filistin askısı

ilk defa israilli milis güçleri tarafından filistinliler üzerinde uygulanan ve adını da buradan alan işkence tekniği.

şuna benzer ;



edit : adının tanınırlığını diye düzelteyim, oi with the poodles already'e teşekkürler.

yalnız bu engizsizyon mahkemelerinde insanlara "evet içime şeytan kaçtı", "evet ben yahudiyim" dedirtmek için kullanılan bir yöntemdir. yani yahudiler bunu hristiyanlardan "yaşayarak" öğrenmişlerdir.

#1696461 “yaşayarak öğrenmişlerdir!” sağolsunlar hitlere rahmet okutmakta haklılar o halde!
ayrıca filistin askısı bu değildir,bu da bir çeşididir evet ama işkenceden maksat saklanan bilgilere erişmektir,görseldeki şekil bir kaç dakika sonra omuz ve kol kırılmalarına peşinden de kangrene yol açacağı için tercih edilmez.
tercih edilen şekli arkadan bağlanan kolların arasından geçen bir tahta (özellikle tahta çünkü elektrik geçirmeyecek!) ile ayakların yer ile temasını keserek kişinin direncini kırmaktır vs vs

ters askı ya da strappado.

3 biçimi var.
- kollar vücudun arkasında bir iple bağlantıktan sonra ayak bileklerine de bağlanır. bir kiriş veya çengelle tavana asılır.
- kollar arkada bağlandıktan sonra bir asıp bir serbest bırakılarak kişinin düşmesi sağlanır.
- kollar önde bağlandıktan sonra ayaklar da aynı iple bağlanır, kişi yüksek bir yere asılır ve ayrıca yük uygulanır.

bütün yük omuzlara ve kollara biner. kollar ve göğüs kasları müthiş gerilir, sıkışan ciğerlere çok zor hava girer. kollar çıkar, duyu felci yaşanır. orta çağdan günümüze uygulanan bir işkence şeklidir. engizisyon mahkemelerinde, auschwitz toplama kampında, 12 mart 1971 muhtırası ve 12 eylül 198 darbesinden sonra ülkemizde de çokça kullanılmıştı. avrupa insan hakları mahkemesi filistin askısı kullandığı için 1996'da türkiye'yi suçlu bulmuştu.

farklı şekillerde yapılandır. sadece kollara binerse yük kollarınız çıkar kilo verin.

türk ordusunun ve türk polisinin çok sevdiği bir işkence yöntemidir. kendi aralarında "askıya almak" diye söz ederler. 20'li yaşlardaki çocuğu askıya çekerken "türkiye'de işkence var diyenler vatan hayinidir" diye demeç verirler bir yandan.
12 eylül'de "askıya alınmış" meslektaşım bir abimiz, ayaktayken kollarını gövdesinden en fazla on santim ayırabiliyordu. o da dirsekten sonrasını.
kendisiyle aynı odada askıya alınanların anlattığına göre ne tek kelime konuşmuş, ne bağırmış, ne sızlanmış. oradan sağ çıkması mucizeydi derler.

belgelenmiş işkence modelidir. resmi ağızlarca "eskiden kullanılırdı, depoda bulunmuş" diye açıklanmıştı. 1996'da, avrupa insan hakları mahkemesi filistin askısı kullandığı gerekçesiyle türkiye'yi suçlu bulmuştu.

modeller şöyle;
- kollar vücudun arkasında birleştirilir, ipin devamı ayaklara bağlanır ve gerilir. yüksekçe bir yere asılır. yetmedi mi? vücuda ilave ağırlık bağlanır.
- bu pozisyonda bağlanmış kişi peş peşe asılıp serbest bırakılır. düşüş anı omuzda, kollarda kırılmalara neden olur.
- önce kollar önde bağlanır sonra ayak bileklerine bağlanır, yetmez; ağırlık eklenerek asılır.

mevzu islam ülkeleri ise bu askı; tecavüzcüye, katile, hırhıza, gaspçıya uygulanmaz. sadece rejim karşıtlarına uygulanır.

eee, 100 senedir batı bizim sırtımızdan bu çağdaş ve medeni hayatı yaşıyor. kendi kaynaklarımızı bize bırakmazlar.

domuz bağı ile birleştirildiğin de ortaya tatmin edici bir bdsm pozisyonu çıkar.