google bizi dinliyor mu sorunsalı
başlık "turuncu büyüteç" tarafından 05.12.2020 14:05 tarihinde açılmıştır.
1.
telefonla dürüm sipariş ettikten sonra chrome'da dürümcü reklamı çıkmasıyla beni de işkillendirmiş sorunsal.
devamını gör...
2.
beni dinlese eline ne geçecek diyorum.
devamını gör...
3.
karşıma çıkan reklamları düşünecek olursam evet dinliyorum.
devamını gör...
4.
dinliyor da çok da mühim değil yalnız hissetmiyorum hiç değilse.
devamını gör...
5.
dinlemesi çok normal. telefondaki birçok uygulamaya mikrofon iznini zaten biz veriyoruz. bir konu hakkında konuştuktan sonra onunla ilgili bir reklam vs görmek şaşırtmıyor artık.
devamını gör...
6.
defalarca yazıldı, evet dinliyor.
dinlemekle kalmıyor, aktivitelerinizi de izliyor.
en büyük gelirlerinden biri reklam. o yüzden de kime ne önermesi gerektiğini bilmesi lazım sonuçta.
ha ben adblocker kullanıyorum, reklamları görmüyorum ama yine de, orada, uzakta bir yerde, bir server'da, benim bir dosyam var.
ne dedi, ne sever, youtube'da ne izler, chrome'da nereleri gezer, google'da neleri arar, siyasi görüşü nedir?
google beni benden iyi tanıyor. şimdilik bu verilerin tamamı işlenemiyor tabii ki. çünkü çok boyutlu kocaman bir veriden bahsediyoruz.
ama zamanı geldiğinde, belli başlı algoritmalar np'den p'ye geçtiğinde, daha güçlü bilgisayarlar ortaya çıktığında, bu verilerin tamamı işlenecek. tabii bir de kim olduğunuzun da önemi var.
parasız bir insansanız size reklam sunmanın bir önemi yok, o yüzden işlenme sırasında gerilerdesiniz, kusura bakmayın.
o vakte kadar;
firefox kullanın.
mail olarak protonmail kullanın,
gerekmedikçe hiçbir yerde google hesabınızla giriş yapmayın,
olabildiğince vpn ya da proxy kullanın, (bu da ayrı bi olay tabii kendi içinde...),
kameranızı bantlayın,
uygulamalara verdiğiniz izinlere dikkat edin.
en azından daha az data verin, evet.
dinlemekle kalmıyor, aktivitelerinizi de izliyor.
en büyük gelirlerinden biri reklam. o yüzden de kime ne önermesi gerektiğini bilmesi lazım sonuçta.
ha ben adblocker kullanıyorum, reklamları görmüyorum ama yine de, orada, uzakta bir yerde, bir server'da, benim bir dosyam var.
ne dedi, ne sever, youtube'da ne izler, chrome'da nereleri gezer, google'da neleri arar, siyasi görüşü nedir?
google beni benden iyi tanıyor. şimdilik bu verilerin tamamı işlenemiyor tabii ki. çünkü çok boyutlu kocaman bir veriden bahsediyoruz.
ama zamanı geldiğinde, belli başlı algoritmalar np'den p'ye geçtiğinde, daha güçlü bilgisayarlar ortaya çıktığında, bu verilerin tamamı işlenecek. tabii bir de kim olduğunuzun da önemi var.
parasız bir insansanız size reklam sunmanın bir önemi yok, o yüzden işlenme sırasında gerilerdesiniz, kusura bakmayın.
o vakte kadar;
firefox kullanın.
mail olarak protonmail kullanın,
gerekmedikçe hiçbir yerde google hesabınızla giriş yapmayın,
olabildiğince vpn ya da proxy kullanın, (bu da ayrı bi olay tabii kendi içinde...),
kameranızı bantlayın,
uygulamalara verdiğiniz izinlere dikkat edin.
en azından daha az data verin, evet.
devamını gör...
7.
mikrofon izini verdiğimizden dolayı doğal olan durum
devamını gör...
