eskiden üniversite kapısındaki yığılma akıl alır gibi değildi

kaynak
cumhurbaşkanı erdoğan: “eskiden üniversite kapısında öyle bir yığılma vardı ki, akıl alır gibi değildi. 10 öğrenciden 1 tanesi girebiliyordu. şimdi 10'da 10. kimseyi açıkta bırakmıyoruz.” açıklamasında bulunmuş.

sonra bir bakıyorsun herkes doktor, avukat, mühendis olmuş ama berber kadar kazanamıyor.

ya benim tıp fakültesinden yeni mezun doktor arkadaşım piercingci oldu ya. adam dükkan açtı milletin kaşını gözünü deliyor.

sizce her önüne gelenin üniversiteye gitmesi ve bitirmesi garip değil mi?

tayyip erdoğan, eskiden 10 öğrenciden 1 tanesi üniversiteye girebiliyordu ama şimdi 10'da 10. açıkta bırakmıyoruz kimseyi.
buradan

herkes üniversite okuyacak diye bir kaide yoktu eskiden ve doğru olan da buydu.

90'lı yıllarla birlikte köyler tamamen boşaltılınca, gençlerin 3-5 yıl zaman geçirme mekanı haline geldi üniversiteler.
herkes de halinden memnundu aslında.
genç arkadaşlarımız için üniversite demek, mükemmel bir şey değil mi?
belki farklı bir şehir, farklı bir ortam, birey olma yolunda bağımsız hareket edebilme imkanı...
muazzam.

devlet için de iyi bir olaydı zira, liseden yeni mezun olmuş biriyle uğraşmayı devlet bile istemez.
askere gidecek gelecek, sonra senden iş isteyecek.
ne yapacaksın?

gönder gitsin üniversiteye, başının çaresine kendisi baksın.
üniversite bitince bir de kpss'ye sokarız onu, onunla uğraşır birkaç sene de...
sonrasında zaten yaş gelir 25'e 30'a...
başaramadıysa kendi suçu! devlet daha ne yapsın?

doğru. eskiden üniversiteler işsizliği örtmek için kullanılan yerler değildi. kapatın üniversitleri de alın elinize 7 milyon niteliksiz vatan evladını

tamam da eskiden meslek lisesinden çıkınca aldığın eğitim ile iyi kötü iş bulup kendini gecindirebiliyordun şimdi merdiven alti üniversiteden aldığın diploma beş para etmiyor eğitim kötü!

zamaninda "her üniversite mezunu iş bulacak diye birşey yok" diyen kisinin soylemidir.

geçmişte meslek liselidirler bu kapı önünde kalanlar. buna atıftır belki.

bugünkü aklım olsa meslek lisesi'ne veya çıraklık eğitimine gider zanaat sahibi olurdum.
en azından kendi işimi yapabilirdim.

askerdeyken kısa dönemler gelmişti. benden 10 yaş büyük 30 yaşında adamlar. evlisi var, çocuklusu var içlerinde, hepsi üniversite mezunu adamlar. çoğu lamba bile değiştiremezdi. ailesi aman yeter ki okusun demiş altına araba çekmiş çalışıp, kimini evlendirmiş babası, çocuğu olanın bile evini babası çekip çeviriyordur kesin. al sana üniversitelere doldurduğun adamlar. kısa dönem yapabilmek için işletme okumuş bir nesil. her diploma eşdeğer değildir. nasılsa bir yere dalarım kafasındaki insan çabalamaz. forması garanti futbolcu nasıl ki kendini salıyorsa bu da öyle olabiliyor bazen.
her yere üniversite açtın da kim hangi bilgi ve donanımla hangi müfredata bağlı eğitim veriyor? rektörünü senin atadığın, içeride sizin neye izin verirseniz ondan bahsedildiği bir eğitim dönüyor çoğu yerde. tıpkı her yeri zorla imamhatip liselerine çevirmeniz gibi.
açtığınız üniversitelerden kaçının saygınlığı var? herhangi bir listede ilk 500e kaçı girebiliyor?

evet ve o bir kişi gerçekten liyakat sahibi akıllı bilgili insan oluyordu. şimdi 6x9 sorusuna cevap veremeyen adam inşaat mühendisiyim diye geziyor. herkesin elinde diploma ama beyinde bulaşık süngeri. çok iyi oldu böyle.

lise mezununu da öğretmen yapıyorlardı baktığın zaman. sonra hoca gelip seni dövebiliyordu vs .s
bu arada 6x9 54 bence .s calculusten geçer miyim bu bilgiyle bilmiyorum ama .s

şimdi aklını kullanan insan yukarıdaki tanımlar gibi o bir kişi de on kişiye bedeldi diye mantıklı açıklama yapacak değil mi?? onların seçmenleri öyle değil işte, tıpkı eskiden telefon herkeste yoktu gibi malca önermeler attıkları gibi bunu da savunuyorlar. kemik bir cahil kitlesi var* ne dese allahu ekbeerrr diye tapacak konumdalar. iyi yanı şu ki bu sefer azınlığa onlar geçtiler.