1.
iskandinav mitolojisinde adalet tanrısıdır. tabi mevzu adalet olunca beyefendinin tanınırlık oranı pek düşük. bakın 12 büyük tanrı var. bunlardan en az tanınanı ne yazık ki forsetidir. oysa adam o kadar yük çekmiş. tanrılar ve insanlar arasındaki davalara bakmış, herkesi uzlaştırmaya çalışmış. barış da barış diye yırtınmış, karşılığını ise üç beş kişinin tanıdığı/itibar ettiği bir tanrı olarak almış. neden? çünkü adam aklı selim bir adam. diğerleri gibi manyaklıklar peşinde koşmuyor. ama vikingler zaten kırık adamlar. aklı selim tanrı ile ne işleri olsun. e dünyadaki diğer toplumlarda onların kırıklıklarına hasta, hal böyle olunca adamı bir köşeye atmışlar işte. koskoca tanrısın ama adını bilen bile yok. işte bu bir dramdır. diğer mitolojilerdeki adalet tanrıları kopmuş gitmiş. themis zaten en ünlüsü, justitia'nın alemde bir şekli var. utu ve şamaş bile kendisine yer edinmiş. bu abimizi umursayan yok. ben kendisine o yüzden çok üzülüyorum. babasının oğlu işte. baldur gibi bahtsız. genetik bahtsızlık diyorlar herhalde buna.
bakın meditasyon denilen şeyde uzak doğululardan önce forseti abimizin ortaya çıkardığı bir şey. o kadar davaya bakıp, mevzu çözmeye çalıştığı için ziyadesi ile yorulurmuş. hal böyle olunca dinlenmek için meditasyon yapar ve kendini toparlarmış. yani adamın imanını gevretmişler yine de yaranamamış millete. lakapları arasında uzlaştırıcı ve öncülük eden kavramları var. ancak öncülük ettiğin şey barış ve hoşgörü olunca, kaile alınmıyorsun işte. tanrı da olsan bu acı gerçekle yüzleşiyorsun. tanrı dediğin kodu mu oturtacak abi. böyle diyalog arayan, sorun çözen tanrı gördü mü insanoğlu, suiistimal ediyor, şımarıyor. kendini bir halt sanıyor. temelden korkuyu salmazsan forseti gibi madara olursun.
abimiz glitnir evinde ikamet eder. glitnir parlayan manasına gelir. yani güzel bir kelime oyunu var orada. adaletin parlaması, ışık saçması falan. ama saçtığı ışık ne kadar yeterli olmuş dediğim gibi tartışılır. şimdi diyeceksiniz ki tyr bu adamdan ünlü. hah işte bende onu diyorum. bu adam her haltı güzellikle çözmeye çalışmış. tyr ise cevval bir adam. fenrir'le, garm'la falan boğuşmuş o yüzden adına destanlar yazılmış, kahraman olarak görülüyor. yani kodu mu oturtan tanrılardan. neyse işte efendi olmayacaksın bu alemde. kıymetin bilinmiyor arkadaş. tanrılığın bile güme gidiyor.
bakın meditasyon denilen şeyde uzak doğululardan önce forseti abimizin ortaya çıkardığı bir şey. o kadar davaya bakıp, mevzu çözmeye çalıştığı için ziyadesi ile yorulurmuş. hal böyle olunca dinlenmek için meditasyon yapar ve kendini toparlarmış. yani adamın imanını gevretmişler yine de yaranamamış millete. lakapları arasında uzlaştırıcı ve öncülük eden kavramları var. ancak öncülük ettiğin şey barış ve hoşgörü olunca, kaile alınmıyorsun işte. tanrı da olsan bu acı gerçekle yüzleşiyorsun. tanrı dediğin kodu mu oturtacak abi. böyle diyalog arayan, sorun çözen tanrı gördü mü insanoğlu, suiistimal ediyor, şımarıyor. kendini bir halt sanıyor. temelden korkuyu salmazsan forseti gibi madara olursun.
abimiz glitnir evinde ikamet eder. glitnir parlayan manasına gelir. yani güzel bir kelime oyunu var orada. adaletin parlaması, ışık saçması falan. ama saçtığı ışık ne kadar yeterli olmuş dediğim gibi tartışılır. şimdi diyeceksiniz ki tyr bu adamdan ünlü. hah işte bende onu diyorum. bu adam her haltı güzellikle çözmeye çalışmış. tyr ise cevval bir adam. fenrir'le, garm'la falan boğuşmuş o yüzden adına destanlar yazılmış, kahraman olarak görülüyor. yani kodu mu oturtan tanrılardan. neyse işte efendi olmayacaksın bu alemde. kıymetin bilinmiyor arkadaş. tanrılığın bile güme gidiyor.
devamını gör...