8.
sadece google olsa iyi. mikrofon izni verdiğiniz her uygulama dinliyor.
devamını gör...
9.
sikinti yok beni normal dinleyenler bile anlamazken google ancak kendini yorar.
devamını gör...
10.
vaaaay zeki müren de bizi görecek mi diyen çıkmamış. sözlükte bir devrim oluyor.
t: dinlemiyor. başka soru?
t: dinlemiyor. başka soru?
devamını gör...
11.
google dinlese ne olur. çay bahçesi islettigimiz zamanlardı. bahçenin etrafını çitle çevirmek istiyordum. eşime anlattım durumu. hiçbir şekilde internetten araştırma yapmadık ikimizde. ertesi sabah kapımızda çitcinin broşürü vardı.
devamını gör...
12.
kulak misafiri oluyor diyelim.
devamını gör...
13.
kulağı delik diyelim.
devamını gör...
14.
google neden beleş hizmet veriyor sanıyorsunuz? babalarının ruhuna fatiha okuyalım diye mi? o kadar para nereden geliyor peki? google sizi dinliyor. dinlediklerini hükumetlere, yerel yönetimlere, siyasal partilere, şirketlere satıyorlar. sizi dinliyorlar. siz telefonunuzu pilini çıkartıp kapatmadıkça da dinlemeye devam edecekler. telefonların pilleri neden çıkartılamıyor sanıyorsunuz?
devamını gör...
15.
verdiğin yetkiye dayanaraktan evet
devamını gör...
16.
bütün bilgilerimize sahip .bilgierimizi alip bir yapay insan uretseler ve bilgileri ona aktarsalar kimse kolay ayırd edemez.sadece duygularimizi taklit edemezler.neye kizdigimizi neyi sevdiğinizi ve neye guldugumuzu.hatta bununla ilgili bir film izlemistim.yapay zeka kendisini kurtarsin diye google arastirmalarini değerlendirip bir insani kendisini kurtarmak için bütün algoritmalari kullandi ve başardı.
devamını gör...
17.
donumuzun rengine kadar biliyorlar ne dinlemesi.
devamını gör...
18.
birkaç yıl öncesine dek "yok ya" diye düşünürken kendi kendime onayladığım bir sorunsal.
malum, android'in asistanı var ve "okay google" deyince aktive oluyor. verdiğiniz sesli komutlar da google hesabınızda kayıt altında tutuluyor. ben bunu öğrendiğimde acaba neler demişim diye kayıtları dinlemeye başlamıştım. birkaç taneden sonra bir şey dikkatimi çekti. tüm kayıtlar istisnasız benim "okay google" komutumla başlıyor. ses kaydı asistan açıldığında başlasa benim açma komutum olmamalıydı. demek ki bu meret zaten kayıt almakta ki benim açma komutum da kayıt altında. sadece sizin "okay google" dediğiniz yerden itibaren kesip hesabınıza yüklüyor. şimdi bunu değiştirdiler mi bilmiyorum, o haliyle çok barizdi telefonun sürekli ses kaydı almakta olduğu.
he sonra ne oldu, beni dinlese ne yapacak deyip normal yaşamaya devam ettim.
malum, android'in asistanı var ve "okay google" deyince aktive oluyor. verdiğiniz sesli komutlar da google hesabınızda kayıt altında tutuluyor. ben bunu öğrendiğimde acaba neler demişim diye kayıtları dinlemeye başlamıştım. birkaç taneden sonra bir şey dikkatimi çekti. tüm kayıtlar istisnasız benim "okay google" komutumla başlıyor. ses kaydı asistan açıldığında başlasa benim açma komutum olmamalıydı. demek ki bu meret zaten kayıt almakta ki benim açma komutum da kayıt altında. sadece sizin "okay google" dediğiniz yerden itibaren kesip hesabınıza yüklüyor. şimdi bunu değiştirdiler mi bilmiyorum, o haliyle çok barizdi telefonun sürekli ses kaydı almakta olduğu.
he sonra ne oldu, beni dinlese ne yapacak deyip normal yaşamaya devam ettim.
devamını gör...
