1.
23 mayıs 2014 santa barbara katliamı nı yapan 6 kişiyi katletmiş psikopattır. her şeyim var ama bana neden bakmıyorlar yov? diyerek sağa sola saldırmış. bir sürü insanın katili ama bunu derken de terapi aldığını yani baya baya psikolojik sıkıntı yaşadığı bir gerçek.
devamını gör...
2.
kızların saçma sapan tercihlerinin katil yaptığı insandır. herkes sonuca odaklanıyor, nedenleri düşünen yok.
devamını gör...
3.
22 yaşına gelip hala sap olmasını fazlasıyla dert eden kişi. üstteki yazarında belirttiği gibi katil olmasında kızlar büyük rol oynamıştır. dayanamayıp üniversite kampüsünü kana bulamıştır. kendisini yeni yeni tanımaya başladım ama gördüğüm kadarıyla suçu sayesinde büyük üne kavuşmuştur. ekşi sözlükte hakkında başlık açılmıştır ve başlık 13 sayfaya ulaşmıştır. intiharının üzerinden 7 seneden fazla süre geçmesine rağmen ismini aratsanız ekşi sözlükte dahil olmak üzere bir çok platformda hakkındaki son yorumun bir kaç saat önce veya bir kaç gün önce olduğunu görebilirsiniz. ayriyeten hayran sayısı takdire şayan. her neyse bu adamı daha çok araştıracağım. bir aksilik çıkmazsa yer yer bu başlığa kendisi hakkında yazar, çizerim.
devamını gör...
4.
sap oluşu sonunu getirdi.
devamını gör...
5.
amerikan toplumu tarafından dışlanmış, sorumsuz anne ve babaya sahip olan ve 6 kişiyi öldüren supreme gentlemen.
devamını gör...
6.
her saçma olayı okuma kolu başkanı olarak, bu adamın 140 sayfalık manifestosunu okumuştum.
"kimse bana vermiyor yav" diyor kısaca adam. bana da vermiyorlar mesela, gidip milleti taramıyorum. buradan düştüm olaya. nesi varmış bu efendi yüzlünün diye bakmıştım azıcık. "şu kadına bak yanındakine bak. reva mı bu" diyor anca manifestoda. buna sinirlenmiş.. toplumun düzelmesi için nasihatler vermiş bla bla. zerre orjinal bir fikir yoktu. zaten ergen olması, o zamandan bunun kanıtı. 22 yaşındaydı bunu yaptığında sanırsam.
bu adamın hiçbir gizemi yok işte. intihar etmese ben öldürürdüm. vatana millete verebileceği tek orjinal durum, ergenliği boyunca kadınlardan korkmuş olması. jinekofobi diyorlar buna. çakma elit lunaparkı olan ekşiciğime baktım şimdi, 1 kişi tanım girmiş sadece bu konuya. asıl konu bu olmalıydı aslında. goy goya bayılıyor herkes lan. derine inmek yok asla. anca söv say. sonra da neden trolling diyorlar bize. ne yazayım yani gelip. "püüü boyun posun devrilsin" mi dememiz lazım sizin gibi. işte bunlar yüzünden milfler çok güzel (alakasız bu, içimden demek geldi sadece)
bir ted bundy olsun, bu hıyar olsun, bence bunlar yaptıkları sığ kriminalliğin bir anlamı olması istedikleri için, kendilerine felsefi bir derinlik katmaya çalışıyorlar. ted bundy'de çok tartışılmış zamaında. yok haklarım demiş, yok cinayet kısmını çocukluğuna bağlamış, öldürmek ile ilgili demeçler vermiş falan. o-bu değil. adam düz tecavüzcü. inşaata topu kaçanların karşısına çıkan dayı gibi herif.
bu adamların suratını, rahmetli kaan ertem'in çizdiği maganda erkek karikatürize yüzü haline getirseniz eğer, kimse sallamaz bunları. meşhur olmalarının nedeni bile, es kaza suratlarında bir meymenet olması.
anders behring breivik isimli sayko hocamızın bile, norveç katliamı manifestosunda bazı geçerli korkuları ve devlete öfkesi vardı. bu tür ruh hastalarının manifestolarını okumayı seviyorum şahsen.
bakın o adam manyak tamam ama, daha o dönemlerden, şu an avrupa'da ırkçılığın yükselmesine neden olan şeyler ile ilgili bir manifesto yazdı. tabi beyinsiz olduğu için, "güzel vatanım norveç ve güzel avröpam" şeklinde takılıp, tarihte bu şekildeki toplu insan katliamlarının sonuçlarını okumadı ve meleseye global bakamadı. ama yine de ortaya bir şey koydu. savunulduğum sanılmasın ya da ne sanarsanız sanın pek umrumda değil (alınmayın ota boka, genel yapım, şahıslarla işim yok)
bu bebe yüzlü lale ne yaptı? ne yazmış bu? hiç. açın okuyun sosyoloji-101 bile değil salladıkları. "bana da vereceksiniz artık" diyerek haplanıp haplanıp kadınlara ateş açtı. ten bundy denilen orman ayısı da, the green mile'daki sapık gibiydi aslında. millet oturdu bu adamın amacı neydi diye tartıştı. amacı yok bunların. mallar hafif ekşici gibi.
