1.
guinea pig japonya'nın 40 dakikayla 1 saat 20 dakika arasında değişen bölümleriyle insanı dehşete düşerecek bir korku serisi... gore ve snuff içeren, birçok ülkede yasaklandığı için sadece effedupmovies'te bulabileceğiniz filmleri içeriyor bu seri... bu serinin ilk filmi guinea pig: devil's experiment'ten biraz bahsedeyim size ki izlemeyin... çok dehşete düşebilirsiniz zira...
polisler ormanın derinliklerinde bir fileyle ağaca asılmış paramparça olmuş bir ceset ve hemen altında bir video kaset buluyorlar... bu video kaseti açıp izlemeye başladıklarında filmi de açmış oluyorlar bize... film tahmin ettiğiniz gibi bu kadına yapılan işkenceyi konu alıyor lakin öyle bir işkence ki izlerken dilim dudağım kanadı, uçukladım desem yeridir... aklınıza gelebilecek kötü ne varsa izletiyor film, bıçakla et kesmeler, göze cisim sokmalar, parmakları kırmalar...
film serisinin temel amacı bu gibi sapıklığa ilgi duyacak insanların aslında ne kadar kötü olduklarını, tedavi edilemeyecek kadar sapkın olduklarını anlatmayı amaç edinmiş olsa da öyle korkunç ki sonuna kadar dayanabilmek için inanılmaz sağlam bir mide gerekiyor.
filmin tuhaf kısmı şu, film öyle iyi bi sinematografiyle yapıyor ki bunu, 360p izlememe rağmen şaşırdım kaldım... estetik sahnelerle insanı altına sıçırıyor yönetmen...
filmin birçok sahnesi o kadar gerçekçi ki japonya'da yönetmen birçok kez davalık olmuş, filmin kamera arkasını yayınlamak zorunda kalmış gerçek olmadığını kanıtlamak için... bu film serisi hollywood gibi taciz, tecavüz gibi iğrenç zorbalıkların döndüğü film dünyasının kanser topluluklarını bile adalet savaşçısı gibi ''bu filmin tüm serileri toplanıp imha edilmeli!'' tarzında çıkışlara ve kampanyalara zorlamış.
filmin sonunda öldürülen kadına dair herhangi bir isim, cisim bulunmadığını da ekleyerek aslında dünyamızda hala buna benzer sapkınlığın, cinayetlerin kol gezdiğini yüzümüze vurmakla final yapıyor.
olum hakikaten korktum lan. snuff temalı birçok film izledim ama bu içlerinde en iğrenç, en beter, en gerçekçi olanı...
polisler ormanın derinliklerinde bir fileyle ağaca asılmış paramparça olmuş bir ceset ve hemen altında bir video kaset buluyorlar... bu video kaseti açıp izlemeye başladıklarında filmi de açmış oluyorlar bize... film tahmin ettiğiniz gibi bu kadına yapılan işkenceyi konu alıyor lakin öyle bir işkence ki izlerken dilim dudağım kanadı, uçukladım desem yeridir... aklınıza gelebilecek kötü ne varsa izletiyor film, bıçakla et kesmeler, göze cisim sokmalar, parmakları kırmalar...
film serisinin temel amacı bu gibi sapıklığa ilgi duyacak insanların aslında ne kadar kötü olduklarını, tedavi edilemeyecek kadar sapkın olduklarını anlatmayı amaç edinmiş olsa da öyle korkunç ki sonuna kadar dayanabilmek için inanılmaz sağlam bir mide gerekiyor.
filmin tuhaf kısmı şu, film öyle iyi bi sinematografiyle yapıyor ki bunu, 360p izlememe rağmen şaşırdım kaldım... estetik sahnelerle insanı altına sıçırıyor yönetmen...
filmin birçok sahnesi o kadar gerçekçi ki japonya'da yönetmen birçok kez davalık olmuş, filmin kamera arkasını yayınlamak zorunda kalmış gerçek olmadığını kanıtlamak için... bu film serisi hollywood gibi taciz, tecavüz gibi iğrenç zorbalıkların döndüğü film dünyasının kanser topluluklarını bile adalet savaşçısı gibi ''bu filmin tüm serileri toplanıp imha edilmeli!'' tarzında çıkışlara ve kampanyalara zorlamış.
filmin sonunda öldürülen kadına dair herhangi bir isim, cisim bulunmadığını da ekleyerek aslında dünyamızda hala buna benzer sapkınlığın, cinayetlerin kol gezdiğini yüzümüze vurmakla final yapıyor.
olum hakikaten korktum lan. snuff temalı birçok film izledim ama bu içlerinde en iğrenç, en beter, en gerçekçi olanı...
devamını gör...