19.
google: evet.
devamını gör...
20.
bu soruların cevabını yıllar önce sosyal çevreme anlatıp söylüyordum, çok yıllar önce herkes bana bir tarafı ile gülüp, "hadi oradan sen kimsin?" deyip he he deyip konuyu geçiştiriyorlardı. şimdi herkese çok basit bir cümle ile google bizi dinlemiyor ne dinlemesi... falan desem tam tersini savunsam kimseye inandırıcı gelemem.
sosyal medya da "yalan hayatlar, sahte yüzler, güya mutluluk resimleri" gibi eleştiriler yapılır sürekli. sosyal medya kullanan kişiler aşağılanır. klasik eleştirilerin arasında ise yediğini içtiğini paylaşan, yurt dışına gitmiş tatil fotoğraflarını paylaşan, "sevgili kocacığına aşkımlar canımlar diye hikayeler paylaşıyor bize ne git kocanın yüzüne söyle" diye söylenen insanlar. (ortalama basit bir insanın mükemmel bir hayat yaşadığına dair görüntüler paylaştığı, aslında çok mutsuz olduğunu söyleyen kullanıcı kitleye karşı bir eleştiri yapma hakkına sahip değilim, sosyal medya kullanan kişilerde benim eleştiri alanıma girmez. insan o kadar da kötü bir canlı değil aslında, kötü ve eğitilmemiş kişileri biz çok göz önüne getiriyoruz, konuşuyoruz... sorunların temeli insanlar değildir.)
sosyal medyayı bende yıllardır hiç kullanmıyorum, telefonu özlediğim için ve ya sohbet etmek içinde kullanmıyorum. benden uzakta olan sevdiklerim yanına gittiğimde farklı şehirlerde telefonun üzerindeki numaraları çevirip, ben geldim deyip görüşebiliyorum. görüşmediğimiz zamanlarda beni sosyal medyada fotoğraflarımı görmese de, benden haber almasa da dahi beni eskisi gibi görüp bildiği zaman sohbetimiz kaldığımız yerden devam ediyor, olumsuz tarafı ise bazı arkadaşlarım eski sosyal çevremde olan ve evime dahi sık sık uğrayan arkadaşlarım artık beni ölü biliyor. çok yıllar sonra telefon açıp aradığımda açmıyorsa ben artık ölü ve öylesine bir insan olmuş oluyorum, onlara göre "bunca zaman hiç aramadın seni tek bir karede fotoğrafını göremedik haber vermedin, hayrola şimdi ne arayıp duruyorsun." diyebiliyorlardır. iletişim insan ilişkileri, sevgi, arkadaşlık, samimiyet... şarjı bitebilen bir cep cihazların içindeki işletim sistemine bakılıyor, teknolojik özel şirketlerin kullanıcısı değilseniz siz iyi bir arkadaş olamazsınız, öylesine ölmüş bir insansınız.
bir iki hafta önce çok eski liseden beri görüştüğüm lise kız arkadaş grubumla dışarıda buluşmaya karar verdik. lise arkadaşlarımla şehir değiştirdiğimde görüşmüyordum, aralarından ikisi ile çok eski zamanlarda mektupların kullanıldığı zamanlarda mektuplaşıp arkadaşlığımızı sürdürüyorduk, ben uzak bir şehirde özlemimi sevgimi mektup yazarak gideriyordum, o mektuplardan sonra türkiye de telefon kullanımı çoğaldı ve artık kimse mektup yazmamaya başladı, facebook; "ilk okul arkadaşını bul" sloganı ile herkesi bağlamıştı. o dönem facebook açmış tıpkı instagram gibi kullanıyordum. internetim yoktu, en yakın arkadaşımın evine gittiğimde onun bilgisayarını açtığımda facebook sayfamı açıp fotoğraf paylaşıp bir iki şeyi beğenip anında kapatırdım. bilgisayar masasında facebook' un karşısında olmak beni aşırı derecede sıkar ve kocaman bir "öff" diyerek yerimden kalkardım, beş dakikadan sonra sosyal medya beni aşırı derecede sıkardı, oturmak, bakmak, görmek istemezdim.
