fransa'da gençlere kültür harcamaları için 300 euro ödenmesi

fransa'da kademeli normalleşme adımlarının bir parçası olarak 18 yaşındaki gençlere sinema, müze, konser gibi etkinlikler için 300 euro yüklü bir kültür kartı verilecek olması.



kaynak: bundle.app/JGBbW8Qu

bizde o 300 euro'yu nakite çevirecek bir yol bulup, o parayı ezerler.

-kültürel harcama için ödenek?
+memleket bu haldeyken.....

ülkemizde neden böyle şeylerin olmadığını sorguladım biraz ama cevabı için çok düşünmeme gerek kalmadı. moralimi bozan haber.

3000 liraya tekabül ediyor.
(bkz: coğrafya kaderdir)

bu hayatı yaşayanlara çok özeniyorum. 19 yaşındayım üniversite sınavına hazırlanıyorum, gelecek kaygısı yaşıyorum daha okumadan işsiz kalma ihtimalimi düşünüyorum. kendimi geliştirecek, hobi edinecek imkanım yok bi kitap okumam vardı artık o bile o kadar pahalı ki bir ay kitap alsam 3 ay alamıyorum o kadar pahalı kitabı almak yerine temel ihtiyaçlarıma anca gidiyor para. müzeler, sinemalar, konserler desek zaten belli. ot gibi yaşamak zorunda kalıyoruz sonra beyin göçü etmeyin diyorlar.

3000 liradır karşılığı.
burada kısıtlı çalışma ödeneği olarak insanlara 1700 tl, ücretsiz izinli olarak görünün insanlara 1500 tl ücret ödeniyor.

yahu öncelikle hemen 10 ile çarpmayın sakin! 300 birim diyelim. orda yaşıyor bu insanlar sonuçta dimi? sadece aylık 300 tl kitap ödeneği aldığınızı hayal edin. söyleyeceklerim bu kadar.

bu ülkede gençlere her şey veriliyor, kültür ödeneği verilen ülkeler gençlerine hiçbir şey vermeyen göz boyayan ülkelerdir. *

kültür nedir ? gençler sözlükten baksın sanırım bizde yok ondan harcamak için bütçe ayırmak durumunda değiliz. yoksa daha dün bizi dünya kıskanıyor demedi mi reisi cumhur.

fransa için miktarı çok az buldum.

fransa'da o paraya nefes alamazsın ki kültür harcaması yapsan... çok az yaa çok çok az.

şimdi ilk başta 10 ile çarpan veya birim hesabı yapan arkadaşlar, sakin.

fransa'da sinema bileti ortalama 10€.
yani fransız hükümeti diyor ki al kardeşim bu parayı, 30 defa film izle sinemada.

türkiye'de ortalama bir sinema bileti 25₺.
30 defa izlemek = 750₺...

şunu diyebiliriz, bütün ay dükkanı kapalı esnafa 3000₺ yardımı nimetmiş gibi sunanların aklının ucundan geçer mi?

güldürmeyin, siyasal islam'dan bahsediyoruz...

millet bahçesinde bedava kek yiyip, yuvarlanabilirler mi peki ? tabi ki hayır. bizi kıskanıp bir şeyler yapmaya çalışmış macron ama yemez.

10 ile çarpan yazarlar var, allah akıl fikir versin.

e orada da asgari ücret 1500€, onu napcaz?
bizim buranın 500 lirası gibi düşünün işte.

ortalama olarak asgari ücretin 3'te 1'i yani. bizde o kadar parayı, al bir ay geçin diye veriyor bu iktidar. (bkz: nakdi ödeme)

devlet olmak böyle bir şey işte. betonla, asfaltla övünmek yerine, halkın tüm ihtiyaçlarını karşılıyorlar.

vardı böyle bir şey fransa'da yanlış hatırlamıyorsam. her yıl öğrencilere okul masrafları için verilen parayı hatırlıyor olabilir, emin değilim.

tanım; fransalı gençler için sevindirici, türk gençleri için acı verici hadise.

türkiye'de de 20 kişiye whatsapp dan cumhurbaşkanımızın hediyesi mesajı gönderirsen 20 gb hediye internet mevzusu var hacı bizi çekemiyorlar.

