erkeklerdeki bakirelik takıntısı

kendisi her haltı yiyip evlenecek kişiyi bakireliğine takan, şeref y*ksunu, p*ç, gerizekalı insan tipi.

şimdi bu dünyada kimse hakettiğini yaşamıyor maalesef. ben hiç bir halt yemediysem bu yaşıma kadar evleneceğim kişinin de hiç bir halt yememiş olmasını isterim bunda tuhaf olan nedir ki?

haklı takintidir. ben şimdiden ilerideki eşim için kendimi sakladım bizimkiler anlamiyor bir türlü "salak mutfak dolabında ne işin var" deyip çıkarıyorlar. anne diyorum bırak bakireligim gidecek kocam bey hazretleri hasmetlileri beni istemez dinlemiyorlar.

kimse kimsenin takıntısına karışamaz. neyle istiyorsa onla birlikte olsun. amaaa

hiç sekmez, bu muhabbeti yapan adamların kaçamak ilişkileri, escortlarla yatmışlıkları olur. yani dinime küfreden müslüman olsa hesabı...

ayrıca "patlak olmak", "milli olmak" falan nedir ya, hala feodal kafayla, adetlerle falan hareket etmeler... insan ergenlik çağından itibaren cinsellik güdülerinin de etkisiyle seks yapabilir. bu onu "patlatmaz", "bozmaz". araba mı bu, oldu olacak kilometresine falan da bakın.

işin komik yanı da bu takıntılı erkekleri "sadece" regl zamanına denk getirerek bile kandırabilmek. çoğu özgüvensiz evlenmeden önce sadece parayla ilişki yaşayabilen performansı sıfır olan birde internette orada burada "türk kadını kezban yha" gibi söylemlerde bulunan zavallı yaratıktır.
seks bir ihtiyaçtır. seks normaldir. yemek yemek susamak ne kadar insancaysa seks de o kadar insancadır. umarım bir gün kadınlarında cinsel hayatları olabileceğini anlar bu zavallı yaratıklar.

böylesi terbiyesizce, daha da ötesi hadsizce takıntılarım yok. hiçbir kadının bedeni, yaşanmışlıkları ve kararları üzerinde söz hakkım(ız) yok.

genşlerin bilmedği mevzu, bir kadının, istediğinde herhang bir erkeği suya götürüp su içirmeden geri getireceği, erkeğin de arkadaşlarına "lan o ne biçim suydu, buz gibi; iç iç doyamadım" diye anlattıracağı gerçeğidir.
bu nedenle evleneceğiniz kızdan isteyeceğiniz son, hatta hiç istememeniz gereken şey bekaret olmalıdır. sizi seviyorsa, sizi gerçekten sevdiğine kanaat getirdiyseniz, size saygı duyuyorsa, size gerçekten saygı duyduğuna kanaatiniz tamsa evlenin olm. geçmişte ne yapmış olursa olsun. size ne. sizinle olduktan sonrası önemli. ha bakireyim deyip sizi kandırmasının bin türlü yolu var. bunu mu istiyorsunuz? sizi kandıran bir kadını?

eğer erkek de bakireyse anlarım bu takıntısını oda kendini sevdiğine şaklamış çünkü ancak her bulduğu kadınla yatıp ben bakire istiyorum diyorlarsa defol git

bu konunun anonim ortamlarda konuşulmasına bayılıyorum. erkek canlıları genellikle "bakireliğe kafa takan mı kaldı abi yaaaaa." modundalar, az birazı da "erkek bakirse bakire arayabilir." grubundan oluyor. hiç sekmez. bu sonuncusuna da bayılırım, sanki hayatta her insan hak ettiğini yaşar da, ya da herkes "benim hak ettiğim iş/aş/ev/hayat bu." diyip daha yukarısını hedeflemezmiş gibi davranıyorlar. bunlar çocukça ifadeler.

bütün bunların sebepleri burada birisiyle tanıştıklarında bakireliği kafaya takmadıklarına karşı cinsi ikna etmektir. "olur mu kadın dediğin bakire olacak." deseler, tanıştıkları hanım "e sen böyle demişsin, demek ki yapmamalıyız." diyecek ya da hali hazırda daha önce birisiyle yatmış hanım "bana saygı duyulmayacak." diyip bu erkek ile konuşmayacak. "verme" potansiyeli yüksek kadınları elden kaçırmamak için girilen acınası çabalardır bunlar.

