erdoğan'ın istanbul'u aldığımızda su var mıydı yoktu açıklaması

kaynak
cumhurbaşkanı erdoğan, "istanbul'u aldığımız zaman istanbul'da su var mıydı? yok. susuz bir istanbul vardı. kimden almıştık, chp'den. ve chp'den aldığımız istanbul'da susuzluğu en kısa zamanda giderdik ve istanbul'u suya kavuşturduk.

van'a suyu biz götürdük biz. bay kemal bunları bilmez. bay kemal siyaset fukarası.

" ne diyorlar, 'biz gelirsek bak bunların verdiği işi alan müteahhitlere ödeme yapmayacağız'. ya siz ne cinssiniz ya! devlette devamlılık esastır, bunu nasıl dersiniz. bu ülkede yargı var, biz bir hukuk devletiyiz. nasıl vermezsin, şakır şakır ödemeye mecbursun."açıklamasında bulunmuş.

sayın cumhurbaşkanımız yine muhteşem konulara değinmiş. tabii ki su yoktu, çamaşırlar deniz kenarında oklava ile dövülerek temizlenir, insanlar birbirlerini yalayarak pırıl pırıl olurlardı. içme suyu olarak "okunmuş" red bull içer, içindeki çoşumsallaştırıcı öğeler muhafazakâr öğelere evrilirdi... çok zor günlerdi çok...

fatih sultan mehmet'in kayıkları karadan yürütmesini çok yanlış anlamış bir başkan söylemi.
susuz şehirlere su götüren adam.

hiç unutmam akapeden önce hela yoktu millet kaldırımlara zçyordu.

2001'den önce türkiye pangea kıtasında mıydı acaba?

30 küsür senelik istanbul'lu olarak, yerden yere vurun sövün ama belediyecilik mevzusunda iyi iş çıkardıklarını kabul edin. mevzu bahis istanbul ise, doğru söylüyor. kimi evlerde küvet vardı çimmenin yasak olduğu, depo niyetine. su gidecek diye millet küvet doldururdu. 2 gün kesintisiz akmadığı olurdu. diğer günler şansa. şaka gibi geliyor değil mi? bence de.

hiç unutmam dedem öldüğünde sular akmadığından kumla teyemmüm edip abdest aldık. dört tane ızbandut gibi ağabey dedemi kollarından bacaklarından tutup sarayburnundan denize batırıp çıkararak yıkadılar. hey gidi günler hey.

20 yıl önce yaptığı şeyi 10 yıldır ağzından düşürmüyor mübarek.

ya sen bana durduk yerde sürtük demişsin senin konuşmaya hakkın yok şu saatten sonra seni dinleyen akla tüküreyim
hakaret davası açsak yine gelir bizim g*tümüze girer.

başlığı okuduğumda 1453'ten bahsediyor zannettim bir an.*

(bkz: bizans istanbul'a bir şebeke bağlayamadı)

bilimsel ve mantıksal hiç bir anlamı olmayan boş açıklamadır.

tabi yıl o zamanlar millattan önce 614 civarı. ateş yok, tekerlek daha yeni bulunmuş ama henüz istanbul’a gelmemiş, her yerde dinozorlar, insanlar yaprak kullanıyor kıyafet yerine. ahh ah öyle bir zamandı işte.

30 yıl önce nadiren yaptığı iyi işleri yıllardır papağan gibi evir çevir anlatmak da insanı baydı yani. evet; erdoğan, ibb başkanlığı döneminde su ve çöp sorunlarını çözmüş olabilir ama 21 yıllık iktidarı sürecinde istanbul'a kontrolsüz bir şekilde göç eden o kalabalık yığın ne olacak peki? aşırı ve kontrolsüz nüfus artışı, yüzölçümü küçük bir şehir olan istanbul'a zarar vermiyor mu? dünyaya gelen her bir nüfus, daha fazla tüketim ve doğal kaynakların daha erken bitmesi demek. üstüne üstlük, kirli suları temizleyip de keyfine göre ağaçları kesmek ve kesilen ağaçların yerine beton dikmek nasıl bir mantık(!) işi sayın erdoğan? ne su kirlensin ne ağaç kesilsin. siyasal islamcıların 10 iyi işleri varsa 10 milyon tane kötü işleri vardır.

su yoktu çünkü yağmur yağmıyordu belediyenin sol partide olmasıyla bir ilgisi yoktu. bulutlar bombalanmıştı yağmur yağsın diye .yağmuru yağdırdılar sıkıntı bitti .kesin bilgi yayabilir z kuşağı:))o yılları yaşayanlar olarak çok sıkıldık artık bu muhabbetten .çocuktuk büyüdük bazılarımızın çocukları oldu hâlâ aynı muhabbet !!!

yok lan, arduvandan önce mağarada yaşıyorduk biz, sağolsun geldi de mağaradan çıkabildik, hamdolsun.
telefon bile yoktu, ankarada ki emmimgille dumanla haberleşiyorduk.

benden evvel hayat yoktu, odin bir ben iki desin de rahatlayalım artık.

sokakları çöpten geçilmeyen, işçilerin sürekli greve gittiği, sularını ise ergun göknel'in kemal sunal'ın hanzo filmindeki nargile içişi gibi hortumladığı bir istanbul vardı evet ama bu yaklaşık yarım asır önceydi.