fransa tabiiki kültürel yardımı düşünür,
karnını doyurmuş aç kalma endişesi olmayan, ev konforu, ısınma, üşüme endişesi olmayan, bunların faturalarını nasıl ödeyeceğinin kaygısını taşımayacak kadar iyi standartta yaşayan bir insan, tabiiki ne okusam ne izlesem, resimmi yapsam heykelmi diye düşünür, bu standarttaki bir halk için patates soğan ihtiyacınımı düşüneceklerdi...

ben bu lükslerim için ailemin yanına döndüm, çünkü herhangi bir işte uzman birinin herhangi bir şirkette alacağı maaş ortalama bellidir, şahsen ben bu ay çok para kazandım bu ay fazla maaş vericem diyen bir patron görmedim, hep yaptıkları ödemeleri söylerler, yöneticiler, müdürler iyi para alır, o parayı alacak adamda şu anki iktidarda olduğu gibi, kendisinin bir menfaati olan adamdır, yani sana bana yedirmezler o iyi maaşı, ve sizin aldığınız maaş da kendi kaleminiz bir semtte, kendi yaşam tarzınızda istediğiniz bir beslenme, yine istediğiniz standartta bir sosyal hayata yetmez, yani ben iyi maaş alıyordum ama kira faturalar, iki dışarı çık, +-0 aldığın verdiğin, kalan sıfır, ancak aileden bir eviniz vs varsa olur, ki öyle bile anca,

geçen gün okan bayülgenin bir videosunu izledim, orada diyorki, iyi ki böyle bireysel bir iş yapıyorum, kurumsal hiyerarşinin içinde çalışsaydım yapamazdım, herkes bir gün müdür olmak için çok çalışıyor, ama onları müdür yapmıycaklar, yalan söylüyorlar, dışardan kendi gertirdikleri kişiyi yapacaklar...

fransada kültürel yardım yapılıyor çünkü, normal hayatlarında zaten insanların bütçe ayırdığı bir şey bu, türkiyede ki gibi, karnını doyurup, televizyon seyredip yatıp uyuyan bir halk yok orada, hayata dönmek demek, sadece dükkanı açabilmek, ekmek parası kazanmak değil, ekmek, yemek, ev, bunların zaten "elde var" olduğunu düşünün, bu ödeme, insanları eski hayata döndürmek için teşvik edici bir jest bence, devlet ve halk arasında böyle bir şıklık olması ne hoş ya.. insan özeniyor gerçekten...

normalde bir arkadaşına bile sevdiği bir tiyatro oyunu, memnun kalacağı bir kitap hediye etseniz, ne kadar anlamlı olur, ama türkiye de sadece fiziksel yaşam var, çünkü çoğumuzun anne babası proleter, şimdiki gençliğin çoğu, sanıyormusunuzki ailesiyle tiyatroya sinemaya gidebiliyor, ve eğer üniversite okuyorsa, gelecekte ne için çalışacağını öğrendi sizce, tabiiki uzun süre, yaşamak istediği evi almayı, kira ve beslenme masrafını düşünüyor, daha öğrenciyken, kazandığı paranın sadece hayatta kalmaya yeteceği bir yaşam, ne kadar umut verebilir gençlere, şu yaşında görmediği almadığı kültürel hayat bilincini, ileriki hayatında ihtiyaç olarak hissetmesi baya bir zaman alır, ki o da "farkederse" çalışıp evlenip çocuk/lar yaparsa, ekonomik olarak ortalama bir geliri bile olsa, proleterlikten çıkması çok zor, yani hayatı sadece fiziksel boyutta "anlam"sız bir şekilde devam eder,

fransa halkı bunu hakediyor bence, fransız ihtilali filan hiç oralara girmeyim..
bi canım sıkıldı ya, bu yazıyı yazınca, zaten durumlar ortada, böyle medeni hareketleri görünce de insan şu coğrafya kaderdir lafına hak veriyor, kader ne kelime, bizim için coğrafya kabus.. coğrafya lanet...

bizde camiye, tarikata, akepe gençlik kollarına gidenlere daha büyük yardım yapılıyor.
biliyorsunuz bizim kültürümüzde camiye girmek, tarikate katılmak ve akepe gençlik kollarına üye olmak vardır.

namkörsünüz.
bu kadar bekçi ihtiyarlardan yapılmadı.

21. yy da afrika ülkelerinden koloni vergisi alan bir sömürgeci devletin, gençlerine verdiği paradır.