evrenden önce veya sonranın ne olduğu veya olacağını insan aklı düşünemiyor, belirli bir sınırı oluyor. zaman algısı olan bir dünyada zamansızlığın anlamını nasıl anlayabiliriz? çok güç ve zor gibi geliyor.
devamını gör...
önce kelimesini kullanmak için tarihsel bir dilim gerekir.

mesela 1800 yılında olan olay 1900 yılında olan olaydan önce olmuştur çünkü zaman çizgisinde daha erken bir tarihte olmuştur.

ancak zaman da evrenle beraber başlamıştır. dolayısıyla evrenden önce diye bir şey olamaz. bu tıpkı everestin tepesinin üstünde ne var demek gibi bir şey . anlamsız çünkü orası en yüksek nokta zaten.
devamını gör...
evren yani kainat genişlemekte olan bir karmaşadır.
uzay ise ; evrenin de içinde bulunduğu sonsuz boşluktur.

1492 de kristof kolomb'un tayfaları ; okyanus bitecek ve biz aşağıya düşeceğiz, korkusuyla seyahat ettiler.
insan oğlundaki aynı salaklık bu gün de var.

++ ''evrenin yani kainatın sonunda ve ötesinde ne var''

diyorum ki...
-- ananın örekesi var...

bir şeyler var elbette.
bundan size ne.
birileri çıkıp ; kainatın ötesindekileri size anlatsa ; sanki inanacaksınız.
boş yapmaktan başka bir halta yaramıyorsunuz.

not=
necm suresi.
13. andolsun ki, o, cebrail'i bir başka inişte daha (aslî suretiyle) görmüştü.
14. sidretü'l-müntehâ'nın yanında.
15. me'vâ cenneti onun (sidre'nin) yanındadır.
16. o zaman sidre'yi kaplayan kaplamıştı.
17. göz (gördüğünden) şaşmadı ve (onu) aşmadı.
18. andolsun, o, rabbinin en büyük alametlerinden bir kısmını gördü.

bu ayetlerde muhammedin miraca çıkışından enstantaneler anlatılmaktadır.
muhammed ; sidretü-l müntehada cebraille karşılaşıyor.
allah burada coğrafi konum tanımlaması da yapıyor.
sidretü-l münteha ; meva cennetlerinin yanında; diyor.
yani bu uzayın içinde ; sadece bizim kainatımız yok.
başka düzenler de var.

ra'd suresi, 2. ayet:
allah o'dur ki, gökleri dayanak olmaksızın yükseltti; onları görmektesiniz. sonra arşa kuruldu ve güneş ile aya boyun eğdirdi, her biri adı konulmuş bir süreye kadar akıp gitmektedirler. her işi evirip düzenler, ayetleri birer birer açıklar. umulur ki, rabbinize kavuşacağınıza kesin bilgiyle inanırsınız.

bu ayette ; allah kainatı yarattı ve arş'a geçip kuruldu deniyor.
arş ı ala denilen allahın mekanı da kainatın dışındadır ve uzayın içindedir.
bu karmaşayı kafanızda oturtabilirseniz pek çok şey netleşir.
yani bu uzayın içinde ; sadece bizim kainatımız yok.
başka düzenler de var.

ve gelelim konu başlığına...
kainatın başka yerlerinde de zaman var.
fakat fizik--zaman paradoksundan dolayı ; farklı bir zaman algısı var bu kainatın dışındaki yerlerde.

mearic suresi 4 üncü ayet.
melekler ve ruh, miktarı elli bin yıl¹ olan bir günde o'na yükselir.

garip ama gerçek.
muhammed ; allahtan, cebraili göndermesini istedi, diyelim.
göz açıp kapayıncaya kadar yani bir saniye sonra, cebrail yanına gelir.
oysa cebrail ; arş ı aladan, muhammedin yanına gelinceye kadar ; dünya zamanıyla, 50 000 sene süren bir yolculuktan sonra gelebilmiştir.
ve muhammedle sohbeti bitince ; bir saniye sonra allahın yanındadır.
oysa dönüşte de 50 000 sene yol katetmiştir.
umarım ; fizik--zaman paradoksunu anlayabilmişsinizdir.

biraz önce yazmıştım.
birileri çıkıp ; size kainatın ötesini anlatsa ; sanki inanacaksınız.
demiştim size...
devamını gör...
(bkz: ayetler var ayetler)
devamını gör...
sekiz beş memur çalışma saatiyle anlaşılabilecek bir şey değil zaten.
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"evrenin dışındaki zamansızlığı kavrayamamak" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim