geçmişe gidilebilse değiştirmek istenen şey

bugün bir arkadaşım ile üzerine tartıştığımız konu.
hepimizin hataları, keşke böyle olmasaydı dediğimiz anları olmuştur. tek bir şansınız var neyi değiştirmek istersiniz.
tek kural kendi hayatın ile ilgili olmalı değiştirmek istediğiniz şey. hitleri güzel sanatlara sokmak. yavuz sultan selim'e mısır'ı fethetme demek vs. sayılmaz.

ben o geceyi hiç yaşamamayı dilerdim ya da sabahında dürüst olmaya cesaretim olmasını..

spesifik bir şey olacaksa bu; bir tavsiyeye uyup da yalan yanlış işler yapmaktı. bütün sağlığımı bozan o kararı almamalıydum.

o gece o whatsapp grubuna girmezdim ve onunla hiç tanışmamış olurdum.

şahsen geçmişe gidip yapmak istediğim tek şey var: ütüyü bulan/yapan adama "abi yapma bak dünya savaşı çıkacak bunun yüzünden gel vazgeç" demek.

böylelikle büyük bi beladan kurtulabilirdik insanoğlu olarak..

geçmişe gidebilseydim eğer, herşeyi sıfırdan başlatırdım. ayaklarımı daha sağlam basardım. arkadaşlarımı yeniden seçerdim, aşk hayatımı tamamen silerdim, hiç başlamazdım. para biriktirirdim. en önemlisi çalıştığım işyerlerinden birinde sigortamı başlatırdım.. bu güne tam teşekküllü hazırlık yapardım.

o dövüş kursuna giderdim. sinirlerimi daha iyi kontrol etmemi söyler, sevdiğin insanları daha çok mutlu etmemi tavsiye ederdim kendime. ama en çok da sağlığının kıymetini bil derdim. özellikle de dizlerinin

hiçbir şeyi. aklım hala yapmadıklarımda.

sanırım geçmişe gidebilsem bir şeyleri değiştirmek istemezdim. her şey olduğu gibi çok güzel. aldığım dersler, yaşadığım pişmanlıklar, yaptığım rezillikler, ağladığım günler hepsiyle gurur duyuyorum. beni ben yapan değiştiremediğim hatalar.

1990'a gitmek isterdim.anneme babasından miras kalan mamak'daki o işe yaramaz evi satıp çukurambar ankara 'dan arsalı bir gecekondu alması için baskı yapardım.altın değerinde şimdi bu bölge.
kula kulluk etmez ve yelkenimle mavi sularda gezinir olurdum şimdi.

çok uzağa gitmem, düne giderim.

düne dönerim ve evden çıkmam, alkol almam. dün aldığım alkol miktarı, hayatımın rekoru olabilir, kıraç gibi birkaç defa nasıl alkol komasına girmedim bugüne dek, bilmiyorum.

sabah 3 orta sertlikte kokteyl, beni güne hazırlamıştı.

ikinci mekanda kaç bira + kokteyl üstüne kaç bira daha içtim adedini bilmiyorum. beynimde aynı anda azer bülbül ve snoop dogg çalıyordu, köşelerden tüm çocukluk arkadaşlarım, tüm sevgililerim geldi, hiçbiri selam bile vermeden geçti.



tıngır mıngır eve gitmeye niyetlenmişken akşam vakti, adam mı öldürdük yav bu ne hesap böyle muhasebesi yapıyorken, bir telefonla üçüncü mekana gitme mecburiyeti hasıl oldu, sevdiğim üç insan oradaydı, ospunun tevbesi penisi görünceye kadardır, mastor'un da artık içmeyeyim de gideyim isteği 20 adım atıncaya kadardır.

geceleyin bir hatun bir şey yazmış, "iyi değilim kötüyüm uyumam lazım" yazmışım, bugüne kadar ilk defa mide bulantısıyla uyandım gece, ağzımdan su geldi lakin istifra edemedim.

allahım, ben neden 2 duble içip, kalkıp işine gücüne bakanlardan olamadım?

doğum zamanıma müdahale etmek isterdim. böyle şaşalı bir hayata gerek var mıydı? bu hayatı yaşamayı pek beceremiyorum. (bkz: swh)

beni bu konuma getiren iyi veya kötü şeyleri neden değiştireyim ki? her kötü tecrübeden bir ders çıkarmayı öğrendiğin zaman hedeflerine ulaşabiliyorsun.

hangi birini yazacağımı bilemedim

tekrar sil baştan yapıp hayatıma sokma gibi büyük bir hataya düştüğüm insanlara selam bile vermeyip yanlarından geçip gitmek.

galatasaray lisesi yerine istanbul erkek lisesi ne giderdim.

doğumumu 15-20 sene ileri aldırırdım bundan daha güzel ne var.
o gece bizimkilerin beni yapmaya niyetlenmelerini nasıl önlermişim?
bunun planını da yapıp gitmek lazım geçmişe tabii.
kedileri varmış evde o zamanlar. kediye yaptırırdık bir fesatlık. olabilirmiş.