gelelim konuya. böyle bir takıntı vardır. bugüne kadar herhangi bir erkeğin bu kültürde bakire olmayan kadına aşık olduğunu görmedim. bakire olmayan kadına saygı duyulduğunu gördüm, ama iş ciddiye bindiği anda kimsenin o kadınla evlenmek istemediğine de şahit oldum. bunları kadınların lehine yazıyorum, başka bir şey değil. bir gün sevdiğiniz adamla bu konu açıldığında size öyle bir bakar ki, o bakışın hiçbir şeye değmediğini anlarsınız. evlenince sevişirsiniz, o kadar da önemli bir şey değil. yarı yarıya külfet.

arkadaşlar 7 milyar yıllık evrimsel sürecin sonunda, 2022 yılında karşılaşacağımız başlık bu mu olmalı? buna taktıntısı olanlara diyecek bişey bulamıyorum da, takıntısı olanlara diyecek bişeyleri olana da şaşıyorum.

t: bu yüzyılın sonunda geçeceğini umduğum takıntı.

size gerçeği vadediyorum!

bu tür takıntıdan ancak ve ancak insanoğlunun özünde tek eşli olmadığını kabullendiğiniz zaman kesin manada kurtulabilirsiniz. ha diğer yandan sürekli bir aşk, ruh ikizi, ömrünün sahibi edebiyatı ve beklentisi pompalayan bir akışta yaşayıp sonra karşına çıkan kişiye "işte o kişi" diye romantik bir bakış açısıyla yaklaşıyor, benimsiyorsun. ardından bir de bakıyorsun ki o kişi senden önce de başkalarını "ömrünün sahibi" kategorisine sokmuş ve olay cinsel ilişkiyle de tasdiklenmiş. işte romantik tek eşlinin kafasındaki tutarsızlıklar orada başlıyor, inandığı tek eşlilik düzeneğindeki sadakat algısı yıkılıyor fakat bunu da fark etmeyip hala tek eşliliğe inancını zorla devam ettirmeye çalışıyor. kabullenememe, sindirememe dediğimiz ruh hallerini böyle çelişkiler doğuruyor.

bir de bu sadece erkeklere özgü bir durum değil. sadece erkekler söyleyince belirtince daha hayvanca, cahilce ve barzoca görünen bir mesele fakat kadınlar da bu olaya takılabiliyor. ben, ondan önce başkasıyla ilişkim oldu diye 3 sene hayatı zindan eden bir kız arkadaşa da sahip oldum misal. mevzu sadece erkek vs değil emin olun. mevzu tamamen kişinin neye dayandığı belli olmayan beklentileriyle inşa ettiği psikolojisinden ileri geliyor.

geçmişe takıntısı olan insanlar fazla sağlıklı sayılmazlar.

işin dini boyutu bu defalık bir kenarda dursun. telegoni diye bir teori var. eğer bu gerçekse kadınların birden çok kişiyle birlikte olması büyük sıkıntı.

zina haramdır.*

bu takıntıya sahip olan kişiler şunu anlayamıyorlar kimsenin ilki ve vazgeçilmezi olamazsınız arkadaşlar birisi size gelene kadar cinsel olmasa da mutlaka duygusal anlamda başkalarına karşı bir şey hissetmiş ve zihninde beraber olmuştur, siz varken veya sizden sonrasında da beraber olma ihtimali her zaman vardır. birisine karşı mülkiyet hakları arzulamak yerine sadece aranızda yaşanan o anki ilişkiye odaklanın yeter, ne geçmişe ne de geleceğe bu kadar takılmayın.

hocam bunun her haltı yemekle ilgisi yok. seksin kağıt üzerinde bir hayat rutini olduğunu kabul edip hayat pratiği haline gelmemesiyle sorun başlıyor. kadınların yüzde 99'u bu şekilde düşünmesine rağmen bu düşünceyi ilişki pratiğine dökemiyorlar. tam bu noktada silsile başlıyor; toplum baskısı veyahut anlayışı kadının bu konudaki hayat pratiğine ket vuruyor ve hem ilişki yoruluyor, hem kadın hem de erkek. haliyle erkek de seks normalitesini farklı bedende/bedenlerde yaşıyor.

özetle takıntının zeminini -ki bunu meşrulaştırmak anlamında söylemiyorum- ''her haltı yemek'' gibi bir yaklaşım üzerinden temele dayandırmak en kibar tabirle saçmalıktır. toplum baskısını oluşturan kuşağın veyahut jenerasyonun daha makul bir anlayışa sahip olmasıyla bu tarz konular yaşam alanı bulmayacaktır, yani umarım.

daha önce bir başkasıyla yatmış kadınla beraberlik yaşamayacak olmam benim tercihimdir. saygı duymak zorundasınız. herkes kendi zekasına ve namusuna baksın önce. herkesi kendiniz gibi geniş sanmayın.

saygı duyulması gereken beklenti.

en az erkeklerdeki bakirelik takıntısı olmaması kadar saygı duyulmalı.