gidene mi zor kalana mı sorunsalı
başlık "hızlıyazar" tarafından 28.03.2021 15:41 tarihinde açılmıştır.
1.
hani derler ya gidene mi zor kalana mı diye. kalana zordur bence... giden zaten hazırlamıştır gideceği yeri. kafasında kurmuştur herşeyi. sorsan sebepleri de vardır... dinlemiştir kendi kendini; gitmek gelmiştir hep içinden.oda gitmeyi seçmiştir nihayetinde. hem,ona göre unutmak da zor değildir.
kalanınsa tüm bunlardan haberi bile yoktur. o sadece bereberce kalmayı düşlemiştir. ne sığınacak bir limanı vardır ne gidecek bir köyü,şehri.terkedilmektir ona kalan,sussa bir türlü konuşsa bir türlü... karşı çıksa gideni üzer, kabullense kendini...
gidenin yoktur böyle dertleri. kalanın tek seçeneği beklemektir. unutmayı düşünmemiştir. unutmak bir seçenek değildir çünkü.
zamanı geldiğinde belki unutursun yaşananları ama dediğim gibi; belki...aylar geçer yıllar geçer sen unutmak istemezsin,beklersin.
gitmek kötü bir tat bırakmıştır.sen kalan olmuşsundur o giden. sen umutlu o vazgeçen.sen bekleyen,o giden...
gidenler bilmez bunları, kalanlar bilir. sorsan zor şeydir gitmek. sorsan senin kadar o da acı çekmiştir...
gidenin,gidebileceği bir yer vardır.kalanın ise gidecebileceği bir yeri yoktur, yalnızdır. o yüzden gidene değil kalana zordur...
kalanınsa tüm bunlardan haberi bile yoktur. o sadece bereberce kalmayı düşlemiştir. ne sığınacak bir limanı vardır ne gidecek bir köyü,şehri.terkedilmektir ona kalan,sussa bir türlü konuşsa bir türlü... karşı çıksa gideni üzer, kabullense kendini...
gidenin yoktur böyle dertleri. kalanın tek seçeneği beklemektir. unutmayı düşünmemiştir. unutmak bir seçenek değildir çünkü.
zamanı geldiğinde belki unutursun yaşananları ama dediğim gibi; belki...aylar geçer yıllar geçer sen unutmak istemezsin,beklersin.
gitmek kötü bir tat bırakmıştır.sen kalan olmuşsundur o giden. sen umutlu o vazgeçen.sen bekleyen,o giden...
gidenler bilmez bunları, kalanlar bilir. sorsan zor şeydir gitmek. sorsan senin kadar o da acı çekmiştir...
gidenin,gidebileceği bir yer vardır.kalanın ise gidecebileceği bir yeri yoktur, yalnızdır. o yüzden gidene değil kalana zordur...
devamını gör...
2.
kalana,giden için zor olsaydı gitmezdi.
devamını gör...
3.
içınde bitirmemiş olana zor.
devamını gör...
4.
baya hızlı yazar, ispatladı cidden de hızlı olduğunu. virgül olmaması gereken yerde. başlıkta virgül ve soru işareti var.
devamını gör...
5.
giden gidiyor da kalan sanki kalıyor mu? aslında ilk kalan gidiyor gitme demediği için...*
devamını gör...
6.
bence kalana zor. çünkü mekânın tesirini de üstünde taşıyacaktır. nereye adım atsa onun ayak izleri ile karşılaşacaktır.
devamını gör...
7.
kalanın da bir gün gitmeyi öğrenmesi gerekecektir.
devamını gör...
8.
kalan gidenden daha önce gittiği için giden gitmeye karar vermemiş midir?
devamını gör...
9.
ikisine de zor bence ya. ama sanki kalan çok buruk. giden bir tık daha rahat gibi. istek oradan gelmiş. tabi bu da farklı bakarsak sıkıntı. neden gidiyor ki? zorunda mı kalmış? çözememiş mi mevzuyu? yazalım bir şeyler ne olmuş.
kalana bak. kalan halinden memnun değil. haydarpaşa tren garında, soğuk bir havada maviden yeşile dönmüş rengi solmuş kabanıyla, yorgun bir surat ifadesiyle gidenin kahverengi tekerleksiz, kemerli bavulunu taşıyor. içinde bir hüzün var. istemiyor gitmesini. kaç kere demiş gitme diye. soğuktan burnu da kızarmış. fırsat bilip direğini de sızlatıyor burnunun. bir bank kestirmiş gözüne. bavul o kadar ağır geliyormuş ki ayakta durmakta güçlük çekiyormuş. yaşanmışlıklar varmış bavulda. velhasıl oturmuş banka. öne doğru eğilip ellerini birleştirmiş. dik dik bakıyor. sanki dövecek. sinirli çünkü. öfkeli. gidiyor diye öfkeli. kalanın durumu pek iç açıcı değil yani..
