaştırması yapabilir." demiş. inanmayacak birşey yok ortada. uluslararası piyasa fiyatları
1 ton zeytinyağı 3,000 dolar
1 ton kömür 500 dolar
1 ton mermer 200 dolar
ama tabi hoca daha iyisini bilir...