geceye felsefi bir film bırak
başlık "ambidekströz" tarafından 12.08.2025 22:45 tarihinde açılmıştır.
1.
stalker
materyalizm (daha doğrusu elemeci maddecilik ve felsefi gerçekçilik), dini deneyim (kierkegaard aracılığıyla) ve politika (kafka, agamben ve derrida sayesinde).
filmin arzu, inanç ve özgürlük meseleleriyle nasıl yüzleştiğini, heidegger, kierkegaard ve foucault gibi düşünürlerden ilham alarak ele alıyor. bana göre şimdiye kadar yapılmış en etkileyici ve zor filmlerden birinde felsefi bir yolculuk.
materyalizm (daha doğrusu elemeci maddecilik ve felsefi gerçekçilik), dini deneyim (kierkegaard aracılığıyla) ve politika (kafka, agamben ve derrida sayesinde).
filmin arzu, inanç ve özgürlük meseleleriyle nasıl yüzleştiğini, heidegger, kierkegaard ve foucault gibi düşünürlerden ilham alarak ele alıyor. bana göre şimdiye kadar yapılmış en etkileyici ve zor filmlerden birinde felsefi bir yolculuk.
devamını gör...
2.
devamını gör...
3.
nostalghia - tarkovski
devamını gör...
4.
(bkz: the man from earth)
devamını gör...
5.
the tree of life - 2011 terrence malick - hayat ağacı…
devamını gör...
6.
the seventh seal( yedinci mühür) *
ölüm ve tanrının sessizliğinden dem vuran varoluşcu temalı, bol bol sorgulatan tarih eleştrilerini ustaca gözler önüne seren şiirselliğinden sanat aşkınızı da körükleyecek çok net ve çarpıcı yakarışlar içeren bolca aforizmalarıyla doyuran film
bundan sonrası tamamıyla spolier spoiler uyarısını ekleyemedim...
son sahneleriyle birlikte sanatçının ve absürd olanın yaşama tutunmadaki rolünü de akla getirmiştir
"inanç taşıması zor bir yüktür. ne kadar yüksek sesle çağırırsan çağır karanlıktan sıyrılıp hiç gelmeyen birini sevmek gibi."
“peki ben hangi rolü oynuyorum?”
“sen salağın birisin, onun için insan ruhunu oynayacaksın.”
“insanın duyularıyla tanrıyı kavrayabilmesi o kadar imkansız mı? o neden yarım vaatlerin ve görülmeyen mucizelerin ardına saklasın ki? kendimize inancımız yoksa başkasına nasıl inanç duyabiliriz? benim gibi inanmak isteyen ama yapamayanlar ne olacak?”
*
ölüm ve tanrının sessizliğinden dem vuran varoluşcu temalı, bol bol sorgulatan tarih eleştrilerini ustaca gözler önüne seren şiirselliğinden sanat aşkınızı da körükleyecek çok net ve çarpıcı yakarışlar içeren bolca aforizmalarıyla doyuran film
bundan sonrası tamamıyla spolier spoiler uyarısını ekleyemedim...
son sahneleriyle birlikte sanatçının ve absürd olanın yaşama tutunmadaki rolünü de akla getirmiştir
"inanç taşıması zor bir yüktür. ne kadar yüksek sesle çağırırsan çağır karanlıktan sıyrılıp hiç gelmeyen birini sevmek gibi."
“peki ben hangi rolü oynuyorum?”
“sen salağın birisin, onun için insan ruhunu oynayacaksın.”
“insanın duyularıyla tanrıyı kavrayabilmesi o kadar imkansız mı? o neden yarım vaatlerin ve görülmeyen mucizelerin ardına saklasın ki? kendimize inancımız yoksa başkasına nasıl inanç duyabiliriz? benim gibi inanmak isteyen ama yapamayanlar ne olacak?”
*
devamını gör...
7.
12 kızgın adam. çelik gibi sabrı olanlara öneririm.
devamını gör...