internet ile çok zaman sonra çok yıllar sonra kullanmaya başladığımda, evime internet bağlattığımda facebook artık benim vazgeçilmez bir bağımlılığıma dönüşmüştü. artık beş dakika kapalı olsun sıkılırdım. facebook sayfama beş dakika bakmazsam sıkılırdım, aşırı derecede bakmak bilgisayarın karşısında olmak isterdim. artık facebook kullanmıyorum, çok zaman önce her şeyimi silip kapattım.
tekrar şehir değiştirdim ve sosyal çevrem değişti, şimdi liseden beri tanıdığım arkadaş grubum ile arada görüşüp konuşuyoruz. onlarla en son görüşmemizde aşırı derecede mutsuz olduğumu, depresyonda olduğumu, iyi olmadığımı dile getirmiştim. sosyal medya kullanmayan bir arkadaşları bu sözleri söylerken ne kadar inandırıcı geliyor, "sen depresyonda olsan şu an bizimle görüşmezdin, dışarı çıkıp eğlenmezdin, yüzün gülmezdi, gayet iyi görünüyorsun, saçların çok güzel, yüzünde makyaj var, bugün kıyafetlerini çok beğendim, o kadar da kötü değilsin, öyle mutsuz değilsin, bence iyisin iyi..." gibi sözleri duyunca acaba ben iki yüzlü müyüm diye aklımdan geçiriyorum sonra instagram kullanmama rağmen tıpkı bir instagram kızı gibi sokaklarda dolaşınca kimse söylediğiniz mutsuzluklara pek aldırış etmiyor diyorum.
başlığın altına benim yazmadığım aklımdan geçirdiğim bir çok şeyi, google hesabım biliyor. aşırı uzun bir yazı olması endişe ile bir çok şeyi yazmadığımı biliyor. benim ne kadar berbat hissettiğimi, mutsuz olduğumu en yakın arkadaşlarımdan daha iyi biliyordur kesin. google hesabım en yakın arkadaşlarımdan daha yakın, tıpkı ben gibi yedi yirmi dört saat yanımda olan bir şey ne kadar yanılabilir? google' un diğer yan hesapları youtube ve ya bir başka şeyleri kullandığımı biliyorum, sözlüğe yazı yazıyorum, kör sağır dilsiz bir insan değilim.
dilsiz bir insan olsaydım ve tıpkı bir kabile insanı gibi şehir hayatımda devam etseydim benim hakkımda edinebilecek doneleri zor bulurdu, sadece kameralar devreye girebilir ve fiziki hallerim tavırlarım davranışlarım belirlerdi ne düşündüğümü. tekrar ediyorum hiç bir cihaz kullanmayan bir birey olsaydım, sosyal çevremde ailemde cihazlar kullanan insanlar olduğundan dolayı, sesim, görüntüm, size ait olmayan bir başka cihazlarda görünebilir hale geliyor. masada karşınızda duran bir insanın elindeki telefonun kamerası size dönük ve sizin sesinizi algılayabilecek bir teknolojide ise, ben teknolojiye karşıyım, telefon kullanmıyorum, internet falan benim evimde bağlı değil derseniz kendinizi kandırmış olursunuz. sokaklar, toplu taşıma araçları, evler, tuvaletler, aklınıza nereler geliyorsa her yerde kamera, ses, multimedya, teknolojik aletlerin sayısı aşırı derece çok fazla ve çoğalmaya da devam ediyor, siz isteseniz de istemeseniz de sesiniz, görüntünüz, değişik bir algoritmanın içinde yer almaya devam ediyor. dağlara gidip ben bir bağ evinde yaşamak istiyorum, başlarım teknolojiden, aşırı karşıyım hiç sevmiyorum deseniz bile tıpkı ölü bir insan olmayı kabul etmeniz gerekiyor, herkesten uzak ve tek başına yalnız... insan doğasına aykırı bir şey yapabilmesi zordur ve çok sürmez, mecbur iletişimi sağlamak zorundasınız.