hadi gidene bakalım. bordo pardüsesini almış evden çıkarken. ince olmuş biraz. günlük dertlerde kadın. ankara soğuk orada ne yapacağım diye düşünüyor. evden çıkmadan gözüne birlikte kutladıkları ilk yılbaşı fotoğrafı ilişmiş. çaktırmadan almış onu. bavulunu dün toplamış. kalan üç beş eşyasını siyah çantasına atmış birlikte durağa yürümüşler. minibüse önce kadın binmiş. arkasından genç adam. ağızlarını bıçak açmamış. sonra banka oturmuşlar. çünkü adam yorulmuş..
trenin korna sesi duyulmuş peronda. kadın, bordo kısa topuklu ayakkabılarının üzerine basmış. uzun bir etek giyinmiş. yolda rahat etmek için. trenin kapısına kadar yürümüşler. kadının gözleri dolmuş. elindeki mendili burnunu silmek için kullanıyormuş. havanın soğukluğu duygulara kamuflaj olmuş. adam kadından önce binmiş trene. bavulu taşımak için. sonra kadının elinden tutup yukarı çekmiş. adam yalvarırcasına gitme diye bakıyormuş. kadın da keşke gitmesem diye geçiriyormuş içinden. adamın dudaklarından kelimeler dökülmüş. "beni yokluğunla baş başa bırakma demiş" .. kadın cevap vermiş. içi yana yana "artık bitti . her şey için teşekkür ederim demiş"..
genç adam son bir kere sarıldıktan sonra arkasına bakmadan çıkmış vagondan.. gözleri dolmuş. o an ayrılığın sessiz gürültüsü, insanların gürültüsüne karışmış. kadın hızlıca yerine geçmiş. camdan adamı arıyormuş gözleri. adam arkasına bakmadan gittiği için kadın da koyvermiş. ağlamaya başlamış. tren hareket ederken, ritmik ray sesi gittikçe hızlanmış.. her ray sesinde daha fazla yara almış kadın..
yani gidene de zor. duruma bağlı demiştim.
kalana bak. kalan halinden memnun değil. haydarpaşa tren garında, soğuk bir havada maviden yeşile dönmüş rengi solmuş kabanıyla, yorgun bir surat ifadesiyle gidenin kahverengi tekerleksiz, kemerli bavulunu taşıyor. içinde bir hüzün var. istemiyor gitmesini. kaç kere demiş gitme diye. soğuktan burnu da kızarmış. fırsat bilip direğini de sızlatıyor burnunun. bir bank kestirmiş gözüne. bavul o kadar ağır geliyormuş ki ayakta durmakta güçlük çekiyormuş. yaşanmışlıklar varmış bavulda. velhasıl oturmuş banka. öne doğru eğilip ellerini birleştirmiş. dik dik bakıyor. sanki dövecek. sinirli çünkü. öfkeli. gidiyor diye öfkeli. kalanın durumu pek iç açıcı değil yani..
hadi gidene bakalım. bordo pardüsesini almış evden çıkarken. ince olmuş biraz. günlük dertlerde kadın. ankara soğuk orada ne yapacağım diye düşünüyor. evden çıkmadan gözüne birlikte kutladıkları ilk yılbaşı fotoğrafı ilişmiş. çaktırmadan almış onu. bavulunu dün toplamış. kalan üç beş eşyasını siyah çantasına atmış birlikte durağa yürümüşler. minibüse önce kadın binmiş. arkasından genç adam. ağızlarını bıçak açmamış. sonra banka oturmuşlar. çünkü adam yorulmuş..
trenin korna sesi duyulmuş peronda. kadın, bordo kısa topuklu ayakkabılarının üzerine basmış. uzun bir etek giyinmiş. yolda rahat etmek için. trenin kapısına kadar yürümüşler. kadının gözleri dolmuş. elindeki mendili burnunu silmek için kullanıyormuş. havanın soğukluğu duygulara kamuflaj olmuş. adam kadından önce binmiş trene. bavulu taşımak için. sonra kadının elinden tutup yukarı çekmiş. adam yalvarırcasına gitme diye bakıyormuş. kadın da keşke gitmesem diye geçiriyormuş içinden. adamın dudaklarından kelimeler dökülmüş. "beni yokluğunla baş başa bırakma demiş" .. kadın cevap vermiş. içi yana yana "artık bitti . her şey için teşekkür ederim demiş"..
genç adam son bir kere sarıldıktan sonra arkasına bakmadan çıkmış vagondan.. gözleri dolmuş. o an ayrılığın sessiz gürültüsü, insanların gürültüsüne karışmış. kadın hızlıca yerine geçmiş. camdan adamı arıyormuş gözleri. adam arkasına bakmadan gittiği için kadın da koyvermiş. ağlamaya başlamış. tren hareket ederken, ritmik ray sesi gittikçe hızlanmış.. her ray sesinde daha fazla yara almış kadın..
yani gidene de zor. duruma bağlı demiştim.
devamını gör...
10.
giden içinde bir çok şeyi bitirmiş olur bence kalana zor
devamını gör...
11.
.......
kimdi giden, kimdi kalan?
aslında giden değil, kalandır terkeden.
giden de,
bu yüzden gitmiştir zaten.
murathan mungan - terkeden
kimdi giden, kimdi kalan?
aslında giden değil, kalandır terkeden.
giden de,
bu yüzden gitmiştir zaten.
murathan mungan - terkeden
devamını gör...