fabrikada çalışmak

hak yemeyen patron ve yönetime sahip olunduğunda o iğrenç beyaz yaka yaşantısından kurtulmanın yollarından biridir.

saatlik ücret aldığınız için 1 saat bile fazla mesai yapsanız ücretini alırsınız.
yasal haklarınız korunur.
imzalanan sözleşmede belirtilen tatil gününde çalışırsanız ücretini alırsınız.
eğer ikramiye vb ek gelirler var ise mavi yakalar yararlanır genelde. beyaz yakalar muaf tutulur bundan.

ikinci günümde hayattan soğudum

yesilcam'daysaniz fabrikatorun yakisikli oglu olmaktir. evet.

iradeli bir beden gücü ve çelik gibi sağlam sinir sistemi isteyen meslektir işçilik. onurdur şereftir ama sürdürmesi çok zordur. zamanında ben de çalışmıştım, açıktan ikinci üniversiteyi okurken bir yandan da işçilik yaptım. kolay değil kısaca, hem de hiç kolay değil. ne bedenen ne manen kolay değil.

ben 3 fabrikada çalıştım, bir fabrikada en büyük şerefsizler vardiya -usta başları ve ofis çalışanlarıdır, fabrika muhasebecisi ve personelcisi kadar şerefsizi yoktur.
metal fabrikaları kanser ve hastalık saçar, en büyük sendika olan birleşik maden -iş sendikası başkanı kamil kinkır ilkokul (4sene) ve semt arkadaşımdı,54 yaşında vefat etti kanserden,baksan endamına delikanlılara taş çıkartırdı.

holding fabrikaları daha beter , bırakın beyaz yakaları ofis çaycısı bir sebeple ofise gelen işçiyi aşağılamaya çalışır. bir boka yaramayan masa başı muhasebe elamanı işçi görmesin kendini dev aynasında sanır.
fabrika müdürleri dünyadaki en kötü insanlardandır ,hele bekçiler şimdi için güvenlikçiler,bekçi murtaza'yı izlemiş olan bilir en azından.başta ustabaşından müdüre kadar işçi kızları hatta genç erkekleri s.ikmek için uğraşırlar.
ben çalışmadım ama bursa'da bazı sendika olaylarına katıldım,tekstil fabrikaları allah kadını düşürmesin..
benim bir abim vardı yazdım bir ara galiba, bir insana beddua etme derdi ,sendikacılığa hayatına vermiş biri idi, oğlun -kızın fabrika işçisi( eklerdi komünist olsun) olsun inşallah de, yeter derdi.
ben iyinin ötesi iyi bir muhasebeci ve stok-depo kontrolörüyüm ,alarko gibi bir holdingde muhasebe müdür yardımcılığı teklifi aldım şantiyede çalışırken ki akşamları merkez bina(maslak) bazen büyük müdüre yardım ederdim günlerce ,kabul etmedim çünkü çalışacağın insanlar götten beter .
metale ham madene dayalı fabrikalarda kurum-demir tozu ,duman dolar ciğerlerinize, tersane daha beter..
yemek bok gibidir, size ıspanak -makarna-tulumba çıkar ,memurlar -beyaz yakaya köfte-etli pilav-baklava-kadayıf,hoşaf..

işçilerin %75'i sınıf bilincinden muaftır ,ağır iş sanayi hariç.
hemen hepsine yakını anadolu kökenli ve din-milliyet meraklısıdır , su içecekler yemekte kalkarlar çömelir öyle içerler. cuma namazı 2 saat izin verilir ya kahveye giderler yada varsa kalabalık bir yer orada kadınlara bakarlar,din-kitap derler çoğu oğlan-pedofili fantezisi meraklısıdır.
böyle bir kötüdür fabrika ve fabrika işçiliği.
zaten 60'a gelmeden ölürsünüz.

ikinci elden bildiklerimden, anadolu'da ki fabrikalar ve büyük atelyeler daha betermiş,haftada 7 gün günde 12 saat ,çift vardiya.
sendika dersin şeytan görmüş gibi kaçarlar.
benim anlattığım olanın %10-15'i bile değildir.
bakın devlete ait onlarca belki yüzlere yakın fabrika-maden ve atelye satıldı -kapandı, işçiler bir nevi atıldı ,hiç direniş duydunuz mu bir iki hariç.
sırf tekel kaç fabrika -atelye idi ???????

servise geç kalmayın. stajımı fabrikada yapmıştım. o sene fabrikalarda asla çalışmam demiştim.

bana göre eğlenceli bir durumdur tabii işin ağırlığına göre de değişir bu.
üretim hattından ofise kadar her yerinde çalıştım bu zifir dolu çukurlarda.
arkadan iş çevirme, ihanet, dedikodu, çarpık ilişkiler.. ohooğ.
arkadaşı kendisinden 50 kuruş fazla saat ücreti alıyor diye ortalığı yıkan mı dersin ? üretim hattının en rahat pozisyonunda çalışmak için postabasi/ustabaşı ile ilişkiye giren evli kadınlar mı dersin ? efenime söyleyeyim diyeceğim de söylemek istemiyorum. temel yapı taşının insan olan bir yer için insanları tanımak adına inanılmaz derecede ufuk açıcı bir zenginliğe sahip fabrikalar.
hani reşat nuri diyor ya siz beni insanlıktan tiksindirdiniz diye öyle bir yer işte.

askeri mantık vardır burada. fazla iş yapmayacaksın. yaparsan görevin olur, yaparsan sorumluluğun olur. yapma. hatta ben yardım da etmem mesela. vicdansız olduğum için mi ? hayır. yardım edersem hep bekleyecekler çünkü.

fabrika bir çeşit kurtlar sofrasıdır. hele ofisleri ? tanrının insana öğütledigi tüm erdemleri evde bırakırsınız oraya girince. çünkü hayatta kalmanız, cemkiren tipleri ezmeniz, işinizi iyi yapıp daha fazla zam almanız gerekir. bunu da makyavelist olmadan yapamadım ben.
en son ayrılmadan önce herkesi birbirine düşürmüştüm. her şeyi anladıklarında beni bir daha aramazlar umarım diye düşünüyordum. 7 ay geçti hala anlamamışlar hala kavga ediyorlar.