sosyal medya da "yalan hayatlar, sahte yüzler, güya mutluluk resimleri" gibi eleştiriler yapılır sürekli. sosyal medya kullanan kişiler aşağılanır. klasik eleştirilerin arasında ise yediğini içtiğini paylaşan, yurt dışına gitmiş tatil fotoğraflarını paylaşan, "sevgili kocacığına aşkımlar canımlar diye hikayeler paylaşıyor bize ne git kocanın yüzüne söyle" diye söylenen insanlar. (ortalama basit bir insanın mükemmel bir hayat yaşadığına dair görüntüler paylaştığı, aslında çok mutsuz olduğunu söyleyen kullanıcı kitleye karşı bir eleştiri yapma hakkına sahip değilim, sosyal medya kullanan kişilerde benim eleştiri alanıma girmez. insan o kadar da kötü bir canlı değil aslında, kötü ve eğitilmemiş kişileri biz çok göz önüne getiriyoruz, konuşuyoruz... sorunların temeli insanlar değildir.)
sosyal medyayı bende yıllardır hiç kullanmıyorum, telefonu özlediğim için ve ya sohbet etmek içinde kullanmıyorum. benden uzakta olan sevdiklerim yanına gittiğimde farklı şehirlerde telefonun üzerindeki numaraları çevirip, ben geldim deyip görüşebiliyorum. görüşmediğimiz zamanlarda beni sosyal medyada fotoğraflarımı görmese de, benden haber almasa da dahi beni eskisi gibi görüp bildiği zaman sohbetimiz kaldığımız yerden devam ediyor, olumsuz tarafı ise bazı arkadaşlarım eski sosyal çevremde olan ve evime dahi sık sık uğrayan arkadaşlarım artık beni ölü biliyor. çok yıllar sonra telefon açıp aradığımda açmıyorsa ben artık ölü ve öylesine bir insan olmuş oluyorum, onlara göre "bunca zaman hiç aramadın seni tek bir karede fotoğrafını göremedik haber vermedin, hayrola şimdi ne arayıp duruyorsun." diyebiliyorlardır. iletişim insan ilişkileri, sevgi, arkadaşlık, samimiyet... şarjı bitebilen bir cep cihazların içindeki işletim sistemine bakılıyor, teknolojik özel şirketlerin kullanıcısı değilseniz siz iyi bir arkadaş olamazsınız, öylesine ölmüş bir insansınız.
bir iki hafta önce çok eski liseden beri görüştüğüm lise kız arkadaş grubumla dışarıda buluşmaya karar verdik. lise arkadaşlarımla şehir değiştirdiğimde görüşmüyordum, aralarından ikisi ile çok eski zamanlarda mektupların kullanıldığı zamanlarda mektuplaşıp arkadaşlığımızı sürdürüyorduk, ben uzak bir şehirde özlemimi sevgimi mektup yazarak gideriyordum, o mektuplardan sonra türkiye de telefon kullanımı çoğaldı ve artık kimse mektup yazmamaya başladı, facebook; "ilk okul arkadaşını bul" sloganı ile herkesi bağlamıştı. o dönem facebook açmış tıpkı instagram gibi kullanıyordum. internetim yoktu, en yakın arkadaşımın evine gittiğimde onun bilgisayarını açtığımda facebook sayfamı açıp fotoğraf paylaşıp bir iki şeyi beğenip anında kapatırdım. bilgisayar masasında facebook' un karşısında olmak beni aşırı derecede sıkar ve kocaman bir "öff" diyerek yerimden kalkardım, beş dakikadan sonra sosyal medya beni aşırı derecede sıkardı, oturmak, bakmak, görmek istemezdim.
internet ile çok zaman sonra çok yıllar sonra kullanmaya başladığımda, evime internet bağlattığımda facebook artık benim vazgeçilmez bir bağımlılığıma dönüşmüştü. artık beş dakika kapalı olsun sıkılırdım. facebook sayfama beş dakika bakmazsam sıkılırdım, aşırı derecede bakmak bilgisayarın karşısında olmak isterdim. artık facebook kullanmıyorum, çok zaman önce her şeyimi silip kapattım.
tekrar şehir değiştirdim ve sosyal çevrem değişti, şimdi liseden beri tanıdığım arkadaş grubum ile arada görüşüp konuşuyoruz. onlarla en son görüşmemizde aşırı derecede mutsuz olduğumu, depresyonda olduğumu, iyi olmadığımı dile getirmiştim. sosyal medya kullanmayan bir arkadaşları bu sözleri söylerken ne kadar inandırıcı geliyor, "sen depresyonda olsan şu an bizimle görüşmezdin, dışarı çıkıp eğlenmezdin, yüzün gülmezdi, gayet iyi görünüyorsun, saçların çok güzel, yüzünde makyaj var, bugün kıyafetlerini çok beğendim, o kadar da kötü değilsin, öyle mutsuz değilsin, bence iyisin iyi..." gibi sözleri duyunca acaba ben iki yüzlü müyüm diye aklımdan geçiriyorum sonra instagram kullanmama rağmen tıpkı bir instagram kızı gibi sokaklarda dolaşınca kimse söylediğiniz mutsuzluklara pek aldırış etmiyor diyorum.
başlığın altına benim yazmadığım aklımdan geçirdiğim bir çok şeyi, google hesabım biliyor. aşırı uzun bir yazı olması endişe ile bir çok şeyi yazmadığımı biliyor. benim ne kadar berbat hissettiğimi, mutsuz olduğumu en yakın arkadaşlarımdan daha iyi biliyordur kesin. google hesabım en yakın arkadaşlarımdan daha yakın, tıpkı ben gibi yedi yirmi dört saat yanımda olan bir şey ne kadar yanılabilir? google' un diğer yan hesapları youtube ve ya bir başka şeyleri kullandığımı biliyorum, sözlüğe yazı yazıyorum, kör sağır dilsiz bir insan değilim.
dilsiz bir insan olsaydım ve tıpkı bir kabile insanı gibi şehir hayatımda devam etseydim benim hakkımda edinebilecek doneleri zor bulurdu, sadece kameralar devreye girebilir ve fiziki hallerim tavırlarım davranışlarım belirlerdi ne düşündüğümü. tekrar ediyorum hiç bir cihaz kullanmayan bir birey olsaydım, sosyal çevremde ailemde cihazlar kullanan insanlar olduğundan dolayı, sesim, görüntüm, size ait olmayan bir başka cihazlarda görünebilir hale geliyor. masada karşınızda duran bir insanın elindeki telefonun kamerası size dönük ve sizin sesinizi algılayabilecek bir teknolojide ise, ben teknolojiye karşıyım, telefon kullanmıyorum, internet falan benim evimde bağlı değil derseniz kendinizi kandırmış olursunuz. sokaklar, toplu taşıma araçları, evler, tuvaletler, aklınıza nereler geliyorsa her yerde kamera, ses, multimedya, teknolojik aletlerin sayısı aşırı derece çok fazla ve çoğalmaya da devam ediyor, siz isteseniz de istemeseniz de sesiniz, görüntünüz, değişik bir algoritmanın içinde yer almaya devam ediyor. dağlara gidip ben bir bağ evinde yaşamak istiyorum, başlarım teknolojiden, aşırı karşıyım hiç sevmiyorum deseniz bile tıpkı ölü bir insan olmayı kabul etmeniz gerekiyor, herkesten uzak ve tek başına yalnız... insan doğasına aykırı bir şey yapabilmesi zordur ve çok sürmez, mecbur iletişimi sağlamak zorundasınız.
devamını gör...