erdal özyağcılar'ın tamer karadağlı ve disney açıklaması

yılların usta oyuncusu erdal özyağcılar; devlet tiyatroları genel müdürü tamer karadağlı ve atatürk dizisini aniden yayın programından çıkaran dijital platform disney plus hakkında izleyenlere soğuk duş etkisi yaratacak açıklamalarda bulunmuş.

röportaj aşağıda.

trt'de dizisi olunca böyle oluyor. arkadaşlar türkiye'deki sanat sepet tayfa cidden korkunçtur. tıpkı içlerinden çıktığı halk gibi çıkarcı, fırsatçı ve köylü kurnazıdır.
bunların atatürk sevgisi, aydınlık sevgisi, laiklik sevgisi, modernlik sevgisi filan vallahi fasa fiso! bunlar çıkarı görünce disney'e de yağcılık eder, siyasal islamcılara da.
tarkanlar, şahanlar, ezgi molalar onlar bunlar... bunların alayı güç ve popülizm neredeyse oraya giden insanlar. örneğin şimdilerde bunlar kadın hakları edebiyatı yapıyor değil mi moda diye! vallahi billahi allah korusun kadınları dövmek moda olsa ülkede, bunlar kadın dövmeyi över ki bu tarz tipler yıllarca kadın dövme üzerinden mizah dahi yaptı. ince ince yasemince'den girin, cennet mahallesi'nden çıkın; hepsinde kadın dövmek denilen çirkinlik, komik bir şeymiş gibi lanse edilirdi. bunlar yanar dönerdir arkadaşlar, bunların samimiyetine sakın inanmayın!

sanatçı dediğiniz insanların büyük çoğunluğu mücadelenin içinden gelmiş, mücadelede çelikleşmiş, polis gazı, copu yemiş ters kelepçe ile tutuklanmış insanlar değil ki. çoğu küçük burjuva, az itelesen lümpen burjuva olacak tipler. yola çıktığınızda sizi ilk satacak olanlar bunlar.
erdal özyağcılar da bunların en kokmaz bulaşmaz olanlarından. bizimkiler dizisinden önce tanıyan var mıydı? yok. şimdi hangi dizide oynuyor bilen var mı? zeki ya da kurnaz biri mi? değil.vasat bir oyuncu. bizimkiler olmasa açlıktan ağzı kokardı.
ne yani bundan sizler için vaz mı geçsin? geçer mi? siz geçer misiniz?
bundan bir şekilde fedailik beklemek de ancak az gelişmiş ergen ve kemalist beyniyle mümkün.
kemalist beynini bir yana bırakın, hep gerekmez şekilde üzüyor sizi.

üstteki şahıs erdal özyağcılar için "bizimkiler dizisi olmasa açlıktan ağzı kokardı" demiş. "vasat bir oyuncu" diye de eklemiş. röportajdaki beyanını beğenip beğenmemek size kalmış ve fakat oyunculuğuna söz etmek/edebilmek için sahiden çok ama çok düşük görsel sanatlar bilgisi olmalı.

trt olmasa hiçbir yerden teklif gelmeyecek, hiçbir zaman popüler bir oyuncu olmayan, çevirip sorsan oynadığı 3 projeyi kimsenin sayamayacagı adamın ne dediği mühim değil. herif trtden ekmek yiyor trtden. hani şu devlet kanalından akp propaganda yayın organına dönüşen trt. siz bundan bir eleştiri mi bekliyorsunuz. diyanetin başına adnan oktar'ı getirdiler desen daha doğru tercih olamazdı babacım diyecek konumda. ne dediğinin pek bir önemi yok. doldurabildiği kadar doldursun kesesini, devran dönünce aç kalmasın.

dedi ve moda'da bir meyhane de rakı balık muhabbetinde vatan kurtarmaya devam etti. bunların hiç biri adam değildir. uzun uzun analiz kasmaya gerek yok. sanatçılar kertenkele gibidir. renk değiştiren cinsinden.

sanat camiasındakiler yahut gerçek /sanal gösteri dünyasındaki çoğu insan; ağır yoksulluktan gelmiş, çok şeyin yoksunluğun çekmiş, hayat amacı para ve daha çok para olan insanlar. iliklerine dek işlemiş çıkar kaygılarından bağımsız hareket etmelerini beklemek saflık olur. halktan çok daha yüksek bir oranla, ışığa gelen sivrisinekler gibi onlar da hep sermaye kaynağına yönelirler.
bütün dünyada, eskiden beri olagelen bir durum. sanat dünyası ve sanatçılar güçlü insanlar tarafından hep himaye edildiler. osmanlı'da da ingiltere' de de vardı sanat hâmiliği. maddi manevi anlamda korunup desteklendiler. aynı durum devam ediyor.
sen, bana yanaş, sözümden çıkma, benim istediğim gibi sanat yap, ben de seni koruyup kollayayım.

kendisini postacı filmindeki inanılmaz performansı ve aydemir akbaş ile girdiği seks filmleri tartışması ile anımsamak isterdim fakat olmuyor be abi şu zamanda olmuyor.

bozacının şahidi şıracı...... bu hep koltukta oturanı pek sevdi, aynı nazlı ılıcak gibi, mehmet barlas gibi, hacı mazhar ve o gencebay gibi, farklı bir şey söyleseydi ? aha bak o zaman pek şaşırırdım, o şükrü bey dizisi vardı (adını da unuttum kapıcılı katilli) bunun yüzünden o diziyi seyretmeyi bıraktım, boş boş lakırdılar, dizinin temposunu düşürüyordu, zaten bunu da diziden çıkardılar, başka hiç bir işini de izlemedim.

şunu da söyleyeyim tamer de, bu adamda hayatının hiç bir gününü bu akapeli kütle gibi yaşamamış, uzağından bile geçmemiş. amman rahatım bozulmasın, sevimli çocuk olayım da, trt den işleri kapayım kafası. bu akape devrilsin, la ne işimiz var bizim o yobazlarla biz halkçı devrimci adamız, çok baskı yapıyorlardı mecburen öyle görünüyorduk...............