katilin bile zekisini istiyor insan. değerli üstad, hayranı olduğum şahsiyet sayın dr. hannibal lecter bey burnumu ısırsa, azcık da burdan kulak ye abi derim. bu elliot ergeniniyse yatırıp silkerim. güzel de oğlan allah için. yazımın anafikti, bir testere olsun, bir lecter olsun, manyağın bile kafası çalışanı lazım. boş boş manifesto yazıyor millet. z kuşağı ile bu bitecek şükür. yeni nesilden bir sayko çıktığında, manifestosu 2 cümle olacak. "ya bunları öldürmek şart" yazacak z'lerimiz. z'lerin güzel oldukları alanlardan birisi de bu olacak. goygoy harici elde kalan tek incelenmesi gereken olgunun kadın korkusu olduğunu vurguluyorum. bir insan kadından neden korkar, hiç anlayamadıım bunu ya. bayılıyorum ben bu ara özellikle.
"kimse bana vermiyor yav" diyor kısaca adam. bana da vermiyorlar mesela, gidip milleti taramıyorum. buradan düştüm olaya. nesi varmış bu efendi yüzlünün diye bakmıştım azıcık. "şu kadına bak yanındakine bak. reva mı bu" diyor anca manifestoda. buna sinirlenmiş.. toplumun düzelmesi için nasihatler vermiş bla bla. zerre orjinal bir fikir yoktu. zaten ergen olması, o zamandan bunun kanıtı. 22 yaşındaydı bunu yaptığında sanırsam.
bu adamın hiçbir gizemi yok işte. intihar etmese ben öldürürdüm. vatana millete verebileceği tek orjinal durum, ergenliği boyunca kadınlardan korkmuş olması. jinekofobi diyorlar buna. çakma elit lunaparkı olan ekşiciğime baktım şimdi, 1 kişi tanım girmiş sadece bu konuya. asıl konu bu olmalıydı aslında. goy goya bayılıyor herkes lan. derine inmek yok asla. anca söv say. sonra da neden trolling diyorlar bize. ne yazayım yani gelip. "püüü boyun posun devrilsin" mi dememiz lazım sizin gibi. işte bunlar yüzünden milfler çok güzel (alakasız bu, içimden demek geldi sadece)
bir ted bundy olsun, bu hıyar olsun, bence bunlar yaptıkları sığ kriminalliğin bir anlamı olması istedikleri için, kendilerine felsefi bir derinlik katmaya çalışıyorlar. ted bundy'de çok tartışılmış zamaında. yok haklarım demiş, yok cinayet kısmını çocukluğuna bağlamış, öldürmek ile ilgili demeçler vermiş falan. o-bu değil. adam düz tecavüzcü. inşaata topu kaçanların karşısına çıkan dayı gibi herif.
bu adamların suratını, rahmetli kaan ertem'in çizdiği maganda erkek karikatürize yüzü haline getirseniz eğer, kimse sallamaz bunları. meşhur olmalarının nedeni bile, es kaza suratlarında bir meymenet olması.
anders behring breivik isimli sayko hocamızın bile, norveç katliamı manifestosunda bazı geçerli korkuları ve devlete öfkesi vardı. bu tür ruh hastalarının manifestolarını okumayı seviyorum şahsen.
bakın o adam manyak tamam ama, daha o dönemlerden, şu an avrupa'da ırkçılığın yükselmesine neden olan şeyler ile ilgili bir manifesto yazdı. tabi beyinsiz olduğu için, "güzel vatanım norveç ve güzel avröpam" şeklinde takılıp, tarihte bu şekildeki toplu insan katliamlarının sonuçlarını okumadı ve meleseye global bakamadı. ama yine de ortaya bir şey koydu. savunulduğum sanılmasın ya da ne sanarsanız sanın pek umrumda değil (alınmayın ota boka, genel yapım, şahıslarla işim yok)
bu bebe yüzlü lale ne yaptı? ne yazmış bu? hiç. açın okuyun sosyoloji-101 bile değil salladıkları. "bana da vereceksiniz artık" diyerek haplanıp haplanıp kadınlara ateş açtı. ten bundy denilen orman ayısı da, the green mile'daki sapık gibiydi aslında. millet oturdu bu adamın amacı neydi diye tartıştı. amacı yok bunların. mallar hafif ekşici gibi.
katilin bile zekisini istiyor insan. değerli üstad, hayranı olduğum şahsiyet sayın dr. hannibal lecter bey burnumu ısırsa, azcık da burdan kulak ye abi derim. bu elliot ergeniniyse yatırıp silkerim. güzel de oğlan allah için. yazımın anafikti, bir testere olsun, bir lecter olsun, manyağın bile kafası çalışanı lazım. boş boş manifesto yazıyor millet. z kuşağı ile bu bitecek şükür. yeni nesilden bir sayko çıktığında, manifestosu 2 cümle olacak. "ya bunları öldürmek şart" yazacak z'lerimiz. z'lerin güzel oldukları alanlardan birisi de bu olacak. goygoy harici elde kalan tek incelenmesi gereken olgunun kadın korkusu olduğunu vurguluyorum. bir insan kadından neden korkar, hiç anlayamadıım bunu ya. bayılıyorum ben bu ara özellikle.
devamını gör...