1.
taylor swift'in sekizinci albümü olan folklore'daki dördüncü parçadır.
swift'e eşlik eden erkek sesinin sahibi ise amerika kökenli indie müzik grubu bon iver'ın üyelerinden justin vernon'dır.
exile şarkısında, swift'in kafasında kurguladığı diğer parçalarda olduğu gibi hayal ettiği bir kurgu ve bu kurgu bir terk edilmiş adamı baz alarak anlatılıyor.
ona ait olmayan bir anavatanın kayalıklarında yürüyen, her şeyin nasıl bu kadar korkunç derecede yanlış gittiğini merak eden aşk yarasından sürgüne mahkum edilmiş bir adamın üzerinden anlatmakta şarkı.
-kendimce bir anlatım ve yine şarkıda kullanılan meteforları baz alarak anlatmaya çalısacağım bu hüzünlü öyküyü.-
adamımızın âşık olduğu bir kadın varmış hayatında fakat aralarında bir şeyler olmuş ve kadınla yollarını ayırmışlar.
şimdi adamımız, sevdiği kadının başka bir erkeğin kollarında olduğunu, rahatça kahkahalar atıyor olduğunun farkında, fakat adamız onların bu güzel hâlini yediremediği için o gülüşlerin ve yapılan şakaların pek de komik olamdığını düşünüyor.
kadın, adamımızı bir salonunda beş dakika gibi bir kısa sürede, kadın adamımızla olan ilişkisini bitirmek istediğini dile getirmiş.
tabi adamımız bu açık yürekli itirafa ve isteğe karşı koyamamış, ve o balo salonunda elinde kalan kadına karşı duyduğu yoğun aşkına sıkıca tutunmaktan başka hiçbi şey gelmememiş elinden.
adamımız, bu yaşadıkları ayrılığın bir benzerini daha önceden de şahitlik etmiş, ve bu ayrılık çok da güzel değilmiş.
sonuçta kadın adamımızı terk edip kalbinden atmış, adamımız kadının kalbini anavatan'ı olarak görüyormuş.
fakat ayrılınca o vatan toprağını savunmak için elimde bir sebebi kalmamış, çünkü kadın adamımızın şehriymiş ve şimdi ise şehrinin yollarında onun gidişini izlemek düşmüş.
ilişkileri devam ettiği zamanlar birçok kez birbirlerine şanslar ve haklar vermişler.
fakat aralarının açılmasıyla, sanki kırılmış bir dalın üzerinde dengede durmaya çalışıyorlarmış ve kadının bir bakışı adamda açtığı yaralara tuz basıyormuş...
kadın ve adamız birbirilerini asla dinlememişler, her ikisinde yanlışları varmış yani bu sürgünün kaynaklanması ikisi yüzünden.
eğer konuşup sorunlarını çözseler bu durumda olmazlarmış..
adamımız, kadının şimdiye kadar yaptığı şeyler için, onu terk ettiği o balo salonunda göz yaşlarınıda dökmüş...
swift'e eşlik eden erkek sesinin sahibi ise amerika kökenli indie müzik grubu bon iver'ın üyelerinden justin vernon'dır.
exile şarkısında, swift'in kafasında kurguladığı diğer parçalarda olduğu gibi hayal ettiği bir kurgu ve bu kurgu bir terk edilmiş adamı baz alarak anlatılıyor.
ona ait olmayan bir anavatanın kayalıklarında yürüyen, her şeyin nasıl bu kadar korkunç derecede yanlış gittiğini merak eden aşk yarasından sürgüne mahkum edilmiş bir adamın üzerinden anlatmakta şarkı.
-kendimce bir anlatım ve yine şarkıda kullanılan meteforları baz alarak anlatmaya çalısacağım bu hüzünlü öyküyü.-
adamımızın âşık olduğu bir kadın varmış hayatında fakat aralarında bir şeyler olmuş ve kadınla yollarını ayırmışlar.
şimdi adamımız, sevdiği kadının başka bir erkeğin kollarında olduğunu, rahatça kahkahalar atıyor olduğunun farkında, fakat adamız onların bu güzel hâlini yediremediği için o gülüşlerin ve yapılan şakaların pek de komik olamdığını düşünüyor.
kadın, adamımızı bir salonunda beş dakika gibi bir kısa sürede, kadın adamımızla olan ilişkisini bitirmek istediğini dile getirmiş.
tabi adamımız bu açık yürekli itirafa ve isteğe karşı koyamamış, ve o balo salonunda elinde kalan kadına karşı duyduğu yoğun aşkına sıkıca tutunmaktan başka hiçbi şey gelmememiş elinden.
adamımız, bu yaşadıkları ayrılığın bir benzerini daha önceden de şahitlik etmiş, ve bu ayrılık çok da güzel değilmiş.
sonuçta kadın adamımızı terk edip kalbinden atmış, adamımız kadının kalbini anavatan'ı olarak görüyormuş.
fakat ayrılınca o vatan toprağını savunmak için elimde bir sebebi kalmamış, çünkü kadın adamımızın şehriymiş ve şimdi ise şehrinin yollarında onun gidişini izlemek düşmüş.
ilişkileri devam ettiği zamanlar birçok kez birbirlerine şanslar ve haklar vermişler.
fakat aralarının açılmasıyla, sanki kırılmış bir dalın üzerinde dengede durmaya çalışıyorlarmış ve kadının bir bakışı adamda açtığı yaralara tuz basıyormuş...
kadın ve adamız birbirilerini asla dinlememişler, her ikisinde yanlışları varmış yani bu sürgünün kaynaklanması ikisi yüzünden.
eğer konuşup sorunlarını çözseler bu durumda olmazlarmış..
adamımız, kadının şimdiye kadar yaptığı şeyler için, onu terk ettiği o balo salonunda göz yaşlarınıda dökmüş...
devamını gör...