george floyd

amerika birleşik devletleri'nde beyaz bir polis tarafından dizleri aracılığıyla kafası ezilerek öldürülen siyahi vatandaş.

son sözleri annesi ile alakalıydı.

olay, amerikan halkını sokağa döktü. on binlerce insan eylemlere katıldılar. ülkedeki sefaletin en önemli örneği de eylemlerin, bir market yağmasına dönüşmesi oldu.

(bkz: sebepsiz yere ölen insanlar)

abd'nin temmuz hatta ağustos ayına kadar özellikle new york gibi büyük şehirlerinin 7/24 ayaklanma altında olmasına, bu ayaklanmalarda çoğu ufak dükkanların yağmalanmasına, zaten covid'den dolayı iş yapması yasak ulan ufak bir aile restoranı sahibinin sırtına son kazığın saplanmasına sebep olmuştur ölümü.
(bkz: kraldan çok kralcılık yapmak)
(bkz: ekstremizm)

eric garner gibi son sözleri i can't breath* olan siyahi.

benim kanaatimce bu işte bir bit yeniği var. internete polisin üzerindeki kamera görüntüsü düştü. görüntüleri izlerseniz polis standart bir amerikalı polis için bile fazlasıyla anlayışlı davranıyor. fakat george polisin talimatlarını dinlemiyor. ve sanki uyuşturucu etkisinde gibi abuk sabuk hareketler yapıyor. araca binmiyor sürekli bir direnç ve zorluk çıkarıyor. ve daha araca binmeden nefes alamıyorum demeye başlıyor. doğal olarak sürekli böyle tuhaf hareketler yapan biri gerçekten nefes alamadığında polis bunu ciddiye almaz.
bir diğer kafama takılan husus ambulans içi görüntüler. ambulans içinde kıyafetlerini çıkartınca polisin bastırdığı yerde yani sol omuzunda kızarıklık görebilirsiniz. fakat boynu veya yakın çevrede hiçbir iz yok ki o kadar boynuna bastırılarak öldürülse fazlası ile iz olur.
kendisi için üzgünüm fakat bu birden siyasi bir şeye dönüştü. polisin hiçbir ırkçı tavrı yok neye dayanarak diyebilirsiniz bunu anlamıyorum. tamamen siyasi bir olay.

çoktan unutuldu bile.

amerika'da, bir mağazada sahte banknot verdiği şüphesiyle polis tarafından soluksuz bırakılarak öldürülmüş bir kişidir.
(bkz: ı can't breath)

ten rengi beyaz olan bir